USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

SİVAS’IN GURUR GÜNÜ

SİVAS’IN GURUR GÜNÜ

SİVAS’IN GURUR GÜNÜ
05-09-2022 07:00
Google News

Uğur YİĞİT

103 yıl önce gerçekleştirilen ve Cumhuriyet´in temellerinin atıldığı kongrenin yıl dönümü dolayısıyla ilimizde kutlama programı düzenlendi. Kutlama programı kapsamında ilk olarak Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Anıta sırasıyla TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Vali Yılmaz Şimşek, Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ve 5. Piyade Eğitim Tugay Komutan Vekili Piyade Albay Önder Özcan, Atatürk çelenk sundu. Çelenk sunumunun ardından saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu.

TARİHİ KONGRE CANLANDIRILDI

Tarihi kongreye ev sahipliği yapan Atatürk ve Kongre Müzesi’nde Sivas Devlet Tiyatrosu oyuncuları tarafından kongrenin temsili canlandırılması yapıldı. TBMM Başkanı Şentop ve beraberindeki il protokolü tarihi salondaki sıraya oturarak temsili canlandırılmayı izledi. Oyunun ardından Şentop, Mustafa Kemal Atatürk´ü canlandıran Sivas Devlet Tiyatrosu sanatçısı Abdülsamet Sünbül ve diğer oyuncuları kutladı. Şentop ve beraberindekiler daha sonra oyuncular fotoğraf çekindi. Daha sonra ise müze bahçesinde kutlama programına geçildi.

SİVAS ÖNEMLİ BİR MERKEZ

Törende konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bazı şehirlerin, coğrafyaları ve köklü geçmişleri sebebiyle tarihin yoğunlaştığı, mühim hadiselerin yaşandığı merkezler olma özelliğine sahip olduğunu belirtti. Sivas'ın da bu şehirlerden birisi olduğunu vurgulayan Şentop, "Sözlerime, Anadolu'daki varlığımızın sembol şehri ve medeniyetimizin en nadide eserlerinden bir kısmını barındıran Sivas'ta bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek başlamak istiyorum. Sivas'ın Anadolu'nun İslamlaşması sürecinde yaşanan tarihi hadiselere şahitlik ettiğini, birçok İslam devletinin en önemli merkezlerinden hatta başkentlerinden birisi olduğunu biliyoruz." diye konuştu.

BU KONGREYİ ANMAK BOŞUNA DEĞİL

Sivas'ın İslam dünyasını içine düştüğü karmaşadan çekip çıkaran, pörsüyen mücadele azmini tazeleyen, umutsuzluğa gark olmuş kitleleri yeniden parlak geleceğe inandıran Selçuklu İmparatorluğu'nun ve haleflerinin de merkezlerinden olması hasebiyle önemli bir şehir olduğuna değinen Şentop, "Bu şehrin bizim için bir diğer önemi de bugün burada yıl dönümünü idrak ettiğimiz Sivas Kongresi'ne ev sahipliği yapması, milletimizin varlık yokluk cehdi olarak cereyan eden Milli Mücadele'nin başlıca uğrak yerlerinden birisi olmasıdır. Üzerinden 103 yıl geçtiği halde Milli Mücadele'nin belirleyici safhalarından birisini teşkil eden bu kongreyi anmamız boşuna değildir. Hele ki dünyanın ve coğrafyamızın büyük dönüşümlere, şümullü değişikliklere uğradığı günümüzde, 100 yıl önce milletimizin zaferle neticelendirdiği bir büyük mücadeleyi anmak, hakşinaslıktan ve vefalı olmaktan öte, tarihe bir ders olarak yaklaşmanın tabii şartlarındandır. Malum olduğu üzere Birinci Dünya Savaşı, Avrupalı büyük güçlerin bir iktidar ve paylaşım mücadelesiydi. Karlofça'dan itibaren geri döndürülemez bir gerileme ve çöküş devresine giren Osmanlı İmparatorluğu, kayıplarına çare olmak üzere 18'inci yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlayan, Tanzimat Fermanıyla birlikte devlet programına dönüşen bir modernleşme projesine girişti. Amaç, eski yöntem ve usulleri artık etkili olamayan klasik bir imparatorluğu, modern ve Avrupalı güçlerle mücadele edebilecek bir devlete dönüştürmekti." diye konuştu.

Sultan Abdulhamid'i millete yaptığı hizmetlerle ve devrini aşan zekasıyla daima hayırla andıklarını dile getiren Şentop, "Zamana yayılmış stratejisi de ne yazık ki asırların yükünü sırtlanmış ihtiyar imparatorluğu eski gücüne kavuşturamamış, Osmanlı kalan son gücüyle kendini Dünya Savaşı'nın içinde buluvermişti. Balkan mağlubiyetinin ve peşi sıra sökün eden Rumeli faciasının yaraları henüz tazeyken, Trablusgarp'ta yaşanan hezimet hafızalardan silinmemişken, son darbe Büyük Savaş'ta yenildi. Büyük imparatorluk çöktü ve daha fecisi, elde kalan son vatan parçası, Anadolu ve Rumeli işgale uğradı." ifadelerini kullandı.

SİVAS KONGRESİ KARARLILIKTI

TBMM Başkanı Şentop, Birinci Dünya Savaşı'nın doğurduğu neticenin, daha önceki mağlubiyet ve toprak kayıplarının hatta Rumeli faciasını aşacak kadar hazin, büyük ve trajik olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Milletimiz, kendisini Anadolu'dan atma ideali söz konusu olduğunda aralarındaki bütün ihtilafları bir kenara bırakıp birleşen Avrupa devletleri karşısında mağlup, çaresiz, müttefiksiz bir biçimde kalakalmıştı. Mesele artık toprak kaybetmek ve bunun acısına katlanmak değil, 'vatansız kalmak' meselesiydi. Bu tablo karşısında dönemin bir muharririnin Anadolu'yu düşünürken Endülüs'ü hatırlaması, edebi ve tarihi bir çağrışım değil, hakikatin bizzat kendisiydi. Tarihe nizam, coğrafyalara intizam vermekle maruf bir millet, bir arslanın sonu kafeste hapsedilmek olan kıstırılmışlığıyla yüzleşmek zorundaydı. 1919'da manzara, iyimser olmaya imkan tanımayacak kadar karanlıktı ve millet hem yorgundu hem de umutsuzdu. Fakat bir yandan da savaş kaybedilmiş olsa da Avrupa'nın mütemadiyen öne çıkardığı, propagandasını yaptığı uluslararası hukuk ve devletler arası ilişkilerde hakkaniyet prensiplerinin mağlup devlet olsa bile Türkiye'ye uygulanacağını bekleyenler vardı. Bu beklenti, İzmir'in işgaliyle derin bir öfkeye, harimiismetine el uzatılmış namuslu insanlara özgü bir infiale dönüştü. Meselenin mağlup bir devleti cezalandırmaktan ziyade tıpkı Rumeli'de olduğu gibi Anadolu'nun da İslamsızlaştırılması, Türksüzleştirilmesi olduğu anlaşıldı. Fakat ne yapmalı, hangi yolu tutmalı, işgal ve izmihlalden istiklale nasıl ulaşılmalıydı? Milli Mücadele dediğimiz varlık yokluk mücadelesi, işte bu 'nasıl'lara, arayışlara verilen destansı cehdin, cesur karşı koyuşun toplamıdır."

KURTULUŞUN KİLOMETRE TAŞIDIR

Belediye Başkanı Hilmi Bilgin ise 4 Eylül’ün küllerinden yeniden doğan bir milletin destansı mücadelesi olduğunu ifade ederek, “4 Eylül fedakar, cefakar, çileli Anadolu halkının tarihe tırnaklarıyla kazıdığı kurtuluş destanının kilometre taşıdır. 4 Eylül tüm dünyada küresel emperyalist güçlere vurulan okkalı bir tokattır. Tarihten beri bu topraklar için vatan, bayrak, namus denildi ve yüzbinlerce şehit verildi. Damarlarımızdaki taşıdığımız asil kan vatanımızın işgal edilmesine hiçbir zaman izin vermedi.” dedi.

TÜRK MİLLETİNİN ORTAK SESİ OLDU

MHP Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek de Sivas’ın milli mücadele ateşinin yakıldığı yer olduğunu belirterek, “Sivas Kongresi Türk tarihindeki müstesna yerini almıştır. Sivas Kongresi ile yükselen irade bir milletin adeta yeniden doğuşu bütün dünyaya ilan edilmiştir. Sivas Kongresi vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı hususunda Türk milletinin ortak sesinin duyulduğu yerdir. Bu açıdan bakıldığında kongrede verilen kararlar aziz Türk milletinin koşulsuz, şartsız hür yaşama istediği ve vatan sevgisinin ifadesidir” diye konuştu.

MANDA VE HİMAYE REDDEDİLDİ

103 yıl önce Sivas’tan bir milletin kaderinin değiştiğini söyleyen CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu da Sivas’ta mandanın reddedildiğini kabul edilenin vatanın ve milletin bütünlüğü için mücadele olduğunu aktardı. AK Parti Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz ise Sivas Kongresinin inanan bir milletin bir ve beraber olduğunda her türlü zorluğu aşacağının göstergesi olduğunu ifade etti.

Kutlama programı uçak gösterisiyle sona ererken, vatandaşlar gösteriyi ilgiyle izledi.

 


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
11.12.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
Günün Karikatürü