Milli Savuma Bakanlığı Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı'nda, terörle mücadele ve gündeme ilişkin açıklamalara yer verildi.
Açıklamada, Mehmetçik'in, 22-23 Aralık tarihlerinde bölücü terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen sızma girişimi ve hain saldırılarda bir kez daha göğsünü siper ettiği ve hainlere geçit vermediği vurgulanarak, "Bu saldırılarda şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet; kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz." denildi.
Terör saldırıları sonrası Irak ve Suriye'nin kuzeyinde bulunan terör hedeflerine yönelik icra edilen hava harekatlarıyla, içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak, petrol tesisi ve depolardan oluşan toplam 71 hedef imha edildi.
Şehitlerin kanını yerde bırakmayan Mehmetçik, çatışmalar, ateş destek vasıtaları ve hava harekatlarıyla bölgede toplam 59 teröristi etkisiz hale getirdi. Hedeflerdeki etki kıymetlendirmesinin devam ettiği ifade edildi.
Böylece, 81'i son bir haftada olmak üzere yıl içerisinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2 bin 201'e ulaştı.
Açıklamada, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in, Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesi ile 22-23 Aralık'ta teröristler tarafından gerçekleştirilen hain saldırılar sonrası düzenlenen hava harekatlarını Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi'nden sevk ve idare ettiği belirtildi.
Ayrıca, Güler'in bölgeye giderek şehitler için Şırnak ve Hakkari'de düzenlenen uğurlama törenlerine katıldığı ve menfur terör saldırısında yaralanan personeli hastanede ziyaret ettiği aktarıldı.
Ziyaretleri çerçevesinde Şırnak’taki 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığı ile Hakkâri’deki Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında inceleme ve denetlemelerde bulunan Güler, halihazırda üs bölgelerinde ve hudutlarda zorlu iklim/arazi şartlarında kahramanlık ve fedakârlıkla görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, terörle mücadelesine tüm terör inleri yıkılıp tek bir terörist kalmayıncaya ve eli kanlı teröristler bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar aynı kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
Açıklamada, son dönemde, bazı basın-yayın organları ve sosyal medyada yapılan haber ve paylaşımlarda, yaşanan olaylarla ilgili bilgilerin resmi açıklama yapılmadan, bilinci ya da bilinçsiz bir şekilde, eksik veya yanlış paylaşıldığı belirtildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, şehit ve yaralı personel olması durumunda olay ve durumun tüm boyutlarını dikkate alarak, yürürlükteki mevzuat kapsamında hareket ettiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu kapsamda aileler; olay hakkında sağlıklı bilgilendirme yapmak ve ailenin içinde bulunacağı ruhsal durum sonucu ortaya çıkabilecek olumsuzlukları engellemek adına içerisinde sağlık personelinin de bulunduğu bir heyet tarafından bilgilendirilmektedir.
Şehit yakınlarının, haberi bu amaçla kurulan heyetten öğrenmesi, haberin farklı adreslerde veya illerde ikamet eden yakınlarına aynı anda ve mutlaka ailenin evinde yüz yüze görüşülerek verilmesi, ailesine haber verilene kadar şehidin kimlik bilgileri ve olay içeriği hakkındaki bilgilerin basın veya ilgisi olmayan kişi ve kurumlarla paylaşılmaması esastır.
Olayın meydana gelişi, değerlendirilmesi, otopsi işlemleri ve ailelerin bilgilendirilmesi dâhil tüm süreç tamamlandıktan sonra kamuoyuna resmî açıklama yapılmaktadır. Dolayısıyla, başta asker ailelerimiz olmak üzere milletimiz için oldukça önemli, hayati ve hassas olan bu konuda henüz ailelere haber verilmeden ve resmî açıklama yapılmadan bilgi, haber ve görsel paylaşılmamalıdır. "
Milli birlik ve beraberlik ile bekaya yönelik terör tehdidinin bir diğer boyutunun da, bilgi kirliliği oluşturarak kara propaganda ile başta TSK olmak üzere güvenlik güçlerinin ve halkın moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemeye yönelik olduğunun altı çizilen açıklamada, "Bazı yorum, paylaşım ve değerlendirmelerle terör örgütünün kara propagandasına ve dezenformasyonuna alet olunduğu gözlenmektedir. Bu konuda tüm kesimler; bilinçli ve sorumlu hareket etmeli, teröristlere ve teröre müzahir gruplara fayda sağlayacak tutum ve davranışlardan uzak durmalı ve yalnızca resmî açıklamalara itibar etmelidir." denildi.
Açıklamada, Suriye'de operasyon bölgesindeki son gelişmelere de yer verildi.
Suriye'de harekat alanlarında oluşturulan güvenlik ve huzur ortamını bozmaya yönelik taciz ve saldırı girişimleri de devam ediyor.
Bölgede, yıl içerisinde birliklere yönelik gerçekleştirilen 496 taciz ve saldırıya gerekli karşılık verilerek son 27'si son bir haftada olmak üzere 1502 terörist etkisiz hale getirildi.
Açıklamada, bölgede güvenlik ve istikrarın sürdürülmesi için gerekli tüm tedbirlerin alındığı, Suriyelilerin emniyetli bir ortama geri dönüşlerinin sağlanmasına yönelik çalışmaların devam ettiği vurgulandı.
Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve etkin tedbirleri ile korunan hudutlarda, son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 138 şahıs yakalandı. Bu şahıslardan 5'i FETÖ, 1'i PKK/YPG ve 1'i DEAŞ'lı olmak üzere 7'sinin terör örgütü mensubu olduğu belirlendi.
3 bin 321 şahıs ise hududu geçemeden engellendi. Böylece yıl içerisinde hudutlardan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 13 bin 640'a yükseldi. Bu şahıslardan 420'sinin FETÖ mensubu olmak üzere toplam 605 terör örgüt mensubunun kolluk kuvvetlerine teslim edildiği ifade edildi. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 207 bin 289 oldu.
Yine, son bir hafta içerisinde yapılan operasyonlarda yaklaşık 34 kilogram uyuşturucu ele geçirildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri, milli mesele olan Kıbrıs, Azerbaycan, Balkanlar ve Libya başta olmak üzere birçok coğrafyada kardeş, dost ve müttefik ülkelerin haklı davalarına destek olmayı sürdürüyor.
21 Aralık’ta Milli Savunma Bakanlığı ve Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı heyetlerinin katılımıyla Washington’da "Türkiye Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Düzeyli Savunma Grubu Toplantısı" icra edildi.
Toplantıda; ikili savunma, askerî eğitim ve savunma sanayi iş birliğinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası güvenlik meseleleri üzerine müzakereler ve görüş alışverişinde bulunuldu. Bir sonraki toplantının önümüzdeki yıl Türkiye’de yapılması planlanıyor.
Diğer yandan Bakan Güler, 25 Aralık’ta Türkiye’ye gelen Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanı'nı makamında kabul etti.
Bakanlık bilgilendirmesinde, Gazze ile ilgili ilk günden bu yana sergilenen insani ve adaletli tutumun bugün de sürdürüldüğü belirtilerek, "Filistinli kardeşlerimizin daima yanlarında olduk, önümüzdeki dönemde de yanlarında olmaya devam edeceğiz. En kısa zamanda kalıcı bir ateşkes ilan edilmesi temennisiyle Filistin meselesi adil bir sonuca kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barışın mümkün olmayacağını bir kez daha vurguluyoruz. İsrail’in işgali son bulmadan sorunun çözülemeyeceğini; egemen ve bağımsız Filistin devletinin bir an önce kurulması gerektiğini tekrar ifade ediyoruz." denildi.
(AA)
Editor : Haberpanelim
