Bu Kansere Yakalananların Sayısı Artıyor

DEMET KARAKUŞ

Konuyla alakalı açıklamalarda bulanan Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalında görevli Öğretim Elemanı Doç. Dr. Mustafa Tosun Euromelanoma’nın Avrupalı dermatologlar tarafından deri kanserlerinde korunma ve erken tanının önemini vurgulamak amacıyla oluşturulmuş bir proje olduğunu belirterek Ülkemizin de 2014 yılından itibaren her yıl mayıs ayı içinde düzenlenen bu proje içinde yer aldığını söyledi.

Doç. Dr. Tosun, “Kampanyaya tamamen gönüllük esası ile katılınmasıyla beraber ve belirlenen gün veya günlerde tamamen ücretsiz deri kanseri taraması yapılıyor. İç Anadolu Bölgesi kapsamında Hastanemiz Dermatoloji Polikliniğinde 22 Mayıs Çarşamba günü sabah 09.00-12.00 saatleri arasında ücretsiz deri taraması yapıldı. Buna göre, 28 il ve 47 merkezde gerçekleşen taramalarda, kişilerin bütün vücut muayeneleri yapıldı, herhangi bir riski olup olmadığı belirlendi. Bu taramalarda, vatandaşlar deri kanserinden korunma yolları, güneş koruyucu kullanımının önemi konusunda da bilgilendirildi. Şüpheli lezyon saptanması durumunda bu hastaların gerektiği takdirde biyopsileri planlanandı ve ileri tedavileri açısından yönlendirme yapıldı.” dedi.

Deri kanseri hakkında da bilgi veren Tosun, “Deri kanserleri dünyadaki en yaygın kanser çeşitlerinden biridir. Her geçen gün deri kanseri tanı oranı artmaktadır. Genellikle, güneşin deriye nüfuz eden zararlı UV ışınları yüzünden ortaya çıkar. Kanserli lezyonlar, yüz, boyun, sırt ve kol gibi derinin güneşe (UVA ve UVB) daha çok maruz kalan kısımlarında görülür. Herkeste görülebildiği gibi, 50 yaş üstünde olan ve uzun süreli yoğun güneş ışınlarına maruz kalan kişilerde daha sık görülmektedir. Açık tenli, sarı saçlı, yeşil veya mavi gözlü, çillenmeye yatkın cilt tipi olanlar, omuzlarında, yüzünde çillenme bulunanlar, ailesinde cilt kanseri öyküsü olanlar, özellikle 18 yaşına kadar en az bir kere su toplayacak şekilde güneş yanığı olanlar cilt kanseri için risk grubunda yer alıyor. Özellikle vücudunda 50'nin, kollarında ise 20'nin üzerinde "ben" bulunanlar melanom kanseri gelişimi açısından risk taşıyor. Renk ve şekil simetrisi bulunmayan; Düzensiz sınırlı; Renk alacası veya renk değişimi sergileyen; 5mm’den (kurşun kalem silgisi çapından) büyük çaplı; Hızlı genişleyen veya kabarıklaşan; Kaşıntı, kanama veya kabuklanma gösteren yeni oluşumlar melanom için öncelikle şüphe uyandırmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Hastalığın tanı ve tedavisine de değinen Doç. Dr. Tosun “Melanomun erken tanısı ve erken tedavisi hastaya tam düzelme şansını vermektedir. Tanı ve tedavide geç kalınması kanserin hızla yayılmasına ve ölümlere neden olabilmektedir. Düzenli aralıklarla bireyin kendi kendini muayene etmesi ve yeni çıkan şüpheli oluşumları fark ettiğinde zaman kaybetmeden dermatoloji uzmanına başvurması, melanomun erken tanısını sağlayan en önemli etkendir. Vücuttaki benlerin de büyüyüp büyümediğinin takip edilmesi ve bu riskleri taşıyan insanların belli periyotlarda, en az yılda bir kez bilgisayarlı dermatoskopi cihazlarıyla taramalarının yapılması gerekiyor. Dermatoskopi taramalarında kişilerin benleri kayıt altına alınarak "ben haritaları" çıkarılıyor ve bende oluşan en ufak bir değişiklik bu şekilde saptanabiliyor.” diyerek açıklamasını sonlandırdı.