Sivas'ta bakır rölyef sanatını evinde yaşatıyor

Sivas'ta bakır rölyef sanatını evinde yaşatıyor
Sivas’ta yaşayan kamu çalışanı Murat Keskin, hiçbir kurs almadan başladığı bakır rölyef sanatında 20 yıllık emekle 120’den fazla eser ortaya çıkardı.

Bakırın desen kazandığı rölyef sanatı, büyük emek ve sabır gerektiriyor. İnce işçilik gerektiren rölyef sanatı, Sivas’ta yaşayan 46 yaşındaki kamu çalışanı Murat Keskin’in elinde yeniden hayat buluyor. Uzun yıllardır ilgi duyduğu bakır rölyef sanatını herhangi bir kursa gitmeden, tamamen kendi gayretiyle öğrenen Keskin, evinde yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor.

kays-sivas-rolyef-1.jpeg

Yoğun iş temposunun ardından kendine zaman ayıran Keskin, bakırı sanata dönüştürüyor. Evinin bir odasında artık kendi imkanlarıyla oluşturduğu küçük bir sanat atölyesinde Osmanlı padişahlarının farklı formlarda bakır rölyefini yapan Keskin, Selçuklu ve Cumhuriyet döneminin yanı sıra güncel konuları da işliyor. Kurs almadan başlayan merakın, sabır ve emekle nasıl bir sanat eserine dönüştüğünü gösteren Murat Keskin, kültürel bir değeri yaşatmaya çalışıyor.

kays-sivas-rolyef-4.jpeg

ÇALIŞMALARIMI EVDE YAPIYORUM

İş yoğunluğu ve stresli zamanlar olduğunu bu yüzden de hobi edinmek amacıyla bakır rölyef sanatına başladığını söyleyen Murat Kesin, “Evde bulunan bir tablodan bakır bir tablodan yola çıkarak başladım bu işe, ismini de kendi vermiş olduğum narin bakır kesme sanatına başladım. Çok geliştirdim kendimi ben yaklaşık 20 yıldır bu çalışmaları yapıyorum. Bunun yanında sadece narin bakır kesme sanatıyla değil, aynı zamanda bakır rölyef sanatıyla da birleştirdim. 20 yılın tecrübesiyle böyle güzel çalışmalar ortaya çıktı. Sadece stresini atmak amaçlı bu çalışmamı ben evde yapıyorum. Herhangi bir atölyemde yoktur. Stresli olduğum zamanlar boş zamanımı nasıl değerlendiririm düşüncesiyle bugün bunu yapayım, takım yapayım. Hat sanatı yapayım. Tuğralar yapayım. Selçuklu mimarilerini yapayım. Osmanlı mimarilerini yapayım. Dünya çapında klasik eserler var onlardan yapayım derken yaklaşık 120’ye yakın eserler topluluğu çıktı. Çok zengin bir kültür hazinesi ortaya çıktı. Tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi anlatan bir tarih kültürel bir faaliyet ortaya çıktı” dedi.

kays-sivas-rolyef-2.jpeg

HİÇBİR HOCADAN DERS ALMADI

Bakır rölyef sanatını kendi imkanlarıyla öğrendiğini ve hiç kimseden ders almadığını söyleyen Keskin, “Hiçbir hocam olmadı. Olmasını aslında çok arzu ederdim. Şöyle de bakıyorum aslında iyi ki olmamış bakır rölyefin aslında hocaların araştırmalarda baktığımız zaman standartları hep aynı alt zemin siyah üstü açık beyaz yani sarılık vermek benim 120 tane tabloma baktığınız zaman farklı farklı çalışmalar ne hoşuma gittiyse o şekilde bıraktım. Kızıl rengi, bordo rengi, siyahsa siyah olacak alt zemin açılacaksa açık olacak. Farklı tonlarda renklere ulaştım. Aynı zamanda zırnıklama tarzı veya çökertme tarzı yani o anki durumumuz neye müsaitse ne hoşuma gittiyse bu şekilde bakır çalışmalarını ben yaptım ve tamamladım. Ben bu çalışmayı aslında kalıcı olarak kalmasını sağlamak, kültürümüzün ileri ki nesillere aktarmak başka bir amacım da zaten yoktur. O yüzden Selçuklu eserlerinden Sivas’ımız da bulunan, Divriği Ulu Camide bulunan şahin çalışması, Gökmedrese de bulunan hayat ağacı, çift başlı kartalımız, kongre müzemiz, çifte minaremiz yani Sivas’ta yaşadığımız için Sivas’ın kültürünü, Kangal köpeğimiz bunları yaşatmaya çalıştım. Diğer yandan 600 yıllık hükümdarlık sürmüş olan Osmanlı padişahlarının her birinin ayrı ayrı tuğralarını 35 adet tuğralarını yaptım orijinal bir şekilde tezhipli bir şekilde sadece tuğralarına değil tezhipli bir şekilde süsleyerek çalışmalar yaptım. “ ifadelerini kullandı.

Kurs almadan başlayan merakın, sabır ve emekle nasıl bir sanat eserine dönüştüğünü gösteren Murat Keskin, kültürel bir değeri yaşatmaya çalışıyor.

Kaynak:Neslihan KOÇ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.