USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

CEHENNEM

07-03-2019

Yukarıdan beri  yani yazmaya gayret ettiğimiz bu itabımızın başından deri açıklaya geldiğimiz İslâm dininin esaslarına uygun davranmayan, uygun yaşamayan; kısaca Cenab-ı Allah´a imân etmeyen, Allah´a ortak koşan, Kur´ân ayetlerini tanımayan, inkâr eden (Bakara, 2/161),bunları menfaatına göre-işine geldiği şekilde yorumlayıp tahrif eden (Fussilet, 41/40); ibadetlerini yapmayan; kin-garez, kibir-gurur-böbürlenme-büyüklenme duygularının esiri olmuş (Mü´min, 40/76); Allah´ı bırakıp da şeytanı dost edinen (Nisâ, 4/119kişilerözel olarak hazırlanmış olan ve yakıtı insanlar ve taşlardan ibaret olan, dehşetli bir ateşten yapılan (Tahrim, 66/6Cehenneme atılacaklardır (Nisâ, 4/56). ?Hiç şüphesiz âyetlerimizi tanımayan kâfirleri yarın ateşe yaslayacağız. Derileri piştikçe azâbı iyice tatsınlar diye, kendilerine, değiştirmek üzere başka deriler vereceğiz. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olup, hüküm ve hikmet sahibidir.? (Nisâ, 4/56)

Şirk ve inkâr ehlinden başka, ayrıca, ister kâfir, isterse mü´min olsun, zalimler de zulümlerine lâyık olan cezayı Cehennem denilen o dehşetli ceza mahallinde bulacaklardır.Öyle ki bu dünyada işlenmiş hiçbir zulüm karşılıksız bırakılmayacak, hiçbir mazlumun âhı cevapsız kalmayacaktır.

?Cehennem hayatında sözü geçen acı, ıstırap, azap, ateş v.b.şeyler bu dünyadakilere benzetilemez. Bunların iç yüzünü insanların bilmesi mümkün değildir. Cehennem azabı kâfirleri her taraftan kuşatacak ve onlar orada ebedi kalacaklşardır. Günahkâr müminler ise cehennemde ebedi kalmayacaklar, cezalarını çektikten sonra Cennete konulacaklardır?

(A.Saim Kılavuz, Murat Kılavuz, a.g.e.s.59). Allah´ın gazabı, öç almak veya intikam duygusuyla gerçekleşen bir cezalandırma değil, adaletin yerini bulması için takdir edilmiş bir cezadır.

İslâmın öngördüğü en temel hedef, kulun Allah´a samimi bağlılık göstermesi, Allah´ın da onu dünya ve ahrette ödüllendirmesidir. Bunun yanında ceza, asli bir unsur olmayıp kötülükleri önlemek için bir tedbirdir. Bütün uyarılara rağmen Allah´a bağlılığa yanaşmayan, insanlara kötülük ve haksızlık yapmaktan zevk alan, ilâhî kuralları hiçe sayarak yeryüzünde bozgunculuk yapan kimseleri cezalandırmak için, kötülerin son durağı Cehennem yaratılmıştır.Cehennemi hak edenlerin yaptıkları davranışlar Kur´ân´da sayılmıştır: En başta Allah´a ve Peygamber´ine inanmayan kâfirler, düşük karakterli ve iki yüzlü munafıklar, Allah´a ortak koşanlar Cehennem ehlidir. Bunun yanında namaz, oruç, zekât, Hac gibi temel ibadetleri yapmayan, her türlü günahı pervasızca işleyip bundan pişman olup tövbe etmeyen imanı zayıf kişilerin de yolu Cehenneme uğrayacaktır.Ayrıca hayra engel olan, inatçı, şüpheci nankörler ve çok yemin edip ötekini berikini çekiştirenler de oraya gireceklerdir.Lâf getirip götüren koğucular, cimriler, ahirete inanmadan sadece dünyanın olduğunu zannedip maddeye tapanlar da Cehennem´likler arsında sayılır.( Kâf,50/24-26; Kalem,68/10-13) ( Yrd.Doç.Dr.Tevfik Yücedoğru, İslâma Giriş,Gençliğin İslâm Bilgisi, Görünen ve Görünmeyen Âlemler, Ankara, 2007, s.279)

Cehenneme herkes uğrayacak ve görecek midirBu soruya Allah Tealâ, Meryem Suresinin 71-72.ci ayetlerinde cevap vermektedir: ?İçinizden oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür. Sonra biz, Allah´a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız?(Meryem,19/71-72) Bu Ayeti Ehl-i Sünnet âlimleri, Cehennem üzerine kurulacak ve herkesin üzerinden geçmek zorunda olduğu bir yol, köprü (Sırât) şeklinde yorumlamışlardır. Yani cennetliklerin Cehenneme ?uğraması? Sırâttan geçmek suretiyle olacaktır.(Tevfik Yücedoğru, a.g.e.s.282-283)

            Cennet ve Cehennem Mahşerde mi yaratılacaktır, yoksa şimdiden mevcut mudur?

Şunu hemen belirtelim ki, ruhla, ahiret hayatıyla, Cennet ve Cehennem ile ilgili hususların bilimle, ilimle öğrenilmesi ve bilinmesi mümkün değildir. Bu hususlarda sadece, Kur´an´da ve hadislerde olan bilgilere itibar etmeliyiz.Nitekim Kur´ân´da bu husus şu şekilde belirtilmiştir: ?Bir de sana ruhtan soruyorlar. De ki, ?Ruh Rabbimin emrindedir ve size ilimden ancak az bir şey verilmiştir´? (İsrâ, 17/85). Ancak bazı konuşmacılar, televizyonlarda, Cennet ve Cehennem´in henüz yaratılmamış olduğunu, ancak Mahşerde yaratılacaklarını ifade etmektedirler. Buna kanıt olarak da, Mahşerde Mizan kurulup da kimin Cennete, kimin Cehenneme gideceği belli olmadan, o zamana kadar boş duracak bir yerin yaratılmasına gerek olmadığını, kendi mantığına göre söylemektedirler.Bir başka delil olarak da Kur´ân-ı Kerim´in Tekvîr suresinin 12. Ayetindeki:?Cehennem harlatıldığı zaman?(Tekvîr, 81/12) şeklindekiifadeygöstermektedirler. Cehennem, Mahşerde ?harlalatılacağına? göre ancak o zaman yaratılmış olması gerekirmiş! Aslında bu iddiayı ortaya atan Hoca, ?harlatmak? kelimesini kullanarak, kendi ifadesiyle kendi iddiasını çürütmektedir.. Çünkü: ? Harlatmak: (Ateş) yanmasını şiddetlendirmek, alevlendirmektir? (Temel Türkçe Sözlük,Kâmûs-ı Türkî, Tercüman Gazetesi Yayını,1985, Cilt 2, s.477) Bu mantığın temelinin zayıf olduğu açıktır.Zira:

      - Henüz olmayan bir ateş harlandırılmaz; zaten mevcut olan ateş harlandırılıp, şiddetlendirilir.

- Tekvîr suresinin 12.ci ayeti, bazı meallerde ? Cehennem alevlendirildiği zaman?(Diyanet İ.B.Meali,s.585); bazısında ?cehennem tutuşturulduğu zaman(Pamuk Yayınları Meali,587)bazılarında da ?cehennem kızıştırıldığı zaman?(Elmalılı H.Y.Meali,s.587) denilmektedir. Hiç birisinde ?Cehennem yaratıldığı zaman? yahut da ?Cehennem ateşi yakıldığı zaman? denilmemektedir. Ayrıca yukarıda da belirtildiği gibi, ancak mevcut olan yani daha önce yakılmış bir ateş tutuşturulur, alevlendirilir veya kızıştırılır. Buradaki anlam mevcut olan cehennemin ateşinin güçlendirilmesidir. Ayetin tek bir kelimesinin tercüme-anlamına dayanarak, üstelik de yanlış yorumlayarak, salt mantıkla Cehennemin henüz yaratılmamış olduğunu, ancak Mahşerde yaratılacağını belirtmek doğru değildir.

- Diğer taraftan, yukarıda başka bir vesile ile de belirttiğimiz üzere,  İnsanın vâdesi yetip Hak´ka yürüme ânı geldiğinde salih kul olup olmadığına göre, Ölüm Meleği tarafından farklı tavırla yani kimisi azarla, kimisi müjde ile karşılaşacaklardır. ?Mü´min kişi, dünya hayatı boyunca meleklerin arkadaşlığında ve onların gözetimi altında yaşar; kendisi bundan haberdar olmasa veya unutsa bile meleklerin ona olan ilgisi hiçbir zaman ihmale uğramaz? (Ümit Şimşek,İslâm İnanç İlmuhali,Diyanet İ.B.Yayını ,Kaynak eser.52 s.117).

?Bir ömür böyle geçtikten sonra, gizliliğin açığa çıktığı o an gelir. O an, dünya perdesinin kapanıp ebedi hayatın gözler önüne serildiği andır.Mü´min, o sadık dostlarını işte o anda gözüyle görür ve müjdeyi onlardan alır.? (Ümit Şimşek,a.g.e.s.17)

 Bu ifadeler aslında Fussilet suresinin 30-32. ayetlerinin ve aşağıdaki ayetlerin anlamına uygundur.

-Ayrıca İmam-ı Gazali´ye göre: Ölüm meleği, emanetini almaya geldiği zaman, vâdesi yetmiş olan kişinin amellerine göre, ? Ey allah´ın düşmanı senin için Cehennem vardır!? diye haber verir veya ? Ey Allah´ın dostu müjde, senin için Cennet vardır!? diye müjdeler, ancak bundan sonra ruh bedenden ayrılır.(İmam-ı GAZÂLÎ, Kalplerin Keşfi, Çev.Abdülvehhab Öztürk, Saadet Yayınevi, s. 308). 

-Her şey bir tarafa, Hz. Peygamber Efendimiz de: ? Sizden hiç biriniz, gideceği yerin neresi olduğunu bilmeden ve hatta Cennet ve Cehennemdeki yerini görmeden dünyadan ayrılmaz.? buyurmuştur (İmam-ı GAZÂLÎ, a.g.e.s.308).

Ayrıca Kur´ân´a göre: ?Melekler, onların canlarını iyi kimseler olarak alırken, ?selâm size! Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık girin Cennete´ derler? (Nahl,16/32). Yani Azrâil, insanın canını alırken, yani henüz almadan önce, ahirete intikal etmemiş, ölmek üzere olan bir kişiye söylüyor bu sözü!.

- Enes(r.a.) diyor ki: Hz. Peygamber (s.a.s.) şu ayeti okudu: ? Cehennemin yakıtı insanlar ve taşlardır ? (Tahrim,6 ) Sonra şöyle buyurdu: ? Cehennemin ateşi bin yıl yandı. Tâ ki kıpkırmızı hale dönüştü. Sonra bin yıl yandı, bembeyaz hale dönüştü. Sonra bin yıl yandı ve simsiyah oldu. Şu anda Cehennem ateşi zifiri karanlık bir gece gibi kapkaradır.?( Tirmizi, Sıfatu Cehennem 2591; İbn Mace, Zühd, 4320, Beyhaki, Şuab, 1/489)

- Televizyonda, düşüncesizce, ?Cennet ve Cehennem henüz yaratılmamıştır? diyen İlâhiyatçı Profesöre bir cevap da Prof. Dr.Nihat Hatipoğlu tarafından verilmiştir: ? Cennet ve Cehennem şu anda yaratılmış olup vardırlar. Cennet ve Cehennemi hak etmek, kıyametten sonra mahşerin akabinde olacaktır. Hz. Adem var olan Cennetten çıkarılmıştır. Hz. Peygamber´e Cennet ve Cehennemden geleceğe ait manzaralar miraç gecesi gösterilmiştir.? ( Sabah Gazetesi,4.12.2015,s.15)

O halde, İddia edildiği gibi, Cennet ve Cehennem henüz mevcut değil ise, henüz yaratılmamışlar ise, Hz. Peygamber Efendimizin belirttiği üzere, ölmek üzere olan kişi, Cennet veya Cehennemdeki yerini nasıl görecektir!? Ayrıca, Nahl Suresinin 32. ayetine göre, Ölüm Meleği, iyi kimselerin canlarını alırken yani henüz almadan önce  ?Girin Cennete!? diyeceğine göre, henüz mevcut olmayan, henüz yaratılmayan bir yere girilir mi?, Bu davetin bir anlamı olur mu ?

Şu halde bu tür konularda son derecede dikkatli olmak, açıkça ayet veya hadis desteği olmadan konuşmamak gerekir!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?