IRKÇILIK VE MEDYA

Mehtap BÖLÜKBAŞI
Mehtap BÖLÜKBAŞI
IRKÇILIK VE MEDYA
09-07-2021

     Dünyanın bir türlü aşamadığı, insanların eşit olmasını engelleyen büyük ayrımcılıkların yaşanmasına sebep olan, Irkçılık tarih boyunca çeşitli şekillerde değişime uğrayarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.

      Aslında eşitlik yasası diye bir oluşum var olmaktadır. Bu yasa ayrımcılığın ne olduğunu tanımlamıştır. Eşitlik yasası; yaşa, kökene, uyruğa, dile, dine, renge, inanca, görüşe, siyasi etkinliğe, aile ilişkilerine, sağlık durumuna, özgürlüğe ya da bunlar gibi kişisel nedenlere dayanan olgularda ayrımcılık yapılmasını yasaklayan bir yasadır.

      Ayrımcılık insanların birbirine, tehdit edici, düşmanca, aşağılayıcı ya da onur kırıcı davranmalarına neden olmakta, bu sebepten de eşitlik denen insani zorunluluk pek çok yerde havada kalarak uygulanmamaktadır. İnsanın en önemli hakkı olan yaşam hakkının elinden alınmasına neden olan bu kavram toplumlar arasında nelerin zoraki bireylere dayatıldığını göstermektedir.

     Günümüzde bu konuyla ilgili her zaman söylediğim gibi medyanın söylemlerinin çok önemli olduğudur. Çünkü diyaloglar, alttan verilen kodlar insan zihnine ulaşıp ayrımcı tutumlara büyük oranda sebep olmuştur. Günlük hayatın tüm bilgilerine kendi başına ulaşma gücü olmayan insanlar, bizzat deneyimleyemediği gerçek bilgilere medya aracılığıyla ulaşmakta ve bağımlı kalmaktadır. Medya kendi fikirleri doğrultusunda belli kalıplaşmış duyumları zihinlere yer ettirmeye çalışır. Örneğin bir reklamda ten rengi koyu olan birisini kirli gösterir ya da teni reklam ürünüyle açılır, bir diğerinde boyu kısa olan geri plana atılarak boy uzatma ürünü işlenir. Kılık kıyafet ön planda tutulup iş yerlerinde yapılan ayrımcılık pekiştirilir. Başını örten ya da örtmeyen arasında ahlak vurgulanırken, zengin fakir arasındaki fark bile bir reklam çıkar unsuruna dönüştürülerek bu durumlardan büyük karlar elde edilir. İşte asıl ırkçılık ve ayrımcılık budur.

       Irkçılık insanlar arasında etnik, sosyal, kültürel sınıflandırmanın, eşitsizliğin ve ayrımcılığın yapıldığı, dünya barışını ve insan onurunu zedeleyen bir düşüncedir. Medyanın özellikle reklamların topluma verdiği mesajlar çok önemlidir. Medyadan kopamadığımıza göre bizde onlara bilinçlendiğimiz konusunda birlik olup bir mesajla baskı yapmalı, yetkili merciler ise denetim olayını daha ciddi ele alarak medyanın ayrımcı paylaşımlarından dönmelerini sağlayabilmelidir. Böylelikle insanca eşit haklarla ve rencide olmadan yaşamayı başarabiliriz.

    

 

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?