USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

VAATLER GERÇEĞE DÖNÜŞSÜN

VAATLER GERÇEĞE DÖNÜŞSÜN

VAATLER GERÇEĞE DÖNÜŞSÜN
24-11-2020 07:00
Google News

Uğur YİĞİT

Memur-Sen Sivas İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Sivas 1 Nolu Şube Başkanı Halil İbrahim Temiz, 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde sendika binasında açıklama yaparak öğretmenlerin sorunlarına dikkat çekti.  İnsanın, özünü keşfetmeye, kişiliğini inşa etmeye yönelik en büyük eyleminin eğitim olduğunu ifade eden Temiz, ?Eğitimi, eğitim-eğitilen çerçevesinde, insanların birbirleriyle ilişkisinden, iletişiminden ve etkileşiminden beslenen akli süreçlerin hâkim olduğu ve ahlaki sonuçların hedeflendiği faaliyetler bütünü olarak kabul ediyoruz. Eğitimi, tam da bu yüzden hem bilim hem de hizmet noktasında vazgeçilemez, ertelenemez, yok sayılamaz, devre dışı bırakılamaz, alternatifi oluşturulamaz konumda görüyoruz.  Eğitimde geriye düşenin ahlakta, adalette, merhamette, bilimde öne çıkması, teknolojide önde olması, ekonomik ve diplomatik düzlemde fark oluşturması mümkün olmaz. Öğretmenlik, insanlığın en kadim ve önemli mesleklerinden biridir. Öğretmen, çocuklarımızın şuur sermayesini artırma, bilgi haznesini büyütme, idrak zeminini güçlendirme, hikmeti keşfetme, hakikate ulaşma konusunda beşerin insanlaşması ve bireyin uzmanlaşması yolculuğunda hem rehber hem de rol modeldir. Bu vasıf, öğretmenlik mesleğinin tarih boyunca önemli ve değerli kabul edilmesinin de başlıca sebebidir.  Eğitimde örnek gösterilen ülkelerde olduğu gibi, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması hususu artık daha fazla ötelenmemelidir. Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanununun ivedilikle yürürlüğe konulması gerekmektedir? dedi.

?Ülkemizde resmî ve özel eğitim kurumlarında fiilen görev yapan 1 milyon 200 bin öğretmen var iken, öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir Öğretmenlik Meslek Kanunu´nun olmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur? diyen Temiz, ?Kanun, hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini taşımalı; öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler içermelidir. Meslek kanununun yapılması için gereken talep de yazılması için gereken birikim de var. Bundan sonra bir tek şeye ihtiyaç var. O da kanunun çıkarılmasını hızlandıracak irade. Bizler Türkiye´nin bütün illerinden hep birlikte o iradeyi harekete geçirmek için sesleniyoruz: Meslek kanunumuzu istiyoruz, daha fazla beklemek istemiyoruz.  Öğretmenlik Meslek Kanunu´nun çıkarılması hedefine, 11. Kalkınma Planı´nda da Millî Eğitim Bakanlığı´nın 2023 Eğitim Vizyonu´nda da yer verilmesi, hem talebemizi doğruluyor hem de tepkimizi haklı kılıyor.  Meslek kanununun çıkarılması noktasında niyet ve kararlılığın kamuoyuna deklare edilmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, bugüne kadar kamuoyuna net, açık ve kesin bir içerik paylaşımı yapılmış değildir. Millî Eğitim Bakanlığı´nca yürütülen çalışma, hazırlanan taslak, öngörülmüş bir tasarım mutlaka başta yetkili sendika olmak üzere, paydaşlarla iş birliği içinde ele alınarak olgunlaştırılmalıdır? dedi.

Temiz, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

?Öğretmenin itibarının, statüsünün, hak ve imkânlarının, fırsat ve yetkilerinin artırılmasına dayanak yapılması gereken Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin ve eğitim kurumu yöneticilerinin mali haklarında, hak, yetki, sorumluluk ve toplumsal beklenti ekseninde gerçekleştirilmesi kaçınılmaz görünen artış gerekliliği, kamu maliyesi dengesi, bütçe olanakları vb. bahanelerin arkasına sığınılmadan çıkarılmalıdır. Aksi hâlde, eğitimde istenilen başarının sağlanamayacağı, meslek kanunundan beklentinin karşılanamayacağı bilinmelidir.  Salgın süreci, okulun da öğretmenin de değerini; yokluğunun, eksikliğinin telafi edilemez niteliğini, toplumsal yapının ana direklerinden biri olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Salgın sebebiyle eğitim-öğretim faaliyetlerinde bilinen ve alışılagelen usullerin zorunlu olarak terk edilmesi, öğretmenlerimizin fedakârlıkları, azimleri, çabaları olmasa, bu zorlu sürecin, öğrenme kayıpları başta olmak üzere, giderilmesi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vereceğini bugün çok net görebiliyoruz.  Eğitim çalışanlarımız, yılda bir gün övgü cümleleriyle geçiştirilen anma günlerini beklemiyor. 24 Kasım´da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu´nun TBMM gündemine getirilmesidir.  Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, bu hususlar temelinde çıkarılacak Öğretmenlik Meslek Kanunu´na katkı ve destek sunacağımızı bir kez daha ifade ediyor; siyasi iradeyi, TBMM´yi ve Bakanlığı bu konuda adım atmaya çağırıyoruz?  ifadelerini kullandı.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
11.12.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
Günün Karikatürü