Yüksel MENEKŞE
Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) Sivas Şube Başkanlığı’nın 7. Olağan Genel Kurulu Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
“Var bir derdimiz sendikacılık yapmak” teması ile icra edilen kongrede mevcut Başkan Mustafa Pakoğlu güven tazeledi.
Genel Kurulun Divan Başkanlığını Bem-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı Ahmet Öksüzali, Divan Üyeliklerini ise Toç Bir-Sen Şube Başkanı Abdurrahman Tufan Yıldırım ile Enerji Bir Sen İl Başkanı Ali Rıza Ay yaptı.
Genel kurula Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, Bem-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı Ahmet Öksüzali, Bem-Bir-Sen Kayseri Şube Başkanı Mehmet Karakaş, Bem-Bir-Sen Tokat Şube Başkanı Oğuzhan Torun, Hizmet-İş Şube Başkanı Nihat Şimşek, Öz Sağlık-İş Sendikası Şube Başkanı Halil İbrahim Eyce, Eğitim Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Halil İbrahim Temiz, Ulaştırma Memur Sen Şube Başkanı Ömer Vatankulu, Sağlık-Sen Şube Başkanı Muhittin Musaoğlu, Toç Bir-Sen Şube Başkanı Abdurrahman Tufan Yıldırım, Diyanet Sen Şube Başkanı Vahit Yiğiter, Büro Memur Sen Şube Başkanı Osman İnce, Enerji Bir-Sen İl Başkanı Ali Rıza Ay, Birlik Haber Sen İl Başkanı Sami Koç ile şube ve il yönetim kurulu üyeleri, Bem-Bir-Sen delegeleri ve üyeler katıldı.
Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Bem-Bir-Sen Sivas Şube Başkanı Mustafa Pakoğlu, “Kongremizin Bem-Bir-Sen’imize, Memur-Sen’imize, kamu çalışanlarımıza, üyelerimize, Sivas’ımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Hukuki zeminin tam olarak oluşmadığı, sendika kanununun henüz çıkmadığı bir dönemde tüm menfi şartlara rağmen emek ve sendikacılık hareketine gönül vermiş, elimi taşın altına koymuş bir kamu görevlisiyim. Bilindiği üzere 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun çıkmasıyla birlikte de memur sendikacılığı yasal zemine kavuşmuştu. İşte bu zorlu süreçte yol arkadaşlarımla birlikte Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı yerel yönetimler iş kolunda faaliyet gösteren Bem-Bir-Sen’i ilimizin yetkili sendikası yapmış bir kardeşinizim. Daha sonra memur sendikacılığında Sivas’tan bir ilki gerçekleştirerek seçilmiş olduğum Genel Teşkilatlanma Sekreterliği görevinde Sivas’ı Ankara’da başarıyla temsil etmenin haklı gururunu ve bahtiyarlığını yaşamış bir arkadaşınızım. Bizim sendikal hayatımız, bir Anadolu evladının kamuda, bürokraside yerli ve milli duruşunu bozmadan ayakta kalma mücadelesidir. Bizler yerli ve milli duruş çerçevesinde yoklukta imtihanını yüz akıyla veren bir camianın varlıkta da imtihanı kazanmış bir ferdi olmak durumundayız. Bizler, ‘Kim var?’ diye seslenilince sağına ve soluna bakmadan, ‘Ben varım’ diyen bir mücadele insanı olmak zorunda olduğumuz için bugün buradayız. Bizler uzunca bir süre belki de hala öyle olanlarımız vardır adeta tek başına yaptık vazifemizi yapmaya devam ediyoruz. Biz ve emsallerimiz, davanın özüyüz. Biz, bir davanın delisiyiz” dedi.
“Bem-Bir-Sen’i hem Sivas’ta hem de Ankara’da daha da güçlü kılmak en büyük hayalim ve derdim” diyen Pakoğlu konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Görev yaptığım yılların artısını ve eksisini değerlendirdiğimde başarılarımı ve artılarımı arkadaşlarımın takdirine bırakıyorum. Noksanlarımı ve kusurlarımı tek tek gözden geçirdim. Bunlardan gerekli dersleri çıkardım. Sendikacılığımı geliştirip, sendikamı daha ileriye götürmeye talibim. Bunu yeni bir ruh, yeni bir vizyon ve yeni bir kadro ile gerçekleştireceğiz. Başarının şartı uzlaşma, uzlaşmanın şartı ise konuşabilmek, fikirlere hürmet ederek görüşlerimizi paylaşabilmektir. Kurtarıcı adamlar, mucize fikirler yerine ortak aklı, ilmi ve tecrübeyi hâkim kılmaktır. İşte başarının altın anahtarı budur. Bir örgütün başarılı olabilmesi için evvela elbette ki il ve ülke çapında teşkilatlanmasını en üst seviyede tamamlamalı ve bu durumu perçinlemeli ve aile içerisinde birlik ve beraberlik kardeşlik hukuku egemen kılınmalıdır. Ancak, grev ve siyaset yapma hakkının henüz alınmadığı, işçinin, bakkalın-kasabın, berberin-manavın siyaset yapıp memurun siyaset yapamadığı bir ortamda tek yetkili sendika olmak işimizi bitirmiyor. İşte bu ve buna benzer devasa sorunların halli için yeniden adayım. İşte bu minvalde baktığımızda, son zamanlarda her ne kadar kasıtlı olarak güç odaklarınca sivil toplum örgütleri ve özellikle sendikalar yıpratılmaya hatta halkın gözünde küçük düşürülmeye çalışılmakta ise de, tüm sivil toplum örgütleri, hele hele bunların lokomotifi olması gereken, amiyane bir tabirle mürekkep yalamış, toplumun en aydın kesimini temsil eden memur sendikalarının sadece hükümet anlamında söylemiyorum tüm güç odaklarının iktidarına onlar istemese de ortak olmadığı sürece, denge ve uzlaşma diğer bir ifadeyle tam demokrasinin tesisi mümkün gözükmemektedir. İşte bu manada ülkemizde güçlülerin demokrasisi değil demokrasinin gücünün tesisi için biz memur sendikalarına, yani bizlere büyük görev düştüğünü düşünüyorum. Bem-Bir-Sen'in her alanda güçlü bir yönetime her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Sendikacılıkta şehrimizde ve ülkemizde model olan; Bem-Bir-Sen'in gelecek dönem içerisinde daha güçlü olması gerekmektedir. Bem-Bir-Sen'in kaybedecek zamanı yoktur. Bem-Bir-Sen’i bugünkü durumundan daha ileri noktalara taşıyacağız. Bizim farkımız, uygulayıcı, kararlı ve zor zamanlarda bütünleştirici olabilmemizdir.”
“Sendikamızın yarınlara güvenle bakabilmesi ve sendikal hareket içindeki saygın ve onurlu yerini koruyabilmesi, ellerimizin birbirine sımsıkı kenetlenmesi, dillerimizin aynı sevda sözlerini fısıldaması ve gönüllerimizin aynı duygularla dolup taşmasıyla mümkün olacaktır” açıklamasında bulunan Pakoğlu, “Her zamankinden daha fazla bir duyarlılık, aşk, vecd ve cehd ile sendikamızı düşünmek ve sahiplenmek ve kurumsal motivasyonuna katkıda bulunmak gereklidir. Zira sendikamız çok önemli bir dönemecin eşiğinde durmaktadır. Hayat bulmuş, konum bulmuş ve karşılık bulmuş bir kurum halinde devam edebilmek, sendikal anlayışımızı tamlamak, sendikal duruşumuzu sağlamlamak ve sendikal yapımızı tahkim etmekle olacaktır. Bu durum elbette ki dürüst ve becerikli kadrolarımızın yardım ve duasıyla sağlanacaktır. Bizler bu işin üstesinden gelmeye mecburuz ve hatta mahkûmuz. Niyet varsa, samimiyet varsa ve dert varsa başarı ne kelime. Geri durmak yok, geriye bakmak yok, ümitsizlik yok, korku yok. Başarmaya mecburuz, başka çare yok. Bunu başaracak azim, irade ve beceri bizde mevcuttur. Bunu olduracak iman, dua ve yürek bizde mevcuttur” ifadelerini kullandı.
Sendikalarının çok önemli bir dönemecin eşiğinde olduğuna vurgu yapan Pakoğlu, “Hayatın, siyasetin ve sendikacılığın statiği yoktur. Buna karşılık hayat, siyaset ve sendikacılık dinamik bir yapı içerir. Attığımız her adımda dengeler değişir. Sendikal çalışmalarımız sırasında sağlıklı eleştirilerin yapılmaması, ilerlemenin önündeki en önemli engellerden biridir. Akıllı ve gelişmeye açık insanlar kendilerinin eleştirilmesini fırsat bilir, kendilerinde var olduğunu tespit ettikleri eksiklik, yanlışlık ve kötü alışkanlıkları ya da yanlış anlaşılmaları telafi yoluna giderler. Bu yüzden de kendilerini yersiz şekilde öven dostlarından ziyade, mantıklı ve doğru şekilde eleştiren arkadaşlarını ve dostlarını önemserler. Hiç eleştirilmeyen insanlar, aslında hiçbir şey yapmayanlardır. Oysaki bir şeyler yapılması gerektiği halde yapmayanlar en çok eleştirilmesi gerekenlerdir. Denetlendiği vakit sevinen, eleştirildiği vakit de bundan faydalanan kişiler olgun ve büyük adamlardır” açıklamasında bulundu.
Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ise genel kurulun hayırlara vesile olmasını temenni etti. Kongrelerin birlik ve beraberlik içerisinde yaşanması gerektiğine vurgu yapan Başkan Bilgin ,“Belediyemizde yetkili sendika yönetimi ile diyaloğa dayalı güzel bir çalışma ortamımız var yapıcı ve sorumlu bir sendikacılık anlayışı ile hareket eden başkanımıza teşekkür ediyorum. Yeni dönemde de aynı şekilde birlikte çalışacağımıza inanıyor başarılar diliyorum.
Genel kurula katılan delegelerin tamamının oylarını alarak güven tazeleyen Pakoğlu, yeniden şube başkanlığına seçildi.
Editor : Haberpanelim
