Hatice KOYUNCU YİĞİT
Çiftçinin gündeminde motorin, gübre ve elektriğe gelen zamların olduğunu ifade eden Çetindağ; “Karın yağmasına çok sevindik ama bahar yaklaştıkça gübre ve motorin fiyatları aklımıza düşünce hem moralimiz bozuluyor hem de çiftçimiz bu konuda kara kara düşünüyor. Hakikaten çiftçimize büyük bir külfet getiriyor. Çiftçimizin en büyük girdilerinden birisi mazot, onun arkasından gübre geliyor, elektrik geliyor. Bunlara zamlar geldikçe çiftçilerimizde büyük sıkıntılar başladı. 2021 yılında da sıkıntılıydı ama o yıla baktığımızda fiyatların bu kadar artacağını tahmin edemiyorduk. Şu anda çiftçilerimizin 24 saat boyunca konuştuğu konu motorin ve gübre fiyatları” dedi.
Sonbahar döneminde çiftçilerin yaklaşık yüzde 40 oranında taban gübresi kullanabildiğini kaydeden Çetindağ, “Bunun eksikliği bahar ayları geldiği zaman daha çok ortaya çıkacak. Bahar gübresini de kullanamazsak bizim rekoltemiz yüzde 60-70’lere kadar düşecek. Bu bizim şehrimizi etkilediği gibi tüm ülkemizi de etkileyecek. Çünkü yem bitkilerinde, buğdayda sıkıntı başladığı zaman ülke ekonomimize sıkıntı yaratacak. Kimyevi gübrenin geçen yıla göre yüzde 400 oranında artması demek çiftçimizin tamamen üretimden soğuması demektir. Bu büyük sıkıntı yaratacak. Şu anda biz ocak ayındayız. Şubat ayının sonu, mart ayının ilk haftasına doğru bizim çiftçimiz gübreyi toprakla buluşturmak zorunda. Bunu yapması lazım. Bunu yapmadığı zaman çiftçimizde büyük sıkıntı başlayacak. Gübre fiyatlarının aşırı derecede yükselmesi; çiftçimizin kullanamaması demek, ülkemizin yurt dışına ithal buğdaya, ithal yeme dönmesi demektir. Onun için ne yapıp edip gübre fiyatlarını çiftçimizin kullanabileceği makul seviyeye getirmemiz gerekiyor. Biz oda başkanlarımızla görüşüyoruz, Sivas’taki çiftçilerimizle görüşüyoruz. Şu ara çiftçimizin kafasında her an kimyevi gübre ve mazot var” diye konuştu.
Kimyevi gübrede bu kadar sıkıntı yaşandığını ilk defa gördüğünü söyleyen Çetindağ, “Enflasyonun yüzde 100’ü geçtiği dönemleri yaşadım ama çiftçilerin bu kadar sıkıntı yaşadığını ilk defa görüyorum. Elbette dünyada bir sıkıntı var ama bizim çiftçimizin bu sıkıntının altından kalkmasının mümkünü yok. Sivas çiftçisinin 50 kiloluk gübreye 600 lira verdiği zaman bunu kullanma şansı yok. Şu anda bu parayı bulma gücü yok, kredili kullansa bile bunun altından kalkacak imkanı yok. 200 liralık gübrenin çuvalının 600-700 liraya çıkması mantık dışı, anormal bir şey. Bu nereye kadar böyle gidecek? Çiftçimizin bu şekilde ekmesinin mümkünü yok” açıklamasında bulundu.
Gübre fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle piyasada sahte gübrenin arttığına dikkat çeken Çetindağ; “Merdiven altı gübreler çıkmaya başladı. Esas sıkıntımız da burada başlayacak. Binbir çeşit allı pullu ambalajlarla çiftçimizin aklını çelmek için uğraşıyorlar. Gübrenin pahalı olmasından dolayı çiftçimiz buna yönlenmeye başladı. Çiftçilerimizi uyarıyoruz; bunlara kanmasınlar. Bizlerden, yetkililerden, il tarım müdürlüklerinden, ziraat odalarından, tarım kredi kooperatiflerinden sakın ayrılmasınlar. Çünkü bunlar garantili vermek zorunda. Diğerlerinin amacı ise bir an önce mallarını satıp süslü ambalajlarla kandırmak. Ben burada hükümetimize, devletimize sesleniyorum: Denetimleri artırın. 24 saat kontrol altına alsınlar. Çiftçilerimiz bu insanlara, kalpazanlara kesinlikle ezdirilmesin. Biz takip ediyoruz ama bunun hükümetimiz tarafından sıkı bir şekilde denetlenmesi lazım. Tarım Bakanlığına çağrıda bulunuyorum: Allah aşkına her önüne gelen firmaya ithal izni vermesinler. Bunlar bu pazarlama yetkilerini nasıl alıyorlar, hangi kontrolden geçmişler? Bunlara bir kontrol getirilmesi lazım. Her çıkan gübre bizim topraklarımızda denenmek zorunda değil. Devletimizin, hükümetimizin bunların analizlerini yaparak çiftçimizi yönlendirmesi lazım” açıklamasında bulundu.
Editor : Haberpanelim