
Haydar ALDIKAÇTI
GERÇEKLERİ GÖRMEK ZORUNDAYIZ
Buğday üretimi noktasında dünya sıralamaları yer alıyor. Çiftçilerin pür dikkat takip ettiği rakamlara göre 48 milyon tonla Fransa´nın birinci, Almanya´nın ikinci sırada olduğu göze çarpıyor. Aynı sıralamada Türkiye´deki üretimin ise 38 küsur milyon ton olduğu bilgisine yer veriliyor.
Yıllardan beri uygulanan tarım politikalarındaki yanlışlara hep seyirci kalınıyor..
Çiftçiye, köylüye, yani üretene pek sahip çıkılıyor görüntüsü yok..
AB ile sıralama düşünülüyorsa, çiftçinin istediği bazı şeyler var..
En başında, tarımsal desteklemelerin AB standartlarına ulaşması..
Ancak o zaman, köylerin yeniden dolacağı, boş arazilerin değerlendirileceği görüşü çok yaygın..
Şimdiki desteklerde büyük sakatlıklar olduğu açık gerçek..
Tek tek, kalem kalem yazmayayım..
Çok iyi biliyorum ama..
Sivas´taki, daha doğrusu destekleme sistemindeki sorunlar, traktörü olmayana mazot, bir gram gübre kullanmayana gübre desteği verilmesi başta olmak üzere sıralanabilir..
Kanayan bir yara daha var..
O da, tarım kesimindeki onca Ziraat Mühendisine masa başında memurluk yaptırılması, yazışma-çizişmeyle günlerin geçirilmesi?
Köylünün, çiftçinin yenilenmesi, yeni teknolojiye adaptasyonu, yeni üretim modellerine dönüşmesi, daha verimli ve kaliteli tohum kullanmasını sağlamak için kim ne yapıyor, kimse bilmiyor..
Hep destekten-desteklemelerden bahsediliyor?
Ama, dönüm başına sadece 10 lira 40 kuruş olan desteğin sadece iki buçuk litre mazota karşılık olduğunu kimse söylemek istemiyor?
Gerçekleri görmek zorundayız..
Öz eleştiri yapmalıyız?
Aksi taktirde, tarım memleketinde buğday ithalatı yapmak zorunda kalmaya devam ederiz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.