'Mikro uyarı fırtınası' zihinsel yorgunluk oluşturuyor

'Mikro uyarı fırtınası' zihinsel yorgunluk oluşturuyor
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Eğitim Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, telefon uyarı ve bildirimlerin gençler üzerindeki etkisine ilişkin, açıklamalarda bulundu.

SCÜ Eğitim Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, 13-25 yaş aralığındaki gençler arasında yapılan çalışmada telefon uyarı ve bildirimlerin gençler üzerindeki etkisine ilişkin uyarılarda bulundu. Gençler üzerinde sürekli mikro uyarı sistemine bağlı kalmanın olumsuzlarına değinen Prof. Dr. Dilci, "Telefonların uyarı sesleri, gelen mesajlara cevap verme döngüsü ve onun ötesinde sürekli beğenilme ya da beğeni butonu baskısı, kişilerde yeni bir stres kaynağına dönüşmüş durumda. Gençlerimiz üzerinde bu durumun yüzde 40’lara varacak şekilde yeni bir zihinsel yorgunluğa sebebiyet verdiği yönünde sonuçlara ulaştık. Bunların biraz daha derinine baktığımız zaman kişi mikro şoklar yaşıyor. Yani mikro uyarıyla beraber sürekli bir uyarı fırtınasına maruz kalan birey odaklanma güçlüğü yaşıyor ve beyin sürekli tetikte olduğu için kortizol ve yine dopomin dengesinde bir bozukluğa maruziyet oluşturuyor. Bu durum kişinin sosyal bir yorgunluk ve beraberinde duygusal anlamda bir tükenmişlik şeklinde kendini gösteriyor. Bu her 100 kişiden yaklaşık 40'ında bu şekilde sirayet etmektedir. Yine biyolojik saat kayması yani vücudumuzun belli bir biyolojik saati var. Bu durum özellikle uyku döngüsünde, bir bozukluğa neden olmaktadır. Bilişsel anlamda bir sis yani gündelik hayatta bir sisli yaşam sürmektedir" dedi.

'BEYİNDE YORGUNLUĞU TETİKLİYOR'

Dijital bağımlılıkla beraber sorunların had safhaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Dilci, "Özellikle tiktok, reels videolar, short videolar, instagram arka arkaya sürekli Youtube kanalında izlenen videoya odaklanma gibi durumlar beyinde çarpışık ilişkiler ve yorgunluğu tetikliyor. Bunlarla ilgili özellikle dijital molaloma yani 20 dakikada bir 20 metre uzağa 20 saniye gözümüzü kırpmadan bakarak dillendirmek ve gün içerisinde de en az 2 saat dijitalsiz, ekransız yaşam biçimini kendimize şiar edinmemiz gerekiyor. Bildirimleri kapatmak ve bu konuda diyet yapmak çok önemlidir. Nereden ne mesaj geldiği çok önemli değil ama telefonumuzu sessiz moda alıp ve bildirim diyeti yapmamız gerekiyor. Sabah kalktığımızda ilk 60 dakika ekrana hiçbir şekilde bakmamak, gece yatmadan önce yine 60 dakika ekrana bakmamak bu yapmış olduğumuz araştırmada çocuklarda olumlu ve bilişsel döngüyü olumlu yönde etkilediğini görüyoruz" diye konuştu.

Kaynak:Neslihan KOÇ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.