USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sabır.

14-02-2023

Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır. 

 

Keşfedilmemiş bir dünyadır aslında yarınlarımız. Umut dolu sevinç, neşe huzur, üzüntü dolu bir mevsimdi dünlerimiz 

Hangi bahar ülkesiydi ömrümüzden birer birer gelipte geçen 

Dünden bugüne öyle şeyler değişti ki hayatımızda şimdi varlıkla yokluk arasında bir yerdeyiz. 

 Bizler bizden çok  çok uzak bir yerdeyiz. 

 

Kimimiz keşkelerle dövünüyoruz kimimiz kaybettiklerimizin acısıyla yanıp tutuşuyoruz. Kimimiz yeni bir hayalin peşinden koşarken  kimimiz de içinde dönüpte durduğumuz şu yalan dünyada sınır tanımayan  istek ve arzularımızı kırbaçlıyoruz. 

 

Oysa, 

 

Bir tutam hevesti aslında mutluluk ve hüzün, yüreği okşayan gözler, kulağı çınlatan sözler özünde cümle cihan aslında hep bir varoluşun gayret ürünüydü. 

 

Dosta güven huzur veren  düşmana yol gösteren bir insanın duruşudur. Namerdi mert yapan. 

 

Fırıldak gibi döndük dünya eşiğinde sanki, Salıncak kurduk yeryüzü  beşiğinde hiç ölmeyecekmiş gibi davranmaya başladık. 

 

Eli kınalı gelinlerin, dilleri nameli annelerin, sözü özlü babaların, dünyası ne çabukta hayatımızdan gitti. Kıymet bilmeyenin elinde kalem kaldı. 

Nasihat almayanın kulağında söz kaldı. 

 

Sabır buna da sabır her halimize şükürler olsun. 

Sahi neydi sabır her zorlukta felakette başımıza gelen bela ve musibetler de dilimizin, özümüzün ve yüreğimizin sımsıkı sarıldığı o cümle neydi? 

 

Bir bekleyiş mi? 

Bir yalvarış mı? 

Bir tükeniş mi? 

 

Yoksa yanmak mı, yanıpta dirilmek mi küllerinden savrulupta dört bir yana dağılmak mı? 

Diyar diyar dolaşan ruhlarımızın derinliğinde kaybolmak mı? 

Ellerimizle tutsak elimizi yakar mı? Yoksa merhem  olur mu yaramıza sahi neydi?  Sabır

Zamanı gelmeden açan çiçeğin sonu, zamansız öten horozun başı, gönlüne söz geçirenin mükafatı, nefsine dur demeyenin felaketi olur zaman. 

 Yeter artık yoruldum diyenlerin ıstırabı, sükunetle dua ve namaz ile bekleyenlerin mükafatı olacak sabır. 

 Yanmadan kül olmayan odun gibi tıpkı insanda yanmadan kul olmazmış  Rabbine.  

Kimimiz yitirdiklerimizin acısıyla yanarken, kimimiz de sahip olamadıklarımızın acısıyla yanıyoruz. 

 

İnsan yandım bittim tükendim dediğinde yettim kulum diyor Rabbim de. 

 

İnsan ne yaparsa yapsın ne kadar çırpınırsa çırpınsın bir çiğ damlası gibi seherde yüzünü yere sürmeden doğan güneş gibi göğe yükselmiyor. 

 

'' Yüzünü yere sürmeden kemal bulamazsın'' diyor merhum Nâbi. 

 

Başına gelen her bela ve musibetlerde savrulmamalı yavaşlamalı  kendin kalmalı içine dönmeli onca kepazeliğin çılgınlığın içinde cebelleşen insan artık birazda her koşulda sabrede bilen ayakta kalabilen yüreğine değmeli. 

 

Çek yazar Rilke, çılgın bir zamanın ortasında dinginliğe ulaşmanın ve dolayısıyla ayakta kalmanın reçetesini veriyor   ağaçlara bakarak. 

 

Ya baharın ardından yaz gelmezse diye korkuya kaptırmaz kendini ağaç yaz gelir hep çünkü  ama önlerinde bir sonsuzluk varmış gibi öylesine tasasız bir suskunluk, öylesine bir enginlik içinde bekleyen  sabırları gelip bulur ancak. 

 

Depremle, felaketle sarsılan  ülkemize milletimize geçmiş olsun diliyorum. Sabırla namaz ve dua ile bunu da atlatacağız. Rabbimizin izniyle, Enkaz altında kalanlara  dayanma gücü, gönüllerine inşirah ferahlığı ver ALLAH’ım. 

Ölenlere rahmet eyle Allah’ım. 

Yaralılara acil şifalar yakınlarını kaybedenlere sabırlar ver. Bizlere de dayanma gücü ver Allah’ım. Canla başla bir can daha kurtarmaya çalışan kardeşlerimize de güç kuvvet ver Allah’ım. 

 

Hikmetinden sual olunmaz ol deyince olduran sın. 

Bir kulun yandım dediğinde, yettim diyen bir  ümmet, kavim var.  Sen cümlesinden razı ol. Razı olursan şeytan üzülür habibin sevinir. Razı olmazsan şeytan sevinir habibin üzülür. 

Sen Rahman ve Rahim olan Allah sın Yüceler Yücesisin esirgeyen ve bağışlayan sın. 

 

Bizleride daha önce nice helak ettiğin kavimlerden eyleme bu felaketten öğüt ve ibret alan kullarından eyle. 

 

''Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır... Allah bilir, siz bilemezsiniz" Bakara~216

 

Başımıza gelen bu felakette bir şey gördük ki, İsraillisiyle, Yunanlısıyla, İngiliz ve Yahudisiyle, Ermenisiyle bu millet bir biriyle barışık birçoğunun bir sorunu yok peki depremden önceki bunca kavga niye peki neden? 

 

Bir söz duymuştum kaynağını da bilmiyorum ama doğru mu değil mi karar aziz milletindir bu saatten sonra 

 

Eğer dünyada barışı sağlamak  istiyorsanız politikacıları öldürün yeter. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?