BEN BU GÜZEL ÖYKÜNÜN ANNESİYİM

Varlığıyla varlığıma huzur katan canım annem hep derdi ki: ‘’Benim seni ne kadar çok sevdiğimi anne olduğunda anlayacaksın.’’ Doğruymuş hatta fazlası yok eksiği bile varmış. Zaten anneler ne derse doğru çıkmıyor mu?
‘Anne’ diyebilmek ayrı bir huzur ama anne olmak işte o çok ayrı bir mükafatmış.
Onu ilk gördüğüm an, daha önce hayal bile edemeyeceğim duyguları kalbimin en derinliklerinde hissetmiş adeta evladımla yeniden doğmuştum. Rahmanın yaratma mucizesine tanık olmanın sonsuz hazzını yaşamıştım. Allah’ın rahmetinin en güzel tecellisini kendimde hissetmek bu olsa gerekti.
O muhteşem anı hiç unutmadım son nefesime kadar da unutacağımı sanmıyorum. Hayatımın değiştiği o günü, kucağıma aldığımdaki kaleme sığmayan o duyguyu ve içime çektiğim cennet kokusunu nasıl unutabilirim ki ?
İşte bizim hikayemiz Hasan Kutay’la böyle başladı. Sabır denizine yelken açarak, dokuz ay taşıdığım bedeni şimdi ömrümce kalbimde taşıyacaktım. Hayatım artık ikiye ayrılmıştı, anne olmadan önce ve anne olduktan sonra. Her kadının olduğu gibi, ayrıldığı gibi…
Çilenin telif hakkı artık bende olsa da gücüme güç, umuduma umut katan ve yaşamak, yaşatmak için bir sebebim vardı bu hayatta. O güne kadar hayatımı anlamlı kılan bazı şeylerin olduğuna inanıyordum ama yanılmışım.
Artık dünyadaki en güzel ilkleri yaşamaya başlamıştım. Onunla yıllar sürecek bir yolculuğa çıkmıştık. Bitmek bilmeyen bir sorumluluk duygusu taşımak, ilk kundağı, ilk oyuncağı olmak, kendi içine yeni bir dünya sığdırmak, kendinden çok evladını düşünmek, her şeyin en iyisini onun için istemek, görmesen bile kalbinle duymak, sana ne yaşatırsa yaşatsın hep onu yüreğine basmak, sonsuz, çıkarsız ve karşılıksız bir sevgi sunmak, ‘Ona gelmesin bana gelsin tüm acılar’ diyerek dualar etmek, sevilmeyi en çok hak eden olmak, bazen uğruna canını hiçe saymak, ayağına serilen cennete layık olmaya çalışmak ve onun hayatının en güzel ve en önemli kadını olmak.
Ne onun için yaptıkların, yapamadıkların, yapmak istediklerin. Hep bir vicdan muharebesi böyle sürer gider.
Ve bu savaş hiç bitmez.
Zordur, yorgunsundur ama mutlusundur; çünkü bir gülümseyişi ile, bir öpmesi ile sana paha biçilemez bir mutluluk verir. Yüzünde güllerin açılmasına sebep olur.
Asıl en önemlisi de sana emanet edileni, emanete layık bir şekilde yetiştirmek en önemli görevindir. Böylelikle "El-cennetu tahte akdâmi'l-ummehât" hadisine mazhar olursun. Bence anneliği değerli kılan en önemli husus da sözlerimin gerçeği de budur işte.
……
Biliyorum ki bazıları için Anneler Günü buruk geçecek. Biliyorum ki annesi ve evladı olan için her gün anneler günü. En başta kendi annemin olmak üzere; şehit annelerinin, anne adaylarının ve yüreğinin en derin sevgilerini hiç çekinmeden yavrularına sunan, annelik değeri taşıyan, değerli evlatlar yetiştiren bütün annelerin gününü kutlarım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

6 Eylül Tarihli Gazetemiz

06 Eylül 2025 Cumartesi 11:32

7 Ağustos Tarihli Gazete...

07 Ağustos 2025 Perşembe 09:57

6 Ağustos Tarihli Gazete...

06 Ağustos 2025 Çarşamba 10:35

5 Ağustos Tarihli Gazete

05 Ağustos 2025 Salı 10:24

4 Temmuz Tarihli Gazete...

04 Ağustos 2025 Pazartesi 10:16

2 Ağustos tarihli gazetemiz

02 Ağustos 2025 Cumartesi 09:18

1 Ağustos tarihli gazetemiz

01 Ağustos 2025 Cuma 10:16

31 Temmuz Tarihli Gazete...

31 Temmuz 2025 Perşembe 11:07

30 Temmuz Tarihli Gazete

30 Temmuz 2025 Çarşamba 10:05

29 Temmuz Tarihli Gazete

29 Temmuz 2025 Salı 10:11