USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kimyasal Gübre Tehlikesi Kapıda

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Eğitim Fakültesi, Coğrafya Eğitimi Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Fatih Kartal, sulu tarıma geçişle birlikte Hafik ilçesinde son dönemde şeker pancarı ve patates yetiştiriciliğinin arttığını ve tarlaların kiralama suretiyle ekildiğini, kullanılan kimyasallar nedeni ile toprağın doğal verim özelliğini kaybettiğini belirtti.

09-06-2023 15:27
SİVAS
Google News

Arife Defne ARSLAN

SCÜ Eğitim Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü, Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Fatih Kartal, Hafik ve Zara çevresinde yoğunlaşan sulu tarımı değerlendirdi. Toprak yapısının geçirgenliğinin yüksek olduğunu ve kullanılan kimyasal gübrelerin toprağı verimsizleştireceğini belirten Kartal, toprak kirliliği, su kirliliği ve insan sağlığı için nöbetleşe tarımı önerdi.

Hafik ve Zara dolaylarını inceleyen ve buraların önemli tarım sahaları olduğunu vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Fatih Kartal, “Buranın taban yapısını ya da jeolojik yapısını incelediğinizde jipsli arazi çok yaygın. Bu arazilerde çok yoğun bir şekilde tarım uygulaması yapılmıyordu. Ancak şu anda Özel Pusat Barajı'yla birlikte çok fazla tarımsal faaliyetlerin arttığını görmekteyiz. Burada önümüzde çok büyük bir tehlike söz konusu. Özellikle bakıldığı zaman jipsli arazinin çok geçirgen bir yapıya sahip olması arazide dolin sahalarının çok genişlemesine,  alanların çukur sahalarının çok fazla oluşmasına sebep olabiliyor. Yine bununla birlikte incelediğimizde çok geçirgen bir zemin. Çünkü jips özelliğine baktığımızda kalsiyum sülfat suyla reaksiyona girdiği zaman da çok çabuk çözünebilir özelliğe sahip. Bu yüzden buralar sulu tarım alanı olarak çok kullanılmıyordu. Daha çok kuru tarım maksatlı kullanılıyordu. Fakat son zamanlarda Özen Pusat Barajı’nın açılmasıyla ve kapalı şebeke sulamanın artmasıyla birlikte sulu tarımın çok yaygınlaştığını görüyoruz” diye konuştu.

‘VERİMSİZLEŞECEĞİ KONUSUNDA ENDİŞELİYİZ’

Çevre illere kiralanan toprakların ileride önemli sorunlar oluşturacağını ekleyen Kartal, “Özellikle şeker pancarı ve patates yetiştiriciliği buralarda çok aktif olarak yapılıyor. Tabii ki burada önemli sıkıntı şu, buralar kendi arazilerini işleyen çiftçiler tarafından değil de daha çok icar ya da kiralama yöntemiyle kullanılmaya başlandı. Nevşehir Niğde'de dolaylarından çok fazla çiftçilerin gelip burada patates tarımı yaptığını görüyoruz.  Özellikle cipslik patates üretimi çok fazla. Bu cipslik patates üretimine de baktığımızda ürünün çok iyi gelişmesi ve büyümesi açısından çok fazla kimyasal gübrelerin, pestisit kullanıldığını görüyoruz.  Nevşehir ve Niğde’nin toprakları kanser olmuş vaziyette.  Bizim Hafik dolaylarındaki yapılan sulu tarımla birlikte özellikle Nevşehir ve Niğde çiftçilerine patates tarımı olarak verildiği zaman buradaki sahalarında gittikçe kansere dönüşeceği ve verimsizleşeceği noktasında çok büyük endişe duymaktayız” ifadelerini kullandı.

‘KİMYASALDAN KAÇININ, NÖBETLEŞE TARIMI GÜNDEME ALIN’

Toprakların korunması için nöbetleşe ekimi tavsiye eden Fatih Kartal, “Burada yapılması gereken önemli unsur şu, bütün saha olarak değil de kısmi olarak sahaların tarıma açılması yani nöbetleşe tarımı yapılmasını fazlasıyla gündeme almalıyız. Yine bununla birlikte aşırı kimyasaldan kaçmamız lazım. Çok fazla verim almak adına ya da boyut olarak büyüklüğünü çok fazla sağlayabilmek adına aşırı kimyasallar kullanılıyor. Bunu en aza indirgememiz lazım.  Çünkü bakıldığı zaman sadece toprak kirliliği olarak değil, bunlar zamanla sularla birlikte derelere ve ırmaklara, çaylara karıştığı için su kirliliğini de çok fazla tetikleyecektir. Tabii ki bu da hem içme hem kullanma hem de tarımsal sulama maksadında çok büyük olumsuzluklara yol açacaktır. Bunların önüne geçilmesi minimuma indirmek lazım ve daha çok nöbetleşe yapılarak mantıklı bir planlama izlenmesi lazım. Bu noktada tabii ki bu zararları en aza indirgeyebiliriz. Burada yapılan tarımla birlikte orada kullanılan kimyasal gübreler sadece toprak ve su kirliliğine yol açmıyor. Aynı zamanda elde edilen ürünler biliyoruz ki GDO'lu ürünler adını verdiğimiz zararlı ürünleri de beraberinde getiriyor. Tabii ki sağlıksız ürünler ortaya çıkıyor. Bu da insan sağlığını ciddi oranda tehdit ediyor. Bunun da önüne geçebilmek adına kesinlikle burada iyi bir planlama ve iyi bir sağlık kontrolünden geçirilmesi lazım. Üretim ancak bu şekilde gerçekleştirilebilir” dedi.  


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ANKET
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
11.12.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
Günün Karikatürü