Bir bahçeye düşen çiğ tanesi, diğer çiğ taneleriyle birlikte güzelleşir ve bahçedeki bitkileri sulayarak onların büyümesine katkı sağlar. Ancak bazı çiğ taneleri, diğerlerinden daha büyük olduklarını düşünerek diğer taneleri ezerek, yalnızca kendileri büyümek isterler. Bu şekilde bahçe de kurur, bitkiler de ölür.

Maalesef çalışma hayatında da benzer örneklerle karşılaşmak mümkün. Bazı çalışanlar, diğerlerine üstünlük kurmak için yaptıkları tatsız oyunlarla ortamı zehir ederler. Herkesin eşit şartlarda çalışması gerekirken, bazıları kendilerini diğerlerinin üzerinde görmeye başlarlar ve bu nedenle diğer çalışanları baskı altına alırlar.

Oysaki iş yerleri de bahçeler gibidir. Eğer herkes birbirine saygı duyar, birlikte çalışarak verimli bir ortam oluştururlarsa, hem kendileri hem de iş yerleri büyür. Ancak egolarını tatmin etmek için başkalarını ezmeye çalışanlar, yalnızca kendilerini tatmin ederlerken diğerleriyle birlikte iş yerini de kuruturlar.

Belki de Albert Einstein'ın şu sözleri, bu durumu daha iyi anlatıyor: "Eğer birliktelikten zevk almak istiyorsanız, bencilliklerinizi kapıda bırakın. Eğer başarıyı elde etmek istiyorsanız, birbirinize güvenin." Başarılı bir iş yerinin temelinde, ekip çalışması ve güven yatar. Eğer herkes kendi çıkarları için çalışmak yerine, ortak hedeflere odaklanırsa, başarı kaçınılmaz olacaktır.

Sonuç olarak, iş yerinde tatsız üstünlük oyunları oynayanların, yalnızca kendilerini tatmin ettiği gibi, iş yerine ve diğer çalışanlara zarar verdiğini unutmamak gerekir. Herkesin birbirine saygı duyduğu, işbirliği içinde çalıştığı bir ortamda, hem iş yerleri hem de çalışanlar büyür ve gelişir.