Sivas’ta Ölmek Üzereyken Kendi Başına Veterinere Giden ‘Kestane’ Kurtuldu

Sivas’ta yediği gıdadan zehirlenen kedi gece saatlerinde kentte bulunan Dulkadiroğlu Veteriner Kliniği’nin önüne kendisi geldi. Burada bekleyen kedi kapı önünde nöropatik ataklar geçirdi. Klinikte nöbetçi olan veteriner teknikeri Mine İlayda Çelik, dışarıya hava almak için çıktığında yerde yatan kediyi fark ederek hemen içeriye aldı. Durumun ciddi olduğunu anlayan tekniker, veteriner hekim Hasan Aktaş’a haber verdi. Kliniğe gelen Aktaş gerekli tetkikleri ve işlemleri yaptıktan sonra kedinin zehirlendiği teşhisini koydu. Kedi yaklaşık iki ay süren tedavinin sonucunda sağlığına kavuştu. Kestane adı verilen sevimli kedi şimdi veteriner kliniğinde bakılıyor. Kısırlaştırma şartıyla sahiplendirilecek olan Kestane’nin çip ve kimlik işlemlerini de klinik karşılayacak.

“ UMARIM YUVASI OLUR’’
Olay gününü anlatan Veteriner Teknikeri Mine İlayda Çelik: “O gün gece nöbette ben vardım. Hastalarımın vizitelerini yaptıktan sonra dışarıya hava almaya çıkmıştım. Kapının önünde çok sakin cansız yatan bir kedi buldum. Apar topar içeriye alıp durumunun ağır olduğunu fark edince direk Hasan hocaya haber verdim. Hasan hoca gerekli tetkikleri ve işlemleri gerçekleştirdi. Kendisine gelmeye başladıktan sonra o zamanlar böyle çok acımasızdı. Bize çok kızıyordu. Bende öyle olunca senin ismin kestane olsun dedim. Artık çok uysal çok uyumlu. Bizimle beraber burada kalıyor. Umarım yuvası olur”dedi.

“KARACİĞER VE BÖBREĞİNDE CİDDİ HASAR VARDI’’
Kestanenin durumunu ve tedavisini anlatan Veteriner Hekim Hasan Aktaş;“Gece burada nöbetçi olan tekniker arkadaşımız kapının önüne çıktığında kediyi fark ediyor. Beni aradı. Saat yaklaşık 2 gibiydi. Arkadaşlar tabi ki hemen içeri almışlar. İlk başta sahibini aramışlar civarda herhangi biri var mı diye. Sokak kedisi olduğunu çok düşünmüyorum. Sokağa atılmış bir kedi olabilir. Ve zehirlenme şüphesi vardı. İlk tetkiklerini yapıp kan sonuçlarına, ultrason görüntülerine ve röntgenine baktıktan sonra zehirlenme olduğunu tespit ettik. Karaciğer ve böbreğinde ciddi hasar vardı hayvanın. Daha sonra tedavisine başladık ki bu süre bayağı uzun bir süreç oldu. Yaklaşık 2 ay boyunca tedavi ettik. Şuan tamamen iyi hiçbir problemimiz yok. Yeni sahibi bekliyor, çok sağlıklı. Zehirlenme olduğu için kapının önünde nörolojik ataklar geçiriyordu hayvan. Kendi başına geliyor bizde kameralardan izlediğimizde fark ettik. Yaklaşık 1 saat kadar kapının önünde hayvan dönüyor ve ataklar geçiriyor. Tekniker arkadaşımız gördüğünde zaten hızlı bir şekilde içeri alıyor. Daha sonra zaten ben gelip müdahale ettim. Kendi başına gelmesi gerçekten çok ilginç. Bizi de şaşırtan zaten oydu. Biz aynı zamanda büyükbaş hayvanlara da bakıyoruz. Kliniğimizin bir kapısı büyükbaş hayvan girişi olduğu halde kedi, kedi köpeklerin yani pet hayvanların girdiği bölümünün önüne geliyor ve orada bekliyor”şeklinde konuştu.

“KISIRLAŞTIRMA ŞARTIYLA VE ÇİPLEYİP SAHİPLENDİRECEĞİZ’’
Sokak hayvanlarına yönelik şiddete dikkat çeken Uzman Veteriner Hekim Atilla Dulkadir kestaneyi kısırlaştırma şartıyla ve çipleyip vermeyi düşündüklerini belirterek, “Bu çocuk, kliniğimizde nöbette duran arkadaşlarımız tarafından bulunmuş. O gün de veteriner hekim arkadaşımız geliyor, kontrolünü yapıyor. Zehirleniyor aslında bu, budum bize kedilerimizin daha da çok insanlara yakın canlılar olduğunu gösteriyor. Muhtemelen sokağa atılmış bir hayvan, belki de hastalığı daha önceden vardı ama farkına varıldı da mı atıldı, bilmiyoruz. Artık zehirlenme belirtileri vardı. Uzun süredir bizde duruyor, sosyal mecrada kendi çapımızda paylaşmaya çalıştık, varsa bir sahibi ortaya çıksın, alsın diye. Maalesef böyle bir dönüş olmadı, çipi de yoktur. Bu arkadaşın son zamanlarda karşılaştığımız bu sokak hayvanlarının ya da evcil hayvanların gördüğü şiddet ya da işte önyargılarla karşılaşması, böyle şeylerle karşımıza çıkıyor. Sonuçta bu arkadaşın kendi tedavisi için bir kliniğin önüne gelmesi çok önemli bir konu. Evde yaşayan canlılarımızın ya da sokakta yaşayanların da bir duygusu olduğunu, onların da bir canı olduğunu unutmamamız gerekiyor. Düşünürken işte “aman onlar bize saldırır mı, aman çocuklarımızı parçalarlar mı” gibi bir yerlere toplamanın doğru olmadığını bu çocuk bize çok güzel göstermiş oluyor. Dolayısıyla biz de insanlar olarak, bu kendi yaşam arkadaşlarımıza saygılı olmamız gerekiyor. Bu çocuk bize aslında bunu gösterdiği için biraz daha önemli bir çocuk. Tedavisi tamamlandı, kliniğimizde duruyor. Klinik ortamı bir kedinin yaşaması için çok doğru bir ortam olduğunu düşünmüyoruz. Dolayısıyla iyi bakacak bir arkadaş bulursak, bu arkadaşı sahiplendireceğiz. Tabii, kısırlaştırma şartıyla ve çipleyip vermeyi düşünüyoruz. Söyleyeceklerim bu kadar. İnsanların sokak hayvanlarına daha saygılı olmalarını rica ediyoruz, daha da iyi düşünmelerini rica ediyoruz” ifadelerini kullandı.



Kaynak:Demet KARAKUŞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.