USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Kötülüğün Hızlı Yayılmasının İç Yüzü

29-10-2020

Uzun zamandır derin bir yazı yazamıyordum. Bu hafta sizlere kötülüğün nasıl bu kadar hızlı ve kolay yayıldığını anlatmaya çalışacağım. Sizi temin ederim iyilik ve kötülük kavramlarının anlamlarını değiştirmedikçe kötülüğün çoğalmasında bizlerde birer işbirlikçi olmaya adayız. Kötülüğü yaşayan insan değil kötülüğü öğrenen insan, kötülüğü öğretir baylar. Ne demek bu şimdi ne farkı varki dediğinizi duyar gibiyim. Açıklayacağım baylar, açıklayacağım. İnsanoğlu kurtulunması gereken bir özelliği olan gururlu bir canlıdır baylar. Aynı olayı yaşayan iki insan düşünelim. Mesela aldatılmış iki insan ... Aldatılmak hepimizin aklında kötü, üzücü, aşağılayıcı bir olay olarak betimleriz. Fakat aldatılan iki insanın hissettiği şeyler aynı olmayabilir. Bunun sebebi bir çok farklı açıdan farklı sebepleri olsada gururun etkisini anlamak için sadece bir açıdan bakacağız. Aldatılan iki kişiyi düşünelim birincisi; gururun etkisiyle, bunu hak edecek ne yaptım? neden benim başıma geldi? tarzda düşünürken ikinci adamımız şöyle düşünsün; benim diğer aldatılanlardan ne fazlalığım var? aldatılmamayı hak edecek ne yaptım? neden kötü şeyler benim başıma gelmesin diye düşüneyim ki?

 

Evet muhtemelen birinci adamımız daha fazla kötü hissedecek iken ikinci adamımız bu süreçi daha az kötü hisle tecrübe edecektir. Bunun sebebi birinci adamımızın sorduğu soruların, mantıklı veya insanı iyi bir şekilde bu süreçten çıkaracak bir yanıtı olmamasından kaynaklanır. O yüzdendir ki ikinci adamımız cevabı basit yanıtlarla süreci daha hızlı atlatacaktır. Aslında iki adamımızında baylar, sorduğu soruların yanıtları aynıdır. Yanıt şudur; aldatılma olayını tecrübe etmesinin nedeni kişinin önceden yaptığı iyiliklerle, kötülüklerle veya kişinin eksikliğiyle ve fazlasıyla ilgisi yoktur. Gururlu insan iç dünyasında bu soruların yanıtı ararken her zaman kendi lehine cevaplar aramaya yatkındır. Kendi lehine yanıtlardan kast ettiğim şey aslında nedir biliyor musunuz baylar? Elbette kendisinin değersiz olmadığına ikna edecek cevaplardır. O yüzdendir ki bakın aldatılan kişilerin birçoğu kendisini değerli hissedecek şeylere yönelirler. Toplumda kimin değer gördüğünü analiz edip, kendi imkanları doğrultusunda bu alanlarda kendilerini geliştirmek isteyeceklerdir. Bir çok erkek aldatıldıktan sonra spora başlar, kitap okur, toplumda söz sahibi olacak ya da toplumda değer görecek popüler etkinliklere katılır. Bu en masum sonucudur. Asıl tehlike şudur ki; sevginin, sadakatın ve iyiliğin bir karşılığı olmadığına inandıracaktır. Evet bu inanışın temelleri kuvvetlidir. Çünkü kişi gururludur. Gururlu kişi aldatıldığında suçu bir şeylere atmak isteyecektir. Vicdanının rahatlaması ve kendisinin değersiz olmadığına ikna etmek için. Birçoğumuz için suçu karşı tarafa değil bir kavrama atarız. Aman baylar yanlış anlaşılmasın burada karşı tarafa suç atılması gerektiğini söylemiyorum. Sadece aldatılan kişinin suçu "iyilik, sevgi ve sadakat" kavramına attığını söylüyorum. Gururlu kişi artık iyiliğe, sevgiye ve sadakata olan inancı yerle bir olmuştur. Yazımın başında da söylediğim gibi; kötülüğü sadece yaşamamış bunun ardından artık öğrenmiş birisi olmuştur. Artık fırsatını bulduğunda kötülük yapmaktan, aldatmaktan eskisi kadar geri durmayacaktır. Gururlu kişi eğer bu süreci gururunu yenip çıkmazsa kötülüğü yayma konusunda kötülüğe hizmete hazır hale gelmiş olur. Anlaşılması biraz zor biliyorum baylar. Soyut gidiyoruz fakat yazdığım şeyler üzerinde biraz düşünmenizi istiyorum. Gurur, insan için tehlikeli bir yoldaştır. Neden tehlikeli diyorum biliyor musunuz? Çünkü gururun bir çok gündelik işlerde faydasını görürüz. Fakat kalıcı, etkili bir kötülükle karşılaştığımız zaman korkarım büyük zararlar verecektir. Bu sadece kötülüğün neden bu kadar hızlı ve kolay yayıldığını anlatmaya çalıştığım bir örnektir. Sadece aldatma olayına değil diğer kötülüklere karşıda yorabiliriz. Hoşçakalın.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?