“BAŞARISIZ İNSANLAR, BAŞARISIZLIKLARI İÇİN DEVAMLI HEDEF GÖSTERİRLER”

-Bir insan hedeflerini, amaçlarını, planlarını tutturamıyorsa; tarafsız ve çıplak gözle başarısızlığını, hatasını önce kendinde aramalı, neden ve niçin sorusunu kendine sormalı. Başkasının başarılarına, zenginliğine, konumuna bakıp hayıflanmamalı, çamur atmamalı. Her insan cüzi iradesiyle, azmi ile, inancıyla, alın teri ile kendi hayatını belirleyebilir.

-Bir insan için en kolay sermaye eleştiridir. Ağzı olan için en kolayı her konuda konuşmaktır. Eleştiri yaparken de yapıcı, tarafsız, sağlıklı yapmak gerekir. Hayattan beklentileri, ulaşmak istenilen hedefleri gerçekleştiremeyenler, suçu kendilerinde değil başkalarında ararlar. Birilerine öfke duymak isterler, suçlamak isterler. Başarısız olan kendileri değildir, başkaları onları hedeflerinden alıkoymuşlardır.

-Başarısızlık psikolojisinde insanların hedeflerine ulaşmada en çok kimler suçlanıyor biliyor musunuz ?
-Başarısızların ve fakir psikolojisinin ortak noktasında daima başkaları suçludur…

-Daima sistem suçlu, devlet suçlu, hükümet suçlu, partiler suçlu, arkadaş suçlu, aile suçlu, geçmişin suçlu, ataların suçlu, kanunlar suçlu... Başarısız ve fakir psikolojisindeki insanların hedeflerine ulaşmalarında bir türlü sıra onlara gelmez. Ya hep o suçlu, bu suçlu..! Pekala sen ne yapıyorsun, sen ne kadar masumsun !

-Başarısızlıklarının arkasından şöyle derler; Ya arkadaş elimizden tutan yok ki ! Ahh benim bir dayım olsa, ah torpilimiz olsa, ahh bir sermaye verenimiz olsa, bak neler yaparım, beni kimse tutamaz. Başarısızlığın ortak özelliği hep böyledir.

-Oysa çalısan, umudunu kesmeyen, kararlıkla haya mücadelesini sürdüren, sebat eden insan sonunda menzile ulaşır. Gayret eden, çevresinde güven duyulan, toplumda saygı ve hoşgörüyle tanınan insanın elinden birileri bir gün mutlaka tutar. Er veya geç azmedenlerinde bir dayısı olur.

-Öğrenciliğimizden hatırlayabiliriz. Çocuğu olan, çocuklarını okutan, siz de öğrenciyken, okuldayken başarısız öğrencilerin devamlı şikayetlerini hatırlayın, “ben yaptım ama hoca bana hak ettiğimi vermedi, hoca bana taktı, hoca notumu düşürdü” hep bahane bulunur. Peki kardeşim insan kendini bir sorgulamaz mı ? Sen de hiç mi hata yok, hep hoca suçlu, okul suçlu, sistem suçlu, milli eğitim sistemi suçlu ! Ya sen ?

-Pekala iyide kardeşim, bu hoca tüm sınıfa mı bozuk ? tüm sınıfamı takık ?

-Pekala başaranlar, ideallerini gerçekleştirenler, hedeflerini tutturanlar, azmedip başarılı olanlar, sabırla kararlılık mücadele edip servetine servet katanlar, zorlukları aşıp başaranlar bunu nasıl başarıyor.

-Her başarılı insanın ve hayat öyküsünün arkasında ödenen bedeller vardır. O bedellerin ne olduğunu dinlemeden, idrak etmeden bahanelere sığınmak, yorum yapmak kolaya kaçmaktır, gerçeklerden uzaklaşmaktır, en kolayını yapıp suçu ona buna atmaktır.

-Unutmayalım ki çalışmayan, bedel ödemeyen, emek harcamayan, durumu kendinden iyi olanlarla kendini karşılaştıranlar kaybetmeye mahkumdur. En kötüsü de bu duygu ve yaşadığı psikoloji o kişileri hasetliğe, yaşamında huzursuzlığa, miskinliğe, yıkıcı eleştiriler yapmasına neden olur. Ve son olarak yazmak gerekirse bu kişilerin ruh sağlıkları bozulur. Bu durumu görmezler, görsellerde asla kabul etmezler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur YILDIRIM Arşivi

BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ

01 Aralık 2024 Pazar 19:36