Kaplıca Krizi Bardağı Taşırdı: AK Parti’den İstifa Etti

Kaplıca Krizi Bardağı Taşırdı: AK Parti’den İstifa Etti
AK Parti'nin Kangal kurucu üyelerinden Ferhat Ünsal, yaşadığı bürokratik engeller ve duyarsızlık nedeniyle partisinden istifa etti. “Sadakatin karşılığı kalmadı” diyen Ünsal, istifasının geri dönülmez bir duruş olduğunu vurguladı.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Kangal kurucu ilçe yöneticilerinden Ferhat Ünsal, partisinden istifa ettiğini kamuoyuna açıkladı. Ünsal sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Kıymetli hemşehrilerim,

Birkaç gün önce Adalet ve Kalkınma Partisi’nden istifa ettim. Öncelikle şunu açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim: Bu istifa kesin ve geri dönülmez bir karardır.

İstifa etmeme herkesin elbette bir yorumu oldu. Bazıları çıkarın bitti dedi, bazıları yanlış yapmışsın dedi, bazıları da geç alınmış bir karar dedi. Herkesin düşüncesine saygım var. Bunun üzerine bu yazıyı paylaşmam ve siz değerli kamuoyunu bilgilendirmem gerektiğini düşündüm.

Ben, AK Parti’nin Kangal’daki kurucu ilçe yönetim kurulu üyelerinden biriyim. Partinin tabelası bile asılmadan, daha kuruluş aşamasındayken köy köy, mahalle mahalle dolaşarak bu davaya inandım, gönül verdim, gece gündüz demeden hizmet ettim. 2004 yılında İl Genel Meclis Üyesi seçildim. 2009’da yeniden aday olduğumda, listede yer almadım. 'Davamız koltuk davası değil' düsturu ile ‘EYVALLAH’ dedim, küsmedim, adaymışım gibi canla başla çalıştım.

Sonrasında il yönetiminde görev aldım. 2014 yerel seçimlerinde büyüklerimizin tensipleriyle Sivas merkezde il genel meclis üyesi adayı oldum. 2019 yılı yerel seçimlerinde listelerde yer alamadım. Bu süreçlerde kişilere kırgınlıklarım oldu, evet… ama asla ve asla ak davama, partime kırgınlığım olmadığı gibi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a hiç olmadı/olamaz. Ona iktidar olduğunda değil, hapse girdiğinde gönül verdim. Bu duruşum hiçbir zaman değişmedi.

Eğer şahsi çıkarlarım için istifa edecek biri olsaydım, yukarda kısaca bahsettiğim dönemlerde yıllar önce eder, yoluma bakardım. Ama ben her zaman koltuğa değil, davaya hizmet ettim. Makamlar gelir geçer, kalıcı olan insanlık ve dava bilincidir.

Peki ne oldu da istifa ettim?

Kangal Balıklı Kaplıcası’nı işlettiğimiz süreçte, Bolu’da meydana gelen bir otel yangını sonrası, ülke genelinde başlatılan denetimlerin ardından kaplıcamız evrak eksikliği gerekçesiyle hiçbir ek süre tanınmadan mühürlendi. Aradan geçen 5 buçuk aylık sürede, defalarca bu eksikliklerin bizden değil, kurumlar arasındaki uyumsuzluktan kaynaklandığını ifade ettik. Tüm istenen belgeleri usul, kanun ve mevzuata uygun şekilde tamamladık. Ama karşılaştığımız şey neydi? Sürekli oyalamalar, engellemeler ve açıkça "bıktırma" politikası.

Partili kimliğim hasebi ile ailem, çevrem, hemşehrilerim doğal olarak benden bir şeyler bekledi. Ben de bu beklentiye kayıtsız kalmadım. Hukuka ve kanunlara uygun olan yaşadığımız durumu vekilleri, il başkanını, tanıdığım daire müdürlerini defalarca arayarak ilettim. İlk etapta bize “Bu durum bakanlığın genel talimatı” denildi, "Eyvallah" dedik. Eksiklerimiz belirtildi, ailemle birlikte dört koldan çalıştık. Belgeler, ruhsatlar, raporlar eksiksiz şekilde hazırlandı ve Nisan ayı sonlarında İlçe Özel İdaresi’nden ruhsatı alabileceğimiz söylendi.

Ancak bu defa da İlçe Özel İdaresi'nde görevli bir memur, 'RUHSAT VEREMEYECEĞİNİ' belirterek konuyu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na taşıttırıldı. Süreç yine tıkandı.

Bu noktada artık vekillerden yüz yüze görüşme talep ettik. Ben bir AK Partili olarak bu görüşmeyi organize edemedim. Sağ olsun Hakan Demirgil başta olmak üzere oda başkanlarının girişimiyle, Kurban Bayramı’nın üçüncü günü Sayın Abdullah Güler ve diğer vekillerle kısa bir görüşme gerçekleştirdik. Sayın Güler, “Bu akşam detaylı görüşelim” dedi. Akşam yeniden bir araya geldik, konuyu hukuki yönüyle izah etmeye çalıştım. Ancak gördüm ki, ne dinlemek isteyen vardı ne de anlamaya çalışan. Tavırları, üslupları ve kanunlara dayalı olarak çözmek istediğimiz derdimize olan ilgisizlikleri beni derinden yaraladı.

O akşam yaşadıklarım, davasına baş koyduğum, beni yirmi yıldan uzun süredir inandığım bu partiden koparan kırılma noktası oldu. Yıllarca Kangal için, Sivas için, binlerce hasta için mücadele ederken, göz göre göre yaşadığım bu vurdumduymazlık, kayıtsızlık ve duyarsızlık karşısında sessiz kalamazdım.

Ben, AK Parti’nin iktidar rüzgârıyla değil; karanlık günlerinde, mahkeme salonlarında, zindanda liderine sahip çıkan bir neferiydim. Bugün gördüm ki, bu vefanın, bu emeğin, bu sadakatin bir karşılığı kalmamış.

Benim istifam bir duruşun, bir sitemin, bir suskun çığlığın adıdır. Bu istifa, kendi ailemizin, çalışanlarımızın, BÜYÜK UMUTLARLA KAPLICAYA GELEN BİNLERCE HASTAMIZIN geleceğine duyduğum sorumluluğun sesidir.

Kamuoyuna saygıyla arz ederim.''

kaplica-krizi-bardagi-tasirdi-ak-partiden-istifa-etti-2.jpg

Kaynak:Demet KARAKUŞ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.