Atık Maden Faciası! Köylüler Seslerini Duyurmaya Çalışıyor

ÖZEL HABER

Sivas’ın Koyulhisar ilçesinde sürdürülen bakır, çinko ve kurşun madeni işletme projesi, doğaya ve insan sağlığına etkileriyle büyük tepki topluyor. Bir madencilik firması tarafından yürütülen projede kullanılan fabrika atıklarının, Melet Irmağı’na karıştığı iddia ediliyor. Bu durum çevredeki köylerde büyük bir endişeye neden oluyor. Proje kapsamında, Çandır köyü sınırlarında bulunan Sisorta bölgesine iki büyük atık barajı yapılması planlanıyor. Barajların, 100'den fazla köyü etkileyebileceği belirtilirken köy halkı hem kendi sağlıkları hem de hayvancılık faaliyetlerinin tehdit altında olduğunu söylüyor. Öte yandan köylerde kanserden ölümlerin yaşandığı iddia ediliyor. ÇED raporu sonucu bekleniyor.

YAZIK BİZE!

Bazı köylülerin açıklamaları ise yaşanan kaygıyı gözler önüne seriyor. İşte bazı vatandaşların açıklamaları:

“Çok değerli devlet büyüklerime sesleniyorum. Biz Çandır köyünde yaşıyoruz. Kar Madencilik’in atık havuzunu yapmak istediği yer, bizim bulunduğumuz mahalleye sadece 800 metre mesafede. Burada hayvanlarımız su içtiğinde telef oluyor. Melet Irmağı’na 100 metre mesafede şu an bir havuz var. Yağmur yağınca kapak açılıyor ve zehir ırmağa akıtılıyor. Artık bir tane bile balık bulamazsınız. Şimdi 500-600 dönümlük bir araziye devasa havuzlar yapmak istiyorlar. Hayvan otlatacak yer bulamıyoruz, arıcılığımız da tehdit altında. 30 yıldır arıcılık yapıyorum. Bin kovan arım var. Atık havuzu barajı benim arılarıma sadece 300-400 metre uzaklıkta. Bu bölgeyi solumak zorunda kalacağız. Yazık bize!”

HAYVANCILIK YAPILAMIYOR, ÜRETİM DÜŞTÜ

Bölgede yaşayanlar, hem çevresel hem de ekonomik olarak büyük bir tehdit altında olduklarını belirtiyor. Çevredeki meralar dikenli tellerle çevrildiği için hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülemediği, bal üretiminin düştüğü ifade ediliyor.

Proje için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun sonucu beklenirken, köylüler seslerinin duyulmasını istiyor. “Biz bu uygulamayı istemiyoruz” diyen bölge halkı, yetkililerden kalıcı ve insan sağlığını önceleyen bir çözüm bekliyor.