Bu ruh, Hasta Bir Ruh?

İçine girdiği kişileri terörün yanında yer aldıracak kadar bağımlılık yaratan adına "Gezi Ruhu" dedikleri yıkma , yakma, yağmalama ve hatta öldürmeye kadar varabilecek, finansmanlı ve örgütlü zorbalık, kendini ülkenin birlik ve beraberliğine kast etmeye adamış bir ruh…
İçlerine girdiği kişileri teröre destek vermeye yönlendiren bir ruh… Bu ruh Sisi' nin ruhuyla, Pensilvanyanın ruhuyla benzer ruh. Gezi'nin "tüm" gençlerini alınlarından öptüğünü beyan ederek Gezi'deki şiddet eylemlerini sahiplenen ruh.

Gezi olayları sırasında kaldırım taşı atmayı meşrulaştırmakla başlayan bu süreç, İki çocuklu  bir aile babası, bir Anadolu evlâdı savcıyı rehin alıp infaz etmeye kadar çıktı.,
 Çağlayan adliyesindeki saldırısının analizinde göze çarpan ince bir husus var.  Terör örgütü DHKP-C' nin Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için son iki yılda üstlendiği roldür. Bu rolün taşları Gezi vandalizminden , Çağlayan adliyesinde ki saldırıya uzanan yolda döşenmiştir.  Memlekette infial yaratma çabası içerisinde olanlar, insanlarımızı cepheleştirmelerden memnuniyet duyanlar, Berkin Elvan'ın körpecik bedeni üzerinden istismar yarışına girenler. İşte size gün doğdu. İpleri efendilerinin ellerinde olanlar, efendileri adına tetik çeken, şiddete yatırım yapan eli kanlı canavarlar yine sahnedeler.
Terör örgütü DHKP-C'nin, öldürmek üzerine kurgulanmış güdümlü, kiralık bir çete olduğu dikkate alındığında, bu tür saldırı ve eylemlerle neyi amaçladıkları bellidir. Zira her terörist saldırının ardında bir hedef yatmaktadır. Hem de ahlaksız bir hedef…

Seçim yoluyla bir iktidarı değiştirmek mümkünken sandığı hiçe sayarak, elleri molotof  kokteylli, yüzleri maskeli  eylemcilerin, ülke huzuruna kast etmeye  teşvik eden bir ruh… Halbuki iktidarı yıpratma çabasının illaki şiddet ve vandalizm içermesi gerekmiyor.
İki yıldır siyaset yerine şiddete teşvik eden,  sandık yerine sokaklara, muhalefet etmek yerine ' şiddetli direnişe' çağıran, meclis yerine sokakları, barikatları gösterenlerin teröre mesafe almayan ve hatta yer yer sahip çıkan söylem ve tavırları ürkütürücü, bir o kadar da düşündürücüdür.

Mao Çe Tung'un dediği gibi " Siyaset kan dökülmeyen savaştır, savaş ise kan dökülen siyasettir". O halde siyasetçi olmayanların, daha akılcı olup  bu savaşın dışında kalmaya çalışmaları gerekmezmi. İlla içinde olacaksan siyaset yap. Ama kan dökmeden yap. Yakmadan yap. Yıkmadan yap.

Peki ya Savcının Ruhu
Çağlayan Adliyesi'ndeki terörist eylem sonucu hayatını kaybeden rahmetli savcı Mehmet Selim Kiraz'ın ruhu…

Muhalif olmak" olmak varken "Gezi Ruhu"na kapılıp "Terör teşvikçisi" olmak, Yada Pensilvanya ruhuna kapılıp Haşhaşi olmak, bu ruha bağımlı  yolcularının vardığı son noktadır. Şu iki ay içinde son kurşunlarını atacaklar, bu kurşunlar çok acıtıcı da olabilir.  Ama AK Partiyi 2023 vizyonundan, bu kutlu davasından, milletle birlikte olmaktan alıkoyamayacaklar.

Yumurta Küfesi…
Gerek siyasi arenada kurusıkı atanlar,  gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırmayı siyaset sananlar "Yeni Türkiye" ile eskisi arasındaki farklardan bihaberler. Ben iktidar olursam, şuna şu kadar veririm, buna bu kadar veririm,  çalışana, emekliye şöyle yapardım, böyle yapardım " diyerek seçim vaatleri seslendirenler, al boşa, vur doluya. Öyle ya ya sırtlarında yumurta küfesi taşımıyorlar.
Yani bugünün siyasetçileri seçmene "Size eski Türküye' yi vaat ediyoruz" dedikleri zaman, öncelikle bunların akıl sağlıklarını kontrol etmemiz gerekir.  Çünkü değişimin getirdiği yeni gerçeği kavramak ve bu gerçeğe uyum sağlayabilmekte de çağın, aklın ve siyasetin gereğidir.
Şu unutulmamalı ki Türkiye'de yaşayan ve geleceklerini bu ülkede gören insanlar ne kadar geleneklerine ve inançlarına bağlıysalar, o kadar da değişimden yanalar. Ve "Yeni Türkiye"nin seçmeni kimlerin sorumluluğun gereklerini yerine getirdiklerini ve kimlerin kuru-sıkı attıklarını çok iyi görüyor...

Polis Haftası
Emniyet Teşkilatımızın, şerefli mazisinden ve milletinden aldığı güçle, topluma güven veren hizmetlerini yüksek bir şuurla ve halkla bütünleşerek en iyi şekilde devam ettireceğine olan  inancımın tamdır.
Türk Polis Teşkilatının 170. kuruluş yıldönümünde, şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle yaad ediyor, halkımızın huzuru ve güvenliği için yurdumuzun her köşesinde görev yapan tüm polislere ve bilhassa ilimizde görev yapan polis arkadaşlara ve değerli ailelerine, bir polis kızı olarak şükranlarımı sunuyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

6 Eylül Tarihli Gazetemiz

06 Eylül 2025 Cumartesi 11:32

7 Ağustos Tarihli Gazete...

07 Ağustos 2025 Perşembe 09:57

6 Ağustos Tarihli Gazete...

06 Ağustos 2025 Çarşamba 10:35

5 Ağustos Tarihli Gazete

05 Ağustos 2025 Salı 10:24

4 Temmuz Tarihli Gazete...

04 Ağustos 2025 Pazartesi 10:16

2 Ağustos tarihli gazetemiz

02 Ağustos 2025 Cumartesi 09:18

1 Ağustos tarihli gazetemiz

01 Ağustos 2025 Cuma 10:16

31 Temmuz Tarihli Gazete...

31 Temmuz 2025 Perşembe 11:07

30 Temmuz Tarihli Gazete

30 Temmuz 2025 Çarşamba 10:05

29 Temmuz Tarihli Gazete

29 Temmuz 2025 Salı 10:11