Hediye vermek ve hediye almak en güzel adetlerimizdendir.
Hediye vermek; sadece bir şey alıp vermek olmadığı gibi karşısındakini bir şekilde sevindiren ve mutlu eden manevi değerlerdir bazen.
Selam vermek, gönül alıcı bir söz söylemek, duyduğu faydalı bir şeyi anlatmak da hediye olur yeri geldiğinde.
Onun içindir ki; sevdiklerimize vereceğimiz en değerli hediye; çoğu zaman ne altındır, ne de mücevher. O anda kendimizden verilen bir küçük parça bile hediye yerine geçer.
Türk milleti hasta ziyaretlerinde, dini bayramlarımızda, doğum günlerinde, evlilik ve nişan gibi hatırlanan yıl dönümlerinde sevdiklerimize hediye alıp vermeyi çok sever.
Ama çoğu zaman birbirimize hediye alıp vermek için illa bugünleri beklemeyiz. Çünkü, kişinin sevdiğine değer verdiğini göstermesinin ve bazı durumlarda birinden af dilemesinin ve bazen de arzu edilen bir şeye ya da konuma ulaşmanın yolu hediyeleşmekten geçer.
Hediye vermek konusunda sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v) de bir hadis-i şeriflerinde “Hediye verene, siz de hediye verin. Eğer verecek bir şey bulamazsanız, onun için dua edin ki, o hediye karşılıksız kalmasın” diyerek duanın bile hediye yerine geçtiğini ifade etmişlerdir.
Yani hediyeleşmek güzel ama zahmetli bir iştir. Hayatı güzelleştiren ve zenginleştiren bu hediyeleşme aslen sanat, bilgi, beceri ve incelik gerektirir.
O yüzden şunu da iyi bilmemiz gereken şeylerin başında da doğru hediye nasıl seçilir konusu ile maddi ve manevi hediyelerden hangisinin daha makbul olduğunu iyi bilmek gerekir.
Tarihte en önemli peygamberler arasında yer alan, Filistin’de dünyaya gelen ve gerek mucizeleri gerekse yaşam şekli ile her zaman insanlığa örnek olmuş bir kişi olan Hazreti Süleyman (a.s) da, “İnsanlar için en güzel hediye, hiçbir masrafa ihtiyaç göstermeyen tatlı bir gülümseyiştir” diyerek bir gülümsemenin dahi hediye yerine geçtiğini söylemiştir.
Büyük hadis âlimlerinden olan Taberani hazretleri de, “Hediyeleşin, çünkü hediye, dostluğu artırır, kini, düşmanlığı giderir” sözüyle hediyeleşmenin insanlar arasında kin ve düşmanlığı kaldırarak dostluğu artıracağını belirterek hediyeleşmenin gerekliliğine vurgu yapmıştır.
Öyleyse; hediye almak ve hediye vermek konusunda gerekli hassasiyeti göstererek gerektiğinde bir selam vermeyi, gülümsemeyi ve dua etmeyi alışkanlık haline getirelim. Ayrıca bazen bir çiçek ve kitap alarak hediyeleşme adetimizi devam ettirelim.
Bir yazımın daha sonuna gelirken, biz insanoğluna Yüce Allah (c.c) tarafından verilen en önemli hediyenin sağlığımız olduğunu unutmadan hareket etmemizi tavsiye ederek; siz değerli okurlarıma sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler temenni ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle sizi Yüce Allah’a emanet ediyor; 2024 yılının ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada barış, sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.