"TEMELDEN ÇÖKÜYOR, TAŞI SİVAS´IN"

Adem TÜRKAY

5 yıl önce

?İnsan, gördüğü işin ve hizmetin muhasebesine göre değil, kişiliğine göre değer kazanır?

?Şiir gibi bir kız, şiir gibi konuşma, şiir gibi ev, şiir gibi sofra diye başlayan nesir, Sivas şiir gibi bir şehir diye evrilir Yavuz Bülent Bakiler de şiirini güzel ışıklı diye noktalar.? Sivaslı olmak bir başkadır ve bir sevgiye kapı aralar, içinde sıla ve özlemin buruntusu, yâd ellerde yalnızlığın teselli bulmaz yükü gönlüne ağır geldiği anda, bir hemşeri,  bir dost arar gözü, sanır ki, ruhunun bütün ıstırabını unutturacak, dertleri sigara dumanı gibi uçup gidecek. İşte o zaman daralan gönlün ferahlamasının ve rahatlamasının tadını hisseder  

 Ah gözü kör olsun şu yoksulluğun, yıllarca tezatlar içinde büyümenin veya sert iklimin, soğuğun, dedikodunun, işsizliğin, yoksulluğun, ezilmişliğin, en önemlisi geri kalmışlığın bir sonucu mudur? Belki hepsi veya bir kaçı etken. Amma velâkin bilinen bir şey var ki o da Sivas´ın makûs talihinin bir türlü değişmediğidir. Aşık İsmeti ?Hakkımızı başkaları yediler, Her seçim geldikçe nenni dediler? diye boşuna dertlenmemiştir. Benzer serzeniş ve yakınma  Âşık Kaptani´nin bir dörtlüğünde de karşımıza çıkıyor.

Kaptani´m de söylemekten bıkmıyor,

İktidarlar Sivas´ıma bakmıyor.

Kessen damarımı kanım akmıyor,

Temelden çöküyor, taşı Sivas´ın

Sivaslının siyasetçiye olan gönül kırgınlığını, çaresizliğini, isyanını dile getiren bu dizeler çok manidardır. Geçmiş zamanlarda eyalet unvanını almış olan bir şehrin, günümüzde her yıl dışarıya göç vermesi temelini sarsıyor. Bu durum, Sivas´ın sosyal, kültürel, politik fay kırıklıklarını her gün daha fazla tahrik etmekten geri kalmıyor. Sivas´ta yaşayan kişilerin umutları gittikçe azalıyor, ferasetine duman çökmüş gibi ufku daralıyor. Deyim yerindeyse bir dağa yaslanmadığı kaldı. Her kime umut bağladıysa ondan azar işitti, dayak yedi.

Son yirmi sene yerel seçimlerde iktidara yakın durun dediler, durdu. Umut fakirin yemeği öyle ya denemeye değerdi. Geçmiş yıllarda hükümetlere el olmanın bedelini ağır ödemişti Sivas. Bu vesile ile yeni seçim, yeni Türkiye düsturuna kucak açmayı denedi. Hem bu defa oy isteyenler biz sizden biriyiz demişti. Verdi oyunu, ısrarla tekrar tekrar verdi. Ama nafile ne yapsa kar etmedi. Umduğu dağlara kar yağdı buz kesti yüreği. Fabrikası gün geçtikçe küçüldü, işsizlik dağ gibi büyüdü. Her sene biraz daha geriye gitti. Zaman içinde içi boşalan bir şehir, yaşayan halkın en büyük düşmanı olur. Her kış mevsiminde doğanın sert muamelesine layıkmışçasına, başına musallat olan seçim rüzgârının bu dönem, soğuk ve kar´a inat, Sivaslının bağrını ısıtmasını umuyor ve temeni ediyorum.

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI