Balıklı Kaplıca İle İlgili Çarpıcı İddia
Sivas’ın Kangal ilçesinde bulunan ve dünyada eşi ve benzeri olmayan sedef hastalığının merkezi konumundaki Kangal balıklı kaplıca 4 aydır mühürlü bir şekilde hastalarına hizmet veremiyor. Bu süreçte hastalar mağdur olurken, kaplıcanın ne zaman açılacağı belirsizliği sürüyor.
Kangal Balıklı Kaplıcanın işletmesini elinde bulundurun Ünsallar A.Ş. firmasından Ferhat Ünsal 1988 yılından itibaren çalıştırdıkları Kangal balıklı kaplıca tesislerinin yapı kullanım belgesi olmadığından 30 Ocak 2025 tarihinde mühürlendiğini söyledi.
Bu geçen dört ay süre içerisinde ağabeyi Fuat Ünsal ve yeğenleri gerekli evrakları tamlamaya çalışsa da bazı kişi ve kurumlarca engellenmeye ve adeta açılmaması için bir el tarafından engellendiğini iddia eden Ünsal, “Biz bir işletme olarak eksiğimiz ne ise onu tamamlayalım diyoruz. Eksikleri verecek kurumlar bir türlü bize yol göstermedikleri gibi işi yokuşa sürüyorlar. Yani bize bu işi unutun size vermeyeceğiz imasında bulunuyorlar. Yalnız şunu bilmeleri gerekir ki gerçi biliyorlar da işlerine gelmiyor. 2009 yılında almış olduğumuz 5686 maden kanunu ile suyun işletme hakkı 2039 yılına kadar Ünsallar A.Ş.’ye ruhsat verilmiştir. Bu ruhsat verilince olsun, bundan önce yap işlet devret süresince bizden istenmeyen yapı kullanma belgesi sorun haline getirilmiş ve işletmeye mühür vurarak faaliyeti durdurulmuştur. Bu yapılanlar bana geçmişte yaşadığımız 2009-2012 yılları arasında dönemin valisi rahmetli Fikret abim ile bir pazarlık yapmış kaplıcayı birilerine pazarlamaya çalışmıştı. Fikret abim sayın valiye en son şunu dedi “Sayın valim bu talip kimse gelsin oturalım. Sizde hakem olun yatırım yapacaklar ise seve seve veririz” dedi. Bu konuşmadan sonra sayın validen ses soluk çıkmadı. Duyduk ki bize bu ruhsatı verenleri müfettiş raporu ile kanuna dayanarak kanunsuz işlem yapmaktan mahkemeye vermiş. Yargılamanın ardından bu kişiler berat ettiler. O zamanlar çok merak etmiştik kim için pazarlık edilmişti. Tahminlerimiz vardı tabi ama kesin bilgi olmadığından bir şey diyemedik. Ama o günlerde Darende Somuncu Baba vakfından birileri çok sık şekilde kaplıcaya gelip gidiyorlardı. Bizim aklımızdan geçmedi değil. Acaba diyoruz yine mi bu iştah kabardı da bizi yıldırıp birilerine verilmek isteniyor? Bekleyip göreceğiz.” dedi.
Kaynak:Neslihan KOÇ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.