Antibiyotik direnci Sivas’ta alarm veriyor
Antibiyotiklerin yalnızca bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde etkili olduğunu hatırlatan Özyazıcı, “Antibiyotikler ateş düşürücü veya ağrı kesici değildir. Soğuk algınlığı ve grip gibi virüs kaynaklı hastalıklarda etkisi yoktur.” dedi.

Yanlış ve gereksiz antibiyotik kullanımının, bakterilerin güçlenmesine ve ilaçlara direnç geliştirmesine neden olduğuna dikkat çeken Özyazıcı, bu durumun antimikrobiyal direnç olarak adlandırıldığını ve tüm dünyanın karşı karşıya olduğu ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 700 bin kişinin antibiyotik direnci nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Özyazıcı, mevcut artış hızının sürmesi halinde bu sayının 2050 yılında yıllık 10 milyona ulaşabileceğinin öngörüldüğünü aktardı. Ayrıca Türkiye’de antibiyotik tüketiminin son 20 yılda yüzde 115 arttığını ve direnç oranlarının OECD ülkeleri arasında en yüksek seviyelerde bulunduğunu vurguladı.

Hekim önerisi olmadan antibiyotik kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Özyazıcı, “Hastalar kendilerini iyi hissetse bile tedaviyi hekimin belirttiği süreden önce bırakmamalıdır. Antibiyotikler sadece bireyi değil, toplum sağlığını da etkileyen ilaçlardır.” ifadelerini kullandı.

Ecz. Makbule Mine Özyazıcı, antibiyotiklerin doğru dozda, doğru süreyle ve eczacının tarifine uygun şekilde kullanılmasının antimikrobiyal dirençle mücadelede hayati önem taşıdığını belirterek, toplumun bu konuda bilinçli hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Kaynak:Nurten Arslan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.