Plastik şişeler kısırlık riskini artırıyor
Şifa bulmak, ferahlamak için tüketilen içme sularının hangi kaplarda olduğu ve tüketildiği sağlık için büyük öneme sahip...
Günlük yaşamda kolay taşınabilir olması ve her yerde ulaşılabilirliği sayesinde sıkça tercih edilen plastik su şişeleri, sağlık açısından çeşitli endişeleri de beraberinde getiriyor.
HORMONLAR ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİLERE SAHİP
Özellikle son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, bu şişelerde kullanılan bazı kimyasalların insan hormon sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ortaya koyuyor.
Bu etkiler arasında en dikkat çekici olanlardan biri ise üreme sağlığı üzerindeki potansiyel tehdit.
PLASTİK ŞİŞELER NEDEN RİSKLİ?
Plastik şişeler, üretim süreçlerinde farklı kimyasal maddelerle şekillendirilir. Bu maddelerden bazıları zamanla suya geçebilir ve bu suyu tüketen bireylerin vücuduna karışabilir. Uzmanlar, bu durumun uzun vadede hormon dengesi ve üreme sistemi üzerinde baskılayıcı bir etki yaratabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Öne çıkan iki temel kimyasal bileşen şunlardır:
1. Bisfenol A (BPA)
BPA, sert plastiklerde yaygın olarak kullanılır. Yapısı gereği insan vücudundaki östrojen hormonunu taklit edebilir.
Bu taklit etkisi özellikle kadınlarda yumurtlama fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyebilirken, erkeklerde sperm kalitesi üzerinde zararlı sonuçlara yol açabilir.
BPA maruziyetinin ayrıca embriyo gelişimi üzerinde de olumsuz etkileri olabileceği araştırmalarda belirtilmektedir.
2. Ftalatlar
Ftalatlar, plastikleri daha esnek hale getirmek için eklenen kimyasallardır. Ancak, hormon bozucu özellikleri nedeniyle dikkatle incelenmektedir.
Kadınlarda adet düzensizliği, yumurta kalitesinde düşüş ve hormonal dengesizliklerle ilişkilendirilirken; erkeklerde testosteron düzeylerinde azalma, sperm üretiminde düşüş ve testis fonksiyonlarında zayıflama gibi etkiler gösterebilir.
GÖZLE GÖRÜLMEYEN TEHLİKE: MİKROPLASTİK RİSKİ
Plastik şişeler yalnızca içerdikleri kimyasal maddeler nedeniyle değil, aynı zamanda zamanla yüzeylerinde oluşan mikroplastik parçacıkları nedeniyle de risk taşır.
Bu küçük parçacıklar, şişe uzun süre kullanıldığında veya yüksek sıcaklığa maruz kaldığında suya geçebilir. Mikroplastiklerin vücutta birikmesi; hücresel strese ve dolaylı olarak üreme sisteminin zayıflamasına neden olabilecek biyolojik etkilere yol açabilir.
NE YAPILMALI?
Plastik şişe kullanımının tamamen kesilmesi mümkün olmasa da riskleri azaltmak adına bazı önlemler alınabilir:
1. Cam veya paslanmaz çelik mataralar: Tekrar kullanılabilir bu ürünler, kimyasal salınım riski taşımadığı için güvenli alternatifler arasında yer alır.
2. Plastiğin güneşte veya sıcak ortamda bekletilmemesi: Yüksek sıcaklık, plastikten suya kimyasal geçişini hızlandırır. Bu nedenle plastik şişeler uzun süre arabada veya güneş altında bırakılmamalıdır.
3. Şişe tekrar kullanılacaksa sınırlı sayıda kullanılmalı: Tek kullanımlık plastik şişeler, tekrar kullanıldıkça yüzeylerinde çatlama ve mikroplastik oluşumu riski artar.
4. Hamilelik planlayanlar dikkat etmeli: Üreme sağlığı açısından hassas olan dönemlerde çevresel toksinlere karşı ekstra önlem alınması gerektiği konusunda uzmanlar hemfikirdir.
Plastik şişe kullanımının doğrudan kısırlıkla birebir bağlantısı olduğu kesin olarak kanıtlanmamıştır. Ancak bilimsel bulgular, bu ürünlerdeki bazı kimyasalların uzun vadeli maruziyetle birlikte hormon sistemini etkileyerek doğurganlık üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceğini göstermektedir.
Bu nedenle uzmanlar, dikkatli olunmasını ve alternatif ürünlerin kullanımının teşvik edilmesini önermektedir.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.