Yüksel MENEKŞE
Sivas İnşaat Müteahhitleri Derneği (SİMDER) öncülüğünde Sivas Şemsi Sivasi İl Halk Kütüphanesi toplantı salonunda toplantı gerçekleştirildi. İnşaat müteahhitlerinin yaşadığı sorunların tartışıldığı toplantıya sektörde faaliyet gösteren firmalar katıldı. SİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Sami Arifer’in başkanlığında gerçekleşen toplantı 2 saat sürdü.
Toplantıda konuşan Arifer; “İnşaat sektörü ülkemizde lokomotif konumdadır. Sektör 400’ten fazla sektöre doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir. Ayrıca inşaat sektörü 1,9 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır. Böylesine önemli bir sektörü göz ardı etmek doğru olmayacağı gibi ülkemiz ekonomisini de derinden sarsmaktadır. 2020 yılı Nisan aylarında başlayan sıkıntı 2022 Ocak ayı ile zirve yaptı. Bu sıkıntıları küçük-orta-büyük ölçekli firmalarımızın tamamı hissediyor. Bizler de bugün bu sıkıntıları konuşmak, çözüm bulmak, burada paylaşılacak sorunları gerekli mercilere iletmek için bir dost meclisi kurmayı amaçladık. Bizler kendi mesleğimize sahip çıkmazsak kimsenin bu mesleğe sahip çıkmasını bekleyemeyiz. Sorunlarımızı STK yoluyla anlatmak istiyoruz ama maalesef kurumların STK’ları çok ciddiye almadıklarını görüyoruz. Bizler elimizden geleni yapacağız. Bizi ciddiye almak zorundalar. Anadolu Müteahhitler Konfederasyonu olsun , İMKON olsun tüm sorunları ileterek çözüm üretiyoruz. Sivas’ta yaşanan problemleri de biz SİMDER olarak çözmeye gayret ediyoruz” dedi.
İnşaat işlerinin yapılabilirliğinin artan maliyetler karşısında iyice zorlaştığını kaydeden Arifer, “İnşaat ülkemizin lokomotif sektörü olmasına rağmen bu sektördeki sorunlara sadece meslek mensupları kafa yoruyor. Kurumların çok umurunda değil gibi görünüyor. Acaba bildikleri bir şeyler mi var diye düşünmüyor değilim? Bu toplantıdan sonra tüm sorunlarımızı ilgili kurumlara aktaracağız. Artık vaktimizde iyice daraldı; Nisan ayında inşaatlara başlayacağız ya da başlamayacağız. Ön satış yapan müteahhitlerin mutlaka fiyat farkı yansıtmaları gerekiyor. Her ne kadar sözleşmeler yapılmış olsa da fiyat farkları uygulanmak zorunda. Artan maliyetler karşısında fiyat farkları uygulanmaz ise zaten inşaatlar ya hiç başlamayacak ya da bitirilemeyecektir. Kamu müteahhitleri de çok zor durumdalar. Bu firmalarımıza piyasa şartlarında fiyat farkları verilmeli ya da tasfiye hakkı tanınmalıdır. Toplantıda söz alan kamu müteahhitlerimiz şu anda verilen fiyat farklarıyla hiçbir şekilde işlerin bitirilemeyeceğini, amaçlarının kar etmek değil firmalarını kurtarmak olduğunu ve işlerini tamamlamak istediklerini dile getirdiler. Eğer gerçekçi fiyat farkları verilemiyorsa en azından tasfiye hakkı tanınmasını isteyerek bu haklarla itibarlarını koruyacaklarını dile getirdiler. Kurumlarda gördüğümüz bazı keyfi uygulamalar var. Katılımcılar kurumlarda görülen bazı keyfi uygulamalardan şikayet ettiler. Keyfi olana uymakla üstesinden gelemeyiz. Bu tarz keyfi uygulamalara karşı mutlaka topluluk olarak hareket etmeli ve çözüm üretmeliyiz. Belki bu tarz uygulamalardan kurum yöneticilerimizin dahi haberi olmayabilir. Bizler yöneticilerimize ulaşıp mutlaka bu uygulamalara akılcı ve doğru çözümler üretilmesini sağlayacağız. Problemlerimizi hep birlikte çözeceğiz. Bireysel hak aramaktansa hep birlikte hareket edersek daha kolay ve doğru çözümler üretebiliriz. Ülkemizin bir yıllık bütçesi 1 trilyon 800 milyar TL, inşaat sektörünün bu bütçeye katkısı 800 milyar TL civarındadır. Bu kadar önemli bir sektör nasıl göz ardı edilir anlamış değilim” dedi.
Editor : Haberpanelim