Bir şehrin adının ulusal hatta uluslararası platformlarda kamuoyunda anılmasından, ürettiği ürünlerin piyasalarda yer almasından kim gurur duymaz, mutlu olmaz ki… Bu sevinç ve gurur o şehre sevdalı olan her insanın özlemidir, dileğidir, umududur.
İşte bu gururu bir kez daha yaşadık hafta başı ziyarette bulunduğumuz Sivas’ın önemli bir üretim tesisinde…
Muhtemelen izlemişsinizdir ulusal televizyonların reklam kuşağında bulaşık makinelerinde kullanılan bir tabletin reklamını… “Türkiye’nin markası Tems… Dört özelliğiyle deterjan, kireç önleyici, parlatıcı ve yağ çözücüyü aynı anda sunuyor. Tems... Temizlik teknolojisi…”
Sivas’ın ulusal ve uluslararası markalarına bir marka daha eklendi geçtiğimiz aylarda… Bir şehir üreterek güçlenir, büyür ve hem adından hem de gücünden bahsettirebilir. Şehrimiz menşeli ulusal ve uluslararası piyasalara açılan markaların sayıların artması ve güçlenmesi bu şehrin büyüyüp güçlenmesinin temel dinamiklerinden biridir. Ekonominin dünyayı ve şehirleri özellikle de toplumları etkilediği günümüzde bu şehre ait üretim tesislerinin her yönüyle çoğalması ve güçlenmesi bu şehrin geleceğinin aydınlığa kavuşmasında, insanının iş ve aş bulmasında, bölgesinde adından söz edilmesinde önemli kilometre taşlarıdır.
Tiffany’den Dermokil’e ve Tems’e uzanan üretim mücadelesini veren Ünal Karaca’dan dinledik Tems’in hikâyesini… Tesisi ve Kil Müzesi’ni gezerken çalışmanın, azmin ve çabanın neler yapabileceğine, üretip ortaya koyacağına, ülke ve dünya pazarına bu toprakların bir neferinin sağladığı katkılara şahit olduk… Sivas’ın bir köyünden çıkıp, yurt dışındaki çalışmasından sonra memleket sevdasıyla topraklarına dönüp, kardeşleri ile birlikte yeniliğe yeniden talip olmanın, zoru ve zorlukları aşıp üretmenin, markalar oluşturmanın ve bunu başarmanın öyküsünü dinledik.
Tems, Ünal Karaca’nın liderliğinde ülkemiz pazarına çıkan yeni bir marka.
Çoğumuzun evinde bulaşık makinesi var, o bulaşık makinesinin temizleme kapsülü ise her gün her evin tükettiği bir ürün. Kullandığımız ve alışkanlık hâline getirerek aldığımız farklı marka ürünlerin çok az bir kısmı hariç hepsi yabancı kökenli markaların mamulleri. İşte böylesi bir pazarda güçlü ve etkin markalarla rekabet etmek üzere yola koyulmuş Tems… Yol çetin, şartlar acımasız ve zorlu bir yolculuk… Ama Ünal Karaca kararlı, azimli ve umutlu. Ülke genelinde piyasaya çıktıkları günden bugüne aldıkları mesafenin, planladıkları çerçevede ilerlediğini bahsediyor.
OSB’deki tesislerinde bir de Kil Müzesi oluşturmuşlar.
Ünal Karaca’nın refakatinde gezdik müzeyi. Müzede “kil”in doğadaki durumundan tarih boyunca insanoğlunun nerede ve nasıl kullanıldığının seyri görseller ve materyaller eşliğinde sergileniyor. Tabiattaki kili keşfeden insanoğlu, evinin inşa malzemesinde, mutfak araç ve gereçlerinin imalatında ve sertleşen küçük tabletlerde kâğıt öncesi yazı malzemesi olarak hep onu kullanmış. Ve İbn-i Sina ile sağlık ve kozmetik alanında kullanıldığını öğreniyoruz müzenin başka bir köşesinde. Daha yakın geçmişimizde hamamlarda temizlik malzemesi olarak kullanıldığına birçoğumuz şahidiz. Kilin konulduğu “Kildanlık”ları müzenin raflarında görünce hayatımızın kil ve toprakla ne kadar birlikte olduğunu hatırlıyoruz... Ve Âşık Veysel’in “benim sadık yârim kara topraktır” dizesiyle toprağın ve kilin bizimle nasıl iç içe yaşadığını resmetmişler müzenin bir köşesine…
Nihayetinde kil modern teknolojinin ve üretim metotlarının devreye girmesiyle kozmetik ve sağlık sektöründe yeni bir ivme kazanıyor. Bugün ülkemizin ve dünyanın birçok yerinde yaygın olarak kullanılan ve bu şehrin bir markası olan “Dermokil” ile çok sayıda ürün raflarda yerini alıyor ve insanlarımızın tercih ettiği bir marka oluyor. “Kilden Gelen Güzellik” mottosuyla kremden şampuana, sabundan el, yüz, ayak maskesine, duş jeline ve sıvı sabundan hijyen malzemesine kadar 400’ü aşkın çeşidiyle cilt ve vücut bakım ürünlerinde artık bilinen ve tercih edilen bir marka Dermokil… Yine DK Dent markasıyla doğal diş macunu sağlıklı dişler için Sivas Dermokil’de üretiliyor.
Dermokil ve Tems, Ünal Karaca’nın öncülüğünü yaptığı Ezel Kozmetik Firması’nın bu şehre kazandırdığı ulusal markalarından ikisi. Bir hayalle başlayan azimle ve sabırla sürdürülen 30 yıllık bir hikâye bu… Uzun ve yorucu bir yolculuk… Yılmadan ve yorulmadan çıkılan bir maraton koşusu gibi daha nice hedeflere, daha nice markalara…
Bir şehrin kalkınmasının ve büyümesinin yolu muhakkak ki üretimden geçer. Üreten şehirler insanına ve memleketine sahip çıkar. Bugün şehrimizin her iki Organize Bölgesinde ve diğer yörelerinde üreterek şehir ve ülke ekonomisine katkı sağlayan firmalarımıza yenilerinin eklenmesi ve güçlenerek çoğalması kadim şehrimizin insanına iş ve aş olacak, ülke ekonomisinin güçlenmesinde yükselen birer tuğla olmaya devam edecektir.
Bu şehir için çalışan, üreten, düşünen ve katkı sağlayan her firma ve herkes bu şehrin değeridir. Sayılarının sürekli artması umuduyla…