MESCİD-İ NEBEVÎ.

Mescid-i Nebî’nin kuruluşundan bahsedersek: En değerli kısmı, hiç şüphesiz, Peygamber (s.a.s.) Efendimizin yaşadıkları Hücre-i Saadet kısmı idi. Hücre-i Saadet kısmında, Mescid-i Nebî’ye bitişik 9 adet oda vardı: Bunlardan birisi, Resulullah’ın gözünün nuru kızı Fatımatüz Zehra’nın (r.a.) evi idi; diğer sekiz adeti hanımlarına ait idi. Hanımlarından birisinin, oğlu İbrahim’in annesi, Mariye validemizin evi ise Avali bölgesi denilen yerde idi. Hz. Peygamber Efendimiz, Medine’deki hayatını bu evlerde geçirmişlerdir.

Hücre-i Saadet’den çıkıp Mescid kısmına geçip, namaz kıldırıp ibadet ederlerdi. Bu kısma Ravza-i Mutahhara = Cennet Bahçesi adı verilir. Bu Cennet Bahçesinden aşağıda bahsedeceğiz inşallah.

Mescid-i Nebevî, 1400 seneden beri hemen hemen her dönemde genişletilmiş; yenilenmiş, imar edilmiş ve bugün aşağıdaki hale getirilmiştir:

         -Bugün Mescidin alanı, 98.500 metrekaredir. Mermer kaplı, üstü açılıp kapatılabilen bölümler ve avlu kısmı da dahil, alanı 400.000 metrekareyi bulmaktadır.  Bu alanda bir milyon kişinin aynı zamanda namaz kılabildiği bilinmektedir.

         -Minarelerin sayısı dörtten ona ulaştı; her birinin yüksekliği 104 metredir; 16 ana girişe 70 adet daha kapı eklenerek toplam kapı sayısı 86’ya ulaştırıldı; ayrıca, her yapıya iki yürüyen merdiven yapıldı.

         -Avlu üzerine güneşten ve yağmurdan korunmak için uzaktan kumandalı 36 kubbesi olan çatı kuruldu.

         -Isıya dayanıklı mermerler döşendi. Çok yüksek kaliteli bir enerji istasyonu inşa edildi. Mescid’e 7 km. uzaklıkta havalandırma ve soğutma istasyonu kuruldu.

         -4444 araba kapasiteli bir yer altı otoparkı yapıldı.

         -Su, güç kaynağı, park, klima, ışıklandırma, park alanları ve tuvalet gibi hizmetler en kaliteli düzeye getirildi. ( Bahattin Akyön, a.g.e. s.332 )

 

ALLAH TEALÂ’NIN GÖZÜNE GİRMEK!

Bir büyüğün gözüne girmenin, takdirini kazanmanın en kolay yolu O’nun sevdiği şeyleri bilip onları yapmak; sevmediği davranışları da bilip onları da yapmamaktır! O halde, Cenab-ı Allah’ın rızasının kazanılmasının en kolay yolu nedir? Sorusuna verilecek cevap da, herhalde, Allah’ın sevdiği şeyleri yapmak, sevmediği şeyleri de yapmamak şeklinde olabilir. O halde, yeri gelmişken Allah Tealâ’nın sevdikleri ve sevmedikleri tutum ve davranışları sıralamak uygun olacaktır. Çünkü bu tür davranışları (sevdiklerini) yapmak veya (sevmediklerini) yapmamak Allah’ın rızasının alınmasında büyük rol oynayacaktır:

 

 

ALLAH TEALÂ’NIN SEVDİKLERİ:

    • “…Allah, sabredenleri sever” (Âli İmrân,3/146);
    •  “…Şüphesiz Allah tevekkül edenleri sever” (Âli İmrân,3/159);
    • “…Şüphesiz Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları sever” (Tevbe,9/4);
    •  “… Allah, ihanetten sakınanları elbette sever” (Tevbe,9/7) ;
    • “…Şüphesiz Allah adil davrananları sever (Mümtehine,60/8)
    • “…Allah, adaletli davrananları sever” (Hucurât,49/9) ;
    • …Allah, İyilik edenleri sever” (Âli İmrân,3/134).
    •  “Allah, güzel davrananları sever” (Âli İmrân,3/148).
    •  Rabbimiz, Resûlüne uyanları (Ali İmrân,3/31), iyilik yapanları (Bakara,2/195), çok tövbe edenleri (Bakara,2’/222), takva sahiplerini ( Ali İmrân,3/76),.adaletle hükmedenleri  (Maide,5/42), tertemiz olanları (Tevbe,9/108), Allah yolunda saf bağlayarak çarpışanları (Saff,61/4) sevdiğini bildirmekte; sevdiği kullarına: “ Biliniz ki; Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de .” (Yunus,10/62) müjdesini vermektedir.

 

  ALLAH TEALÂ’NIN SEVMEDİKLERİ:

 -“…Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez”( Nisâ,4/36);

- “…Allah, hiçbir günahkâr nankörü sevmez.” (Bakara, 2/276)

-“…Allah, hiç bir haini, hiçbir günahkârı sevmez” (Nisâ,4/107)

-“… Allah ,bozguncuları sevmez”(Mâide,5/64 ve Kasas,28/77);

- “…O, Israf edenleri sevmez” (En’âm,6/141;

-“…O ,haddi aşanları sevmez”(A’râf,7/55 ) ;

-“…O, büyüklük taslayanları hiç sevmez” (Nahl,16/23);

- “…Allah, hiçbir haini, nankörü sevmez” (Hacc,22/38);

- “…şüphe yok ki Allah, kâfirleri sevmez” (Âl-i İmrân,3/32);

- “…Allah, zalimleri sevmez” (Âl-i İmrân,3/57);

- “Allah, zulme uğrayanın dile getirmesi dışında, çirkin sözün açıklanmasını sevmez…” (Nisâ, 4/148);

-“…Allah, hainleri sevmez.”(Enfâl,8/58);

- “…Allah, böbürlenip şımaranları sevmez.” ( Kasas, 28/76);

-“…Şüphesiz O, inkâr edenleri sevmez.”( Rûm,30/45);

- “…Allah, hiçbir kibirleneni, övüngeni sevmez.” (Lokmân,31/18);

-“…Şüphesiz O, zalimleri sevmez.”(Şûrâ,42/40);

-“…Allah, kendini beğenip övünen hiçbir kimseyi sevmez.”(Hadid,57/23)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUAMMER OYTAN Arşivi

SALİH AMEL

29 Mart 2023 Çarşamba 00:01

ZEMZEM.

28 Mart 2023 Salı 00:02

MAKAM-I İBRAHİM.

25 Mart 2023 Cumartesi 00:02

KELİME-İ ŞAHADET VE FAZİLETİ.

24 Mart 2023 Cuma 00:02

EDEP VE HAYÂ SAHİBİ OLMAK.

20 Mart 2023 Pazartesi 00:01

Peygamberimizin Kul Hakkı anlayışı.

18 Mart 2023 Cumartesi 00:02

YOLUM GÖSTER EFENDİM

15 Mart 2023 Çarşamba 00:01

SALİH AMEL

11 Mart 2023 Cumartesi 00:02

SALİH AMEL -2

11 Mart 2023 Cumartesi 00:01