USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ASGARİ ÜCRET ve ENFLASYON

23-12-2022

Türkiye’de son yıllarda asgari ücrete yılda bir defa zam geliyordu. Ancak 2022’nin ortasında değişti ve asgari ücrete yıl ortasında da zam yapılmaya başlandı. Bunun sebebi, Türkiye’de yıllık enflasyonun yüzde 100’lere dayanması, işçinin artan enflasyon karşısında satın alma gücünün düşmesidir. Asgari ücrete zam yapıldı ama işçinin aldığı fark, enflasyon karşısında yine hızla eridiği için yeni zamlar da gündemden hiç düşmedi. 

Tabi ki Avrupa başta olmak üzere her yerde enflasyon giderek artmakta. Peki, acaba asgari ücret ne durumda? Aralık 2020’den bu yana Türkiye’de gerçek asgari ücret yüzde 25 yükselirken, Avrupa’daki 19 ülkeden 15’inde düştüğü izlenmiştir. Yani Avrupa’da asgari ücrette en büyük artış Türkiye'de olmuştur. Öte yandan son 21 aylık dönemde gerçek asgari ücretin en çok değiştiği ülke de yine Türkiye olmuştur. Bunun sebebi enflasyonun sürekli ve hızla yükselmesi, asgari ücretin değerini aşağılara çekmesidir. 19 Avrupa ülkesine bakıldığında Türkiye dışında gerçek asgari ücret Fransa (yüzde 1,5), Belçika (yüzde 1,1) ve Slovenya’da (yüzde 0,6) artmıştır. Diğer ülkelerde nominal asgari ücret yükselmesine rağmen hepsinde gerçek asgari ücret düşmüştür. Gerçek asgari ücret Hollanda’da 100’den 88,9’a; İspanya’da 93,8’e; Almanya’da 97,4’e ve İngiltere’de 97,5’e gerilemiştir.

Bu durumda gelişmiş Avrupa ülkeleri neden asgari ücretin gerçek değerinin azalmasına müsaade etmektedir? Paralarımı kalmadı acaba? Yoksa enflasyonun artışını baskılamak, engellemek için mi? Türkiye’de neden en kolayından asgari ücret artırılıyor? Enflasyon daha hızlı yükselsin diye mi? Ücretlerdeki artışa rağmen satın alma gücü kaç ay koruyabiliyor? Artan fiyatlar karşısında satın alma gücünü koruyabilmek için bu ücret artışına ihtiyaç var. Ama ücretlerdeki bu artış, fiyatlardaki artışı ne kadar karşılar ve ne kadar süre dayanabilir bunu tahmin edemiyoruz, yaşayarak öğreniyoruz. 

Hal böyleyken, bu meselenin bir de diğer tarafı var. İşverenler, işçi çalıştıran üreticiler. Enflasyona dayansın diye artırılan ücretler, işverenlerin üretim maliyetlerinde önemli bir artışa sebep olmaktadır.  Dövize ve enflasyona bağlı olarak artan üretim maliyetleri arasında en önemli kalemlerden olan çalışan maliyetleri, asgari ücrete yapılan zamlarla daha da artmaktadır. İşveren karlılığını korumak ve artırmak amacıyla bir yandan işçi maliyetlerindeki bu artışı fiyatlara yansıtmakta, öte yandan maliyetlerini azaltmak için işçi çıkarmak zorunda kalmaktadır. Ücretlerdeki artışın fiyatlara yansıması ve maliyetlere bağlı olarak üretimin daralması başka bir yönden enflasyonu besleyen kaynaklardır.

Sonuçta artan fiyatlar karşısında satın alma gücünü korumak amacıyla ücretlere yapılan zam ve işverenin bu yükü fiyatlara yansıtması, artan fiyatların yine artan ücretlerle karşılanabiliyor olması, hatta halkın fiyatlar daha da artmadan henüz kazanmadığı gelecekteki gelirini de şimdiden borçlanma yoluyla harcaması enflasyonun daha da beslenmesini büyümesini sağlayan önemli unsurlardır.  Sonuçta, yükselmeye devam eden fiyatlar, yükselen ama etkisi kısa süren gerçek ücret artışı, artan üretim maliyetleri, istihdamın ve üretimin azalması, tekrar fiyatların artması. Yani bir kısır döngü. 

Şimdi çok basit düşünelim: Fiyatlar giderek hızla yükselirken, enflasyon giderek artarken, düşen satın alma gücünü artırmak için asgari ücreti periyodik olarak yükseltmek talebi canlı tutmaya çalışmak, işverenin zaten artmış olan üretim maliyetlerini daha da artırmak, üretimin kısılmasına ve işsizliğin ortaya çıkmasına sebep olmak enflasyonla mücadelenin çözümü müdür? Enflasyonu frenleyip fiyatları düşürmenin, satın alma gücünü rahatlatmanın ve üretimi artırarak istihdamı ve geliri artırmanın başka yolları da olmalı!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?