USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİR AYET

27-02-2019

??Mü´minler yalnız Allah´a tevekkül etsinler.?

                                                           (Mâide,5/11

allah´a güvenip dayanmak.

 

Mü´min insan, kendisini bir tek nefisten yaratan ve üzerinde daima gözetleyici olan (Nisâ,4/1) Cenab-ı Allah´tan, O´nun buyruklarına karşı gelmekten korkar, çekinir ve dolayısıyla salih ameller yapar. Mümin Hak Tealâ´nın, buyruklara uyan kulun da her zaman ve her yerde yardımcısı olduğuna inanır.Allah Teâlâ, kendisine güvenip dayananların güvençlerini boşa çıkarmaz, onun dar günlerinde, sıkıntılı günlerinde yardım çağırılarını, dualarını işitir, yardımına koşar.

Cenab-ı Allah,??Kim Allah´a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar.?(Talâk,65/2 ) buyurmaktadır..Bir mümin daraldığında hayırlı çıkış yolunun ne olduğuhususunda kendini şartlandırmamalı, Allah´tan gelecek sonucun kendi hayrına olacağına inanmalıdır ve emin olmalıdır ki Allah´a saygısızlık etmekten sakınan kişiye O, her daraldığında bir çıkış yolu gösterir; bir kolaylık, bir tahammül gücü verir, kusurlarını örter ve hak ettiği mükâfatı asla esirgemez. ?Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah´a tevekkül ederse O, kendisine yeter??(Talâk,65/3) Allah Tealâ, tevekkül eden kulunu. ummadığı, hesap etmediği bir zamanda, bir yerde ve bir şekilde rızıklandırır; ona maddi veya manevî rahatlama sağlar. Kişi Allah´a tevekkülün hakkını verebilirse yani tam bir teslimiyet içinde O´na dayanıp güvenirse artık boşluğa düşme endişesi taşımaz.. ?Ey insanlar !Rabbinize karşı gelmekten sakının??(Hacc,22/1); ??Mü´minler yalnız Allah´a tevekkül etsinler.?(Mâide,5/11); ?? Allah´a sarılın. O sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır.?(Hacc,22/78)  buyruklarıyla kendisine güvenip dayanmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.

İnsan, Yüce Mevlâmızın yaratmış olduğu; kendisini akıl ile, bilinç ile, muhakeme kabiliyeti ile; iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, sevabı günahtan v.b. ayırt etme yeteneğiyle donattığı halde ruhen zayıf bir varlıktır. İnsan ruhu, yardıma- desteğe-Yüce bir varlığa sığınmaya muhtaçtır. İnsan, kendisini en güçlü hissettiği zamanlarda dahi, kendisiyle baş başa kaldığında belirli zaafları, zayıflıkları, korku ve tedirginlikleri olduğunu hisseder. Bunlar dünyevî hayatla ilgili kaygılar da olabilir, uhrevî hayatla ilgili korkular da olabilir. Bu nedenle, insanoğlunun, Yüce bir Varlığa güvenip, sığınıp, dayanabileceğini hissetmesi-inanması zorunludur.İşte bu Yüce Varlık Cena-ı Allah´tır.Yüce Allah´ın yerine, maddi veya manevî  hiçbir güç, hiçbir varlık ikâme edilemez.

Bu sebeple inançlı kişiler, daha mütevekkil olurlar, kendilerini daima daha güçlü hissederler; ruhen daha sağlam ve dengeli olurlar; depresyona-bunalıma daha az düşerler; böyle bir durum hasıl olursa da Yüce Rabbimizin er-geç mutlaka yardıma koşacağına inandıkları-güvendikleri için düzlüğe daha çabuk çıkarlar.

Aksine, Allah inancı-güvenci zayıf olanlar veya inancı hiç olmayanlar, maalesef korku, endişe ve panik hallerinde sığınacak manevî bir güç bulamadıkları için depresyona düşerler, alkole veya daha kötüsü uyuşturucu maddeye sarılırlar; şayet zor da olsa tüm  iradelerini  toplayıp bu fâsit daireden çıkamazlarsa maalesef depresyon daha da derinleşir, hayatları mahfolur!

Allah Tealâ´ya daima inanmalı, güvenmeli, sığınmalı ve yakarmalıyız. Her an yanımızda olduğunu, bize şah damarımızdan daha yakın olduğuna(Kâf, 50/16), bir bunalıma, bir sıkıntıya düştüğümüzde elimizden tutup düzlüğe çıkaracağını bilmeliyiz! Ne kadar kötü, âdî, yaramaz, günahkâr olsak dahi biz kullarını yüz üstü bırakmayacağına, düşülen bataklıkta terk etmeyeceğine inanmalıyız. Esasen bunun dışında yapabileceğimiz başka bir şey de yoktur; sığınacağımız başka bir varlık da yoktur. Bu nedenle bir an önce kendimize gelip yönümüzü Allah´a dönüp bağışlama ve yardım dilemeliyiz. Çünkü:

-Cenab-ı Allah, Gaffar´dır, yani bağışlaması, günahları affetmesi, ayıpları örtmesi çok olandır.

- Allah Tealâ Rahîmdir, yani fıtrata uygun yaşayan, Allah´ın rızasını gözeten kullarına olan sevgi ve koruması geniştir.

- Yüce Yaratıcı Rahmandır, yani Allah´ın rahmeti sonsuzdur, her şeyi kuşatır, bütün âlemi kucaklar; O´nun acıması, koruması, esirgemesi, sevgi ve şefkâti herkesi kucaklar(.Cafer Karadaş, Gençliğin İslâm Bilgisi, s. 77)

Fakat, bazılarının yaptığı gibi, ?Nasıl olsa Allah affeder!? diye düşünerek hata yapmaya devam etmek, günah üstüne günah işlemek samimiyetle bağdaşmaz; bu halk deyimiyle şark kurnazlığına benzer bir davranıştır. İçimizden geçenleri, niyetimizi bilen Allah Tealâ bu tür davranışları değerlendirir!. Esasen bu tür davranan bir insanın İslâmın ruhunu, felsefesini tam anlamış olduğu da kuşkuludur. Çünkü samimi inançlı bir insanın, ?nasıl olsa Allah affeder? diyerek bile bile günah işlemesi mümkün değildir.

Bu düşüncenin aksine bir davranış olarak: ?Günahlarım bini geçti, artık Allah´tan af dilemeye de, affedeceğini umud etmeye de yüzüm yok! Bu kadar çok günahı olan bir kişiyi Allah affetmez!?  şeklinde düşünmek de yanlıştır; Cenab-ı allah´ın sıfatlarına, Gaffar, Rahîm ve Rahman olmasına, affedici olmasına, cömertliğine, büyüklüğüne, yeri-göğü-Arş-ı Âlâ´yı kuşatmasına güvensizliktir. Böyle bir güvensizlik içinde yaşamak mümkün değildir!

Cenab-ı Allah´a rol biçmek, kimi-neyi affedip neyi-kimi affetmeyeceği hakkında fikir yürütmek biz âciz kullarının işi değildir!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?