Süper Lig´in son 6 haftalık periyodunda gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken Sivasspor, puan ümidi ile çıktığı Galatasaray deplasmanında gerek saha dışında ve gerekse saha içindeki gücü yetmeyince rakibine farklı mağlup oldu.
Güç meselesini biraz açmak istiyorum.
Saha dışındaki en büyük gücümüz olan taraftarların takımlarına karşı ilgileri yok denecek kadar az. Üstelik tribündeki taraftarların çoğunluğu İstanbul dışından ve yurt dışından gelenler. İstanbul´da 1500 tane Sivaslı sivil toplum kuruluşu, yani derneklerimiz var. Hepsinden birer kişi gelse taraftar çoğunluğu sağlarız. Taraftarların organizasyonunu yaparak birlikteliği sağlamak kimin görevi acaba?..
Benim oynadığım zamanlarda İstanbul´daki maçlarımıza 10 binin üzeri nde yiğido gelir bizi desteklerdi.
Takımımıza aleyhine yapılan hakem hataları ve masa başı oyunlarına karşı, haklılığımızı savunmada maalesef yetersiz kalıyoruz.
Gelelim maçtaki saha içi gücümüze..
Maçın ilk yarısında son derece istekli ve zevkle izlenen bir Sivasspor vardı. Üstelik ilk yarıyı 2 ? 2 eşitlikle tamamlamıştık. Oyunun ikinci yarısında dökülen bir Sivasspor izledik. Bireysel hatalarımızın olması ve açık oyunu sürdürmemiz yenilgi nedenlerinin başında yer aldı. Sağ kanat bek oyuncumuz Douglas´ın hücuma katkısı çok güzeldi. Kazandığımız 2 gol onun asistleri sayesinde oldu. Aynı oyuncunun defansa katkısı yetersiz olunca onun tarafından 2 gol yedik. Hücuma çıktığı anlarda yerine kademe görevi yapacak oyuncumuzun olmaması ve sol kanat bek oyuncumuz Uğur Çiftçi´nin aynı hataları tekrarlaması saha içindeki zaaflarımızın görünen tarafıydı.
Her şeye rağmen; futbolcularımız güçlerinin yettiği kadar mücadele etti.
Son farklı yenilgiye rağmen ligin ilk yarısını iyi puanla iyi bir yerde tamamlayan futbolcularımız güzel bir tatili hak ettiler..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.