Sivas 2´nci Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın karar duruşmasına, hakkında ´Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme´, ´Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme´ suçundan dava açılan eski öğrenci yurdu görevlisi Emrah Gürbüz ile sanık avukatı katıldı. Sanık Gürbüz, duruşmaya Nevşehir E Tipi Kapalı Cezaevi´nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme başkanı gelen raporları okuyarak, sanıktan son sözlerini aldı. Sanık Emrah Gürbüz örgütün şirketlerinde çalıştığı için pişman olduğunu ifade ederek, "Ben ByLock programını kullanmadım. Birçok yere iş başvurusunda bulundum ancak iş bulamadım. Mecburen bu yapının şirketlerinde çalışmak zorunda kaldım. Ekmeğimizin derdindeydik. Bu yapının şirketlerinde çalıştığım için pişmanım. Çalıştığım süre boyunca kimseden emir almadım, emir vermedim. 16 aydır tutukluyum hiçbir gelirim yok. Ailece perişan olduk. Bundan sonra çalışacağım yerleri daha iyi seçeceğim" dedi.
Sanığın savunmasından sonra savcının mütalaası alındı. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanık Emrah Gürbüz´e ´Silahlı terör örgütüne üye olmak´ suçundan toplam 13 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Mahkemenin verdiği bu kararın, Sivas´ta şu ana kadar FETÖ davalarında verilen en yüksek ceza olduğu kaydedildi.
ETKİN PİŞMANLIKTAN FAYDALANAN SANIK TAHLİYE OLDU
Aynı mahkemedeki diğer davaya, ´Silahlı terör örgütüne üye olmak´ suçundan yargılanan eski din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Yunus A., sanık avukatı ile sanık yakınları katıldı. Gelen raporların okunmasının ardından söz alan sanık Yunus A. etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini ve samimi beyanlarda bulunacağını söyledi. Yunus A., şöyle konuştu:
"2 aya yakın ByLock programı kullandım. Eğitimciler Derneği´ne gidip geldiğim zaman Ali E. isimli şahıs bundan sonra ByLock üzerinden irtibata geçeceklerini söyledi. Onun tarifi üzerine programı indirerek kurdum. Daha sonra karşılıklı olarak birbirimizi ekledik. Ben bu program üzerinden hiçbir şey yazmadım. Ara sıra dua ve sureler geliyordu, onları okudum. 15 Temmuz´dan sonra televizyonda ByLock kullananların tutuklandığını duyduğumda telefonumu telefoncuya götürerek format attırdım. Telefonum o sıra zaten bozuktu daha sonra da aynı telefoncuya telefonumu sattım. Başka bir telefon aldım, ona hiçbir program yüklemedim. ByLock kullanıcı adımı ve şifremi hatırlamıyorum. Şifrem rakamlardan oluşuyordu. Telefonumu yok etme yönünde herhangi bir talimat almadım. Bölge imamlığı veya başka bir sorumluluğum olmadı. Sadece cemaate bağlı öğrenci evlerinin erzak ihtiyaçlarını karşılıyordum. 2012-2014 yılları arasında Sivas Eğitimciler Derneği´nde Kuran-ı Kerim dersleri veriyordum. 15 Temmuz´dan çok önce dernek ve sendikalarından ayrılmış bu yapıyla alakamı koparmıştım. Ne vatanımı ne de milletimi kötü duruma düşürecek bir tane işim olmadı. Tahliyemi talep ediyorum."
Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından sanığın ´etkin pişmanlık´ hükümlerinden faydalanarak adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi.
DİĞER DURUŞMA ERTELENDİ
Aynı mahkemedeki bir diğer davada ise ´Silahlı terör örgütüne üye olmak´ suçundan tutuklu yargılanan istihbarat şubede görevli eski polis memuru İbrahim K. ve avukatı duruşmaya katıldı. Tanık beyanları ve raporların okunmasının ardından söz alan İbrahim K., tanık beyanlarını kabul etmediğini söyledi. İbrahim K. "Kendilerini kurtarmak için bana iftira atıyorlar. Yönlendirme yapıyorlar. Raporda yer alan IMEI numaralı telefon tuşlu telefona çıkıyor. Tuşlu telefonlar internete girmediği gibi program da yüklenmiyor. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, tanıkların dinlenmesi ve HTS kayıtlarının gelmesi için duruşmayı 19 Şubat 2018 tarihine erteledi. (DHA)
Editor : Haberpanelim
