Sivas’ımızın tarihi kent meydanı şüphesiz ki dünyanın en güzel meydanlarından birisi. İçinde barındırdığı Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk yıllarına ait eserlerle bir açık hava müzesi niteliğinde. Meydana bu payeyi kazandıran da hiç kuşku yok ki 2007 yılında dönemin Belediye Başkanı Sami Aydın’la başlayan ve halen devam eden düzenlemelerdir. O gün Anıtlar Kurulu ve Çekül Vakfı ile işbirliği halinde ödüllü projeyi uygulayan Aydın, çekirdek meydanı mezbelelik ilintilerden kurtararak tarihi eserleri ortaya çıkarmış ve Orduevi, Jandarma Lojmanları alanı ve Adalet Sarayının yerinin de meydana katılmasını hedefe koymuştu. Adalet Sarayının yerini ikinci gelişinde Şehitler Meydanına çevirdi. Gerisine zamanı yetmedi.

                Aydın’dan sonra bayrağı devralan başka bir Ak Partili Belediye Başkanı Hilmi Bilgin bu günlerde Jandarma Lojmanları ve Orduevinin yerini de meydana katmaya çalışıyor. Yani Büyük Sivas Meydanını tamamlamak ona nasip olacak. Bittiğinde ise gerçek manada hayranlık uyandıran tarihi bir meydana sahip olacağız.

                Jandarma Lojmanları alanında kalan şimdiki Saraybosna Parkının içinde bir adet Şehitler Anıtı bulunuyor. Bu toprakları bize vatan yapan ve bu vatan uğuruna can veren şehitlere vefa olarak inşa edilmişti. Söz konusu düzenleme ile o anıt da yeniden yapılacak. Şimdiki Şehitler Anıtının 2003 yılında yapılması esnasında bir komisyon kurulmuştu, dönemin Vali yardımcısı Celil Öz başkanlığında. O komisyonun medya mahallesinden üyeleri de Sirer (abi) Doğan ile bendim. Anıtın yapılacağı yeri ve nasıl olması gerektiğini uzun uzun tartıştığımızı hatırlıyorum. O günlerde internet ve sosyal medya bu kadar hayata hakim olmadığı için uygulanacak projeyi halkın tercihi ile nasıl yapacağımız noktasında çok zorlanmıştık. Nihayetinde de meydana sandık koymuş, alternatif üç projenin resimlerini de sandığın yanına koyarak halkın oy kullanmasını istemiştik. Sandıkta toplanan oylardan çıkan sonuca göre de bugün ayakta olan anıt yapılmıştı.

                Yapıldığında çok da takdir aldı. Beğenildi. Amacı anlaşıldı. O zaman orası peyzajı yapılmış sadece bir parktı. Sonrasında uzak kenarında da bir çay ocağı hizmete girdi. Öyle kalsa iyiydi de sonra, sonrası malum her parkta olduğu gibi çay ocağı genişledi de genişledi, oldu çay bahçesi. Haliyle işletme anıtı da yuttu. Anıtı görmek için çay bahçesine girmek gerekti.

                Sivas Belediyesi yeni düzenleme için anıtı da değiştirme kararı aldı. Yeniden yapılacak anıt projesini ise yine o yıllarda olduğu gibi vatandaşın seçmesini istedi. Üç adet proje Belediyenin web sayfasından halka sunuldu. İki hafta süresince vatandaşlar internet üzerinden oy kullandı. İki numaralı proje en çok oyu aldı. Yeni meydan düzenlemesi tamamlandığında o anıt dikilmiş olacak.

                Söz konusu düzenleme gerçekten önemli, ona uygun anıt şekli de değiştirilebilir hiç mahsuru yok, hatta iyi bile olur. Lakin biraz önce aktardığım o bölgede yeni çay bahçelerine izin verilmemelidir. Anıt herkesin ulaşacağı, ziyaret edebileceği açıklıkta olmalıdır. Malum hangi parka çay ocağı izni verilse o park bir süre sonra işletmecinin iş yeri haline geliyor. Bu nedenle orada insanların çay içeceği bir alan illa olacaksa Belediyenin kontrolünde olmalı, aksi taktirde bugünkü manzara kaçınılmaz oluyor. Yeni meydan, yeni anıt şimdiden hayırlı olsun. Şehitlerimizin ruhu şad olsun...