Sivas'ta Uzmanı Açıkladı "Giderek Artan Bir Sorun"
Sultan ÖZKARAMAN/
Doç. Dr. Mehmet Emin Demir, kronik böbrek hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu.
Hayati işlevlere sahip olan böbreklerin vücudun sağlıklı bir şekilde çalışmasını sürdürebilmesi için kritik bir rol oynadığını söyleyen Demir, “Ağız yoluyla alınan gıdaların sindirilmesi sonucu ortaya çıkan zararlı ve atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayarak, iç dengemizi korur. Bunun yanı sıra, su ve mineral dengesini düzenleyerek kan basıncını kontrol altında tutar. Ayrıca, kandaki oksijen taşıma kapasitesini belirleyen alyuvar hücrelerinin üretiminde görev alan hormonları salgılar. Böylesine karmaşık ve hayati işlevleri yerine getiren böbreklerin sağlığını korumak, genel vücut sağlığımız için vazgeçilmezdir. Ancak, çeşitli faktörlere bağlı olarak böbrekler zarar görebilir ve ciddi hastalıklar gelişebilir. Bu nedenle, böbrek sağlığına dikkat etmek, erken teşhis ve koruyucu önlemler almak hayati önem taşımaktadır.” dedi.
Böbrek hastalıklarının, dünya genelinde 800 milyondan fazla insanı etkilediğini ifade eden Demir, “Kronik böbrek hastalığı, risklerin erken fark edilmesi ile önlenebilir veya ilerlemesi geciktirilebilir bir hastalıktır. Ancak hastalığın farkındalığının düşük olması, erken dönemde tespit edilmesine imkân vermemektedir. Türk Nefroloji Derneği tarafından Türkiye’de yapılan bir tarama çalışmasında, her 6-7 erişkinden birinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığı saptanmıştır. Düşük farkındalık nedeniyle hastalık son dönem böbrek hastalığı evresine ilerlemekte, yaşam kalitesi bozulmakta ve ölüm oranları artmaktadır” dedi. Hastalığın toplum içindeki yaygınlığı her geçen gün artmakta ve önümüzdeki 25 yıl içinde ölüme en fazla neden olan beşinci hastalık olacağı tahmin edilmektedir.” diye konuştu.
Kronik böbrek hastalığının nedenlerinin farklılık gösterdiğini söyleyen Doç. Dr. Mehmet Emin Demir, bu nedenleri şöyle anlattı:
“Böbreklere zarar verebilen bir faktör olan diyabet, yüksek kan şekeri seviyeleri ile seyrettiğinde böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bu hastalar, kan şekerlerini dengede tutarken bir yandan da yılda en az bir kez böbrek fonksiyonlarını da değerlendirmelidirler. Diyabet dışında, kontrol altına alınamayan yüksek kan basıncı da böbreklerde hasara neden olabilir. Bunun yanında obezite, tütün içiciliği, böbrek iltihapları, idrar yolu taşları, idrar yolu tıkanmaları, genetik faktörlerle ilişkin sorunlar da kronik böbrek hastalıklarına sebep olur.” Ailesinde bilinen bir böbrek hastalığı olan kişilerin mutlaka uzmanlardan görüş alması gerekmektedir. “
Son araştırmalarda Dünya’da ve Türkiye’de obezitenin çok yaygın bir sorun haline geldiğini ifade eden Doç. Dr. Mehmet Emin Demir, “Hatta kadın tipi obezite sıkılığında Avrupa’da birinci durumda olduğumuz söylenebilir. Obezite, günümüzde diabetes mellitus, hipertansiyon ve kalp hastalıkları için önemli bir sebepken böbrek hastalığının gelişimi için de önemli bir risk faktörü olmaya başlamıştır. Bunu önlemek için de sağlıklı ve dengeli beslenmek önem taşımaktadır” şeklinde görüş verdi.
Kaynak:Sultan ÖZKARAMAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.