KARANLIĞA KONUŞMAK

Memleketimizin insanlarında; bazen karanlığa konuşmak adettir. Son dönemlerde;  elektronik imkanların getirdiği nimetler sayesinde, bu tür alışkanlıklar ayyuka çıktı. İsmini saklayan, cismini saklayan medeniyetten yoksun, tartışma ortamını bilmeyen, doğru fikre ve doğru söze tahammülü olmayan  bir takım insanlar karanlığa konuşuyorlar. Bu anlamda sosyal tanışım siteleri; internette bulunmaz bir fırsattır. Değişik isimler ortaya koyarak, değişik karakterlere bürünerek, gerçek kimliğini ortaya koyan insanlarla; kendileri gerçek olmadığı gibi; savundukları, fikri de açıkça savunamayan,  medeni cesaretten yoksun insanların  cirit attığı yerler olmaya başladı. O kadar ki bu tip insanlar; Memleket meselelerinin en ciddi konularında bile; kendilerini ve fikirlerini savunmak için;  pervasızlık ortaya koymaktadırlar. Bu belirlenmeme, kim olduğunun anlaşılmaması; gibi gizemli hesapların arkasından; Tüm Devlet büyüklerine, mukaddes kavramlara, hedeflerinde olan insanlara, hakaret, küfür, sataşma, aldı başını gidiyor...  Neden? kimlikleri bilinmiyor ya; ondan...

Son dönemlerde Memleketimizle ilgili, şehrimizle ilgili bir takım fikirlerin ortaya konduğu, tartışıldığı,  sitelerde; bazı ismi ve cismi belli olmayan insanlar  iddialı fikirler ileri sürüyorlar. Kendilerinin fikrine karşı olduklarını anladıkları şahıslara; yahut,  o insanların söyledikleri ve yazdıkları cümleleri dahi anlamadan, fikirlere karşı çıkıyorlar. Olmadı, hakaret ediyorlar. Kişilik meselesidir. Yel değirmenleri ile savaşan, kimliksiz kahramanlar.  Onların işleri; Özde olan, insanların yüzüne konuşamamak, arkalarından dedi kodu yapmaktır. Yüz, yüze konuşmak; medeni cesaret ister. Doğru ve kesin bilgi ister. Karşınızdaki insanın ikna olmasını yeğler. O nedenle; ciddi ve sorumluluk isteyen, bir iştir. Perde gerisinden, insanların arkasından konuşmak, kolaydır. O nedenle; toplumda, dedikodu, iftira, gıybet, yaygın bir haldedir.

Açıktan, karşılıklı olarak, birbirinizin yüzüne bakarak;  Herhangi bir konuda, insanlarla, kendi fikrinizi ortaya koyarak, tartışabilirsiniz. Bu tartışma ortamı, sataşma ve hakaret sınırlarını zorlamamalıdır.  Fikrinizi söylersiniz, karşıdakinin fikrini de, dinlersiniz. Sonra karşılıklı olarak, ortak bir noktada buluşursunuz. İnsanlığın, gereği budur. Ancak, insanlarla tartıştıktan sonra; illa benim dediğim; doğrudur,  havasına girdiğiniz zaman; işler karışır. Kardeşim insanlar senin fikrinde olmak mecburiyetinde değildir. Hatta, fikrinin doğruluğunu kabul etse de; senin fikrinin öngördüğü  gibi, hareket etmeyebilir. O, kişinin kendi tercihidir. Eğer, hala sen;  fikrinin doğruluğuna, Yüceliğine inanıyorsan; çıkarsın adam gibi çeşitli platformlarda; fikrini savunursun. Bu savunma anın da; karşındakinin de bir insan olduğunu hatırlayarak önce onun insanlığına saygı duyarsın. Sonra beğensen de, beğenmesen de fikrini dinlersin, değerlendirirsin. Yanlış yerleri,  sana göre varsa; söylersin. Doğruları varsa; takdir edersin. Unutma, bunlar da insani değerlerdir. İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik, düşünmesidir. Allah, herkese akıl, izan, fikir, zeka ,kabiliyet, beceri gibi hasletler vermiştir. İnsanlar, bu melekeleri kullanarak kendilerince; bir takım düşüncelere  sahip olabilirler. O,düşünceler; senin düşüncelerinle uyuşmaya bilir, bunlar doğal şeylerdir. Eğer, bunları hazm edemiyorsan; o zaman bu tür tartışmalara girmeyeceksin. Fikrini kendine saklayacaksın. Doğru bildiğin yolda, devam edeceksin.

Hayatın içerisinde; Bundan daha önemli bir şey söyleyeyim. Senin gibi düşünmeyenler çoğunlukta olunca; onları yok sayamazsın. Zaten, ne öyle bir hakkın var. Ne de öyle bir gücün. O halde otur ve kendi kendine; bir düşün. O zaman belki doğruyu, bulabilirsin.

İsmini, cismini saklayarak ortaya çeşitli fikirler atan; o fikirlerine karşı çıkanlara hakaret, küfür eden insanlar için; gerekli tedbirler alınmalıdır. Bu alandaki cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Cezalar yetersiz ise; artırılmalıdır. Bu sayede, belki insanımız; mertçe, yüz, yüze konuşmanın adab ve sınırlarını öğrenir. İnsanların birbirine karşı, itibarı artar.

Unutmayalım; bir aydınlık, bütün karanlıkları boğar. Yaradan öyle emretmiştir. Onu kimse değiştiremez. O halde doğru konuşalım, insanların yüzüne konuşalım. Karşımızdaki insanın fikrine saygı duyalım. Zorla kendi fikirlerimizi, başkalarına kabul ettirmeye çalışmayalım. Kısacası, insani ilişkiler içerisinde; münasebetlerimizi devam ettirelim. Kimseyi; kırmaya, dökmeye, hakaret etmeye gerek yoktur. Böyle davranışları yapan insanlar; zayıf karakterli, fikri sabit insanlardır. Onlarla, tartışmaktansa; uzak duralım. Selamet bulalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

6 Eylül Tarihli Gazetemiz

06 Eylül 2025 Cumartesi 11:32

7 Ağustos Tarihli Gazete...

07 Ağustos 2025 Perşembe 09:57

6 Ağustos Tarihli Gazete...

06 Ağustos 2025 Çarşamba 10:35

5 Ağustos Tarihli Gazete

05 Ağustos 2025 Salı 10:24

4 Temmuz Tarihli Gazete...

04 Ağustos 2025 Pazartesi 10:16

2 Ağustos tarihli gazetemiz

02 Ağustos 2025 Cumartesi 09:18

1 Ağustos tarihli gazetemiz

01 Ağustos 2025 Cuma 10:16

31 Temmuz Tarihli Gazete...

31 Temmuz 2025 Perşembe 11:07

30 Temmuz Tarihli Gazete

30 Temmuz 2025 Çarşamba 10:05

29 Temmuz Tarihli Gazete

29 Temmuz 2025 Salı 10:11