USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

EĞİTİMDE YAPAY ZEKÂ

27-10-2022

Her devrin popüler kavramları vardır. Bu devrin popüler kavramlarından biri de hiç şüphesiz “yapay zekâ”. Kavram sık kullanılmasına rağmen “yapay zekâ nedir?” sorusu sorulduğunda hepimiz ya ezbere bir şeyler söyler ya da tarif ederken hep bir şeyleri eksik bırakırız. Çünkü yapay zekânın kullanımı arttıkça tarifi de zorlaşmıştır. Tarifinde hepimizin zorlandığı yapay zekâ için illa bir tanım vermek gerekirse bu tanım bizzat bu kavramı ilk dillendiren kişinin dilinden olmalı diye düşünüyorum. Yapay Zekâ kavramını ilk kez 1956 yılında bir konferansta kullanan John McCarty’ye göre «Yapay zekâ; akıllı makineler, özellikle de akıllı bilgisayar programları oluşturma bilimi ve mühendisliğidir.» Yani konu biraz programlama biraz da mühendislik ile ilgili bir konudur. Ayrıca yapay zekâ hiyerarşik bakımdan bilgisayar bilimlerinin alt araştırma alanlarından birisi olarak da karşımıza çıkmaktadır.

Her ne kadar son dönemde popüler hale gelse de Yapay zekâ 1950’lerden bu yana bilgisayar bilimcilerin çalıştığı alanlardan birisidir. Yapay zekâ çalışmaları Alan Turing tarafından yapılan deneylere kadar uzanır. Çalışmaların fişeğini atan soru şudur «Makineler düşünebilir mi?». Makineler düşünebilir mi sorusunun geri planında “Makineler insan gibi düşünebilir ve davranabilir mi?” alt soruları vardır. Yapay zekâ çalışmalarının amacı, insana benzeyen sistemler ortaya koymaktır. Bu amaca ulaşabilmek için yapay zekâ sistemleri insanın öğrenme prensibini anlamaya ve taklit etmeye çalışır. Taklit aşamasında biyolojik sinir sistemi yapay sinir ağları olarak modellenir. İnsan deneyimleriyle yapay zekâ tarihsel veri ile öğrenir. İnsan öğrendiklerini biyolojik sinir sisteminde saklarken yapay zekâ ise öğrendiklerini yapay sinir ağlarında saklar.

Belki de yapay zekâyı bu kadar gündemimize taşıyan şey onun çok farklı alanlarda kullanılıyor olmasıdır. Yapay zekâ öncelikle savunma sistemlerinde kullanılmaktadır. Uzun menzilli ve güdümlü füzeler, savaşan insansız hava araçları ve diğer çalışmalar bu alandaki başarılı örneklerden sadece birkaçıdır. Yapay zekânın insanlığa en fazla hizmet ettiği konu sağlık alanıdır. Sağlık alanında; hastalıkların teşhisi, tedavisi ve bakım hizmetleri yapay zekâ teknikleriyle kolaylaşabilmektedir. İleri görüntüleme teknikleri, radyoloji görüntülerinin otomatik olarak yorumlanması, bulguların birbiriyle ilişkilendirilmesi ve daha birçok alanda yapay zekâ etkin olarak kullanılmaktadır. Son dönemde hepimizin duyduğu ve kullandığı findeks tarzı kredi skoru uygulamaları ise finans alanındaki yapay zekâ uygulamalarından sadece biridir. Yine benzer şekilde hesaplar üzerinde yapılan anormal aktivitelerin tespit edilmesi bu alanda karşımıza çıkan yapay zekâ uygulamalarıdır. Yapay zekâ son dönemde tarım alanında, iklim alanında, sürdürülebilirlik alanında ve daha birçok alanda kullanılmaktadır. Yapay zekânın belki en çok kullanıldığı alanlardan birisi de eğitim alanıdır.

Eğitimde yapay zekâ konusunda öne çıkan başlıklar; Akıllı içerik ve dijital kitaplar, kişiselleştirilmiş eğitim, öğrenci değerlendirme ve notlandırma, engelli bireyler için eğitim ve eğitim yönetimi olarak ortaya çıkmaktadır. Akıllı içerik ve dijital kitaplar yoğun olarak eğitim materyalini geliştirmede yapay zekâ ve yenilikçi teknolojilerin kullanımı ile ilgilidir. Bu kapsamda; sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik yardımıyla dijital kitaplar ve akıllı içerikli referans kitaplar hazırlanabilmektedir. Oluşturulan akıllı içerikler sayesinde öğrenmeyi daha eğlenceli ve verimli hale getirmektedir. Akıllı içeriklerin; anlamlı öğrenme, eğlenceli öğrenme, derin anlama ve daha iyi hafıza geliştirme gibi çıktıları olacaktır.

Yapay zekâ uygulamaları öğrencilere kaliteli ders hizmetini de sağlayabilir. Akıllı bir program sayesinde her öğrencinin kişisel ihtiyaçlarını ve haftalık alanlarını belirlemek mümkün olacaktır. Yapay zekâ uygulamaları aynı zamanda öğrencilere farklı problemler sunar ve öğrencinin bu problemleri nasıl çözdüğünü değerlendirir. Bu analize dayanarak öğrencinin hangi konuları anladığını hangilerini anlamadığını tespit eder ve ona önerilerde bulunur. Öğretmenin öğrenci hakkında zihnindeki genellikle bilinçsiz düşünceler, tutumlar, önyargılar vb. öğretme öğrenme sürecini etkileyebilirken, yapay zekâ adil bir şekilde kararlar alabilir ve herhangi bir önyargı olmadan öğretmek için uygun tekniği kullanabilir. Yapay zekâ tabanlı bir eğitim programı bir sonraki aşamada neyi öğreteceğine karar verebilir, öğrencinin hatalarını teşhis edebilir ve kavram yanılgıları, öğretim stratejisini değiştirebilir ve yenilerini öğrenebilir.

Öğrenci geri bildirimlerinin değerlendirilmesi, ders kitabının değerlendirilmesi ve müfredatın değerlendirilmesi yapay zekâ teknolojisi yardımıyla yapılabilir. Öğrencilerin yanıtına anında geri bildirim oluşturulabilir. Öğrencilere not verilmesinde de yapay zekâ teknolojisinden yararlanılabilir, böylece öğretmenler not vermeyi bırakabilir ve öğrencilere daha fazla zaman ayırabilir. Objektif tipte sorular için otomatik not verme artık mümkün ve kompozisyon tipi sorularda not verme henüz emekleme aşamasında bulunmaktadır. Bu konunun başarılı olabilmesi için doğal dil işleme çalışmalarına daha çok iş düşmektedir.

Yapay zekâ, engelli öğrenciler için de bir nimettir. Örneğin görme engelli öğrenciler yapay zekâ teknolojisi ile önündeki nesneleri veya kişileri görebilir, tanıyabilir ve bunlarla ilgili kararlar alabilir. Microsoft gibi firmalar engellilere yardımcı olabilmek için böylesi araçlar geliştirmektedir. Yine bu kapsamda sağır ve dilsizlerin dinleyebilecekleri ve sesli komutlar verebilecekleri yapay zekâ teknolojisi ile özel araçlar geliştirilmiştir.

Öğrenciler için en uygun eğitim ortamının oluşturulmasından öğrencilerin kariyer planlamasına kadar geniş bir spektrum eğitim yönetimi kapsamında ele alınabilir. Yapay zekâ bu konuda da destek verme yeteneğine sahiptir. Üniversite öğrenciliği yıllarında kimin hangi branşta daha fazla başarı sağlayabileceği önceden tespit edilebilir. Ortaöğretim aşamasında hangi öğrencilerin sağlık, hangilerinin mühendislik veya başka alanlara ilgisi olduğu ve o alana uygun olduğu bulunabilecektir. 

Eğitim alanı sağlık alanından sonraki en önemli alanlardan biridir. Bu alanı destekleyecek yapay zekâ çalışmaları temel olarak bu şekilde değerlendirilebilir. Eğer sağlıkta, eğitimde, finansta, otomotiv ve diğer alanlarda daha iyi noktalara varmak istiyorsak çağımızın en güncel teknolojisi olan yapay zekâyı anlamalı ve bu alanlar için kullanmalıyız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?