USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU TARAFINDAN KARŞILANMAYAN İLAÇLARA İLİŞKİN HUKUKİ DEĞERLENDİRME

28-09-2023

Çağımızın yaygın ve kesin tedavisi halen bulunamamış hastalıklarından olan kansere yakalanan kişilerin aklındaki ilk sorulardan biri, son yıllarda geliştirilen ve geliştirilmeye devam eden bağışıklık sisteminin kanser hücreleriyle savaşmasını sağlayan ve çoğu ilaç yurtdışından geldiği için pahalı olan akıllı ilaç tedavilerine ücretsiz bir şekilde erişip erişemeyeceğidir. Bu tedavilerde kullanılan ilaçlar SGK tarafından direkt olarak karşılanmamaktadır. Bu ilaçların, bir süreç içerisinde yapılacak idari başvurular ve açılacak dava sonucunda SGK tarafından karşılanması mümkün olabilmektedir. Maalesef çoğu ilaç uygulamada SGK tarafından doğrudan karşılanmamakta dava yolu ile bu ilaçların temini ve ödenmesi sağlanmaktadır. Türk Sosyal Güvenlik Hukuku sistemi Anayasa’da korunan “Sosyal Devlet” ilkesi çerçevesinde hüküm altına alınmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu internet sitesinde yayınlanan Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi’nde bulunan ilaçların bedellerini karşılamaktadır. Bunun dışındaki ilaçlar ise SGK tarafından karşılanmamaktadır. Bununla birlikte her ne kadar SGK tarafından karşılanacak ilaçlar listesinde belirtilmişse de özellikle yurtdışından ithal edilen ilaçlarda ilaç firmaları Sağlık Bakanlığının belirlediği kur üzerinden ilaçları tedarik etmek istememektedir.

2.  İLGİLİ MEVZUAT

İnsan Hakları Evrensen Bildirgesinin 25. Maddesinde; "Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır; bu hak, beslenme, giyim, konut, tıbbi bakım ile gerekli toplumsal hizmetleri ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da kendi denetiminin dışındaki koşullardan kaynaklanan başka geçimini sağlayamama durumlarında güvenlik hakkını da kapsar." denilerek sosyal güvenlik hakkının bir insan hakkı olduğu kararlaştırılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti bu bildirgeyi 6 Nisan 1949'da kabul etmiştir. Ekonomik Sosyal Ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 11. maddesinde; 1. Bu Sözleşmeye Taraf Devletler, herkesin, ulaşılabilecek en yüksek fiziksel ve zihinsel sağlık standardına sahip olma hakkını kabul ederler. 2. Bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin, bu hakkın tam olarak kullanılmasını sağlamak için alacakları tedbirler şu amaçlara yönelik olacaktır. (d) Hastalık durumunda herkese tıbbi hizmet ve tıbbi bakım sağlayacak koşulların yaratılması. Bu milletlerarası anlaşmada 11 Ağustos 2003 tarih ve 25196 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Türkiye tarafından 27/09/2006 tarih ve 5547 sayılı kanunla onaylanması uygun bulunan 09/04/2007 tarih ve 26488 sayılı resmi gazetede yayımlanmasıyla yürürlüğe konulan (Gözden Geçirilmiş) Avrupa Sosyal Şartı'nın sosyal güvenlik hakkı başlıklı 12. Maddesi ile taraf devletler " sosyal güvenliğin etkin biçimde kullanılması için bir sosyal güvenlik sistemi oluşturma ve sosyal güvenlik sistemini giderek daha yüksek bir düzeye çıkarmaya çalışmakla yükümlü kılınmışlardır. Ayrıca aynı maddenin 2. Fıkrasında " (Akit Tarafları)... Sosyal Güvenlik Sistemini Avrupa Sosyal Güvenlik Kodunun onaylanması için gereken düzeyden daha düşük olmamak üzere yeterli bir düzeyde sürdürmeyi taahhüt ederler.

Avrupa Sosyal Şartının Sosyal ve Tıbbi Yardım Hakkı Başlıklı 13. Maddesinde ise; "Akit taraflar sosyal ve tıbbi yardım hakkının etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla: 1- Yeterli olanağı bulunmayan ve kendi çabasıyla veya başka kaynaklardan, özellikle bir sosyal güvenlik sisteminden yararlanarak böyle bir olanak sağlayamayan herkese yeterli yardımı sağlamayı ve hastalık halinde bunun gerektirdiği bakımı sunmayı taahhüt ederler" hükmü bulunur.

Türkiye tarafından 12/09/1978 tarih ve 2170 sayılı Onay Kanunuyla kabul edilen ve 16419 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlük kazanan Avrupa Sosyal Güvenlik Kodu 10. maddesi;1 Yapılacak yardımlar en az şunları kapsar; hekimler tarafından gerekli görülüp yazılan ilaçlar;

Avrupa Sosyal Güvenlik Kodunun 34. Maddesinde ise şöyledir;

1." Hastalık halinde yapılacak yardımlar, bu maddenin 2. Ve 3. fıkralarında  belirtilen sağlık yardımlarıdır. 2. Sağlık Yardımları Şunlardır; (e) ilaç ve diğer tıbbi ve cerrahi malzemenin sağlanması, 3. Yukarıdaki fıkralar gereğince yapılacak sağlık yardımları korunan kimsenin sağlığını koruma, çalışma gücünü iade ve kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneğini arttırma amacını güder.

Sosyal Devlet ilkesi idareyi herkese insan onuruna yaraşan asgari bir yaşam düzeyi sağlama ödevini yükler. İnsan haklarına saygılı devlet ilkesi idari eylem ve işlemlerinde bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygılı olmayı yükler (Kemal Gözler, İdare Hukuku Cilt 1,Ekim Bursa,2019,s.107)

Yukarıda yer verilen Anayasa ile ekonomik, sosyal Ve kültürel haklar uluslararası Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı ve Avrupa Sosyal Güvenlik Kodu hükümleri uyarınca sosyal güvenlik hakkının temel bir insan hakkı olduğu hususu sabittir.

Anayasanın 90. maddesinin 5. Fıkrasında; "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır." Hükmü dikkate alındığında usulüne uygun bir şekilde yürürlüğe konulan yukarıdaki milletlerarası antlaşma hükümleri gereğince; mümkün olan en yüksek tıbbi yardım hakkının etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla hekim tarafından gerekli görülen ilacın sağlanmasının ise devlet için bir yükümlülük olduğunun kabulü gerekir. Anayasanın "Cumhuriyetin Nitelikleri" başlıklı 2. Maddesinde  “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.” hükmü düzenlenmiştir. Anayasanın 5. Maddesinde; devletin temel amaç ve görevlerinin “Kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olduğu" düzenlenmiştir. Anayasanın 17 maddesinin 1. fıkrasında "Herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu" belirtilmiştir. Anayasanın 56. maddesinin 3. fıkrasında "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler"  denilerek devletin herkesin sağlık hakkını korumakla yükümlü olduğu açıkça düzenlemiş ve 60. maddesinde ise "herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu, Devletin de bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı"  belirtilmiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 62. Maddesinin 1. fıkrasında;" Bu kanun gereğince genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, kurum için ise bu hizmet ve hakların finansmanını sağlamak bir yükümlülüktür." denilmiştir.

Sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmayan ilaçlara ilişkin izlenilecek hukuki yol şu şekildedir. Hasta tarafından ilacın kullanılmaya başlanmasından önce veya başlanmasının ardından SGK’ ya hem başvuru öncesinde kullanılan ilaç için ödenmiş olan bedellerin iadesi hem de bundan sonraki süreçte kullanılacak olan ilaç bedellerinin süreç boyunca karşılanması talebiyle başvuruda bulunulması gerekmektedir. Yapılacak olan bu başvurunun SGK tarafından reddedilmesi halinde sürecin 3. ve son adımı olan "Kurum İşleminin İptali" davası açılacak ve dava süresince ilaçların SGK tarafından karşılanabilmesi adına ihtiyati tedbir talebinde bulunacaktır.  İş mahkemelerinde açılacak olan dava ile SGK'ya yapılmış olan başvurunun reddi işleminin iptali ve hastanın tedavisi süresince ilaçların ödenmesi talep edilecektir. Dava konusu taleplerin yanı sıra ihtiyati tedbir talebinde bulunulması da gerekmektedir. Bu sayede yargılama süresince hastanın ilaca erişiminde ortaya çıkabilecek mağduriyetin önüne geçilmiş olacak ve yargılama neticesinde alınabilecek nihai lehe karar neticesinde hastanın tedavisi süresince kullanacağı ilaç bedellerinin SGK tarafından ödenmesi sağlanacaktır.

3. SONUÇ

21. Yüzyılda sağlık alanında teknolojik gelişmelerin çok hızlı şekilde gerçekleşmesine rağmen ekonomik koşullarda değerlendirildiğinde birçok kişinin tedavi imkânı varken yeterli ilaçlara uzun bürokratik ve hukuki süreçler içerisinde ulaşamadığı maalesef bir ülke gerçeğidir. Öyle ki özellikle tedavinin yurtdışında yapılması gereken hastalıklarda (örnek: SMA) SGK ve Sağlık Bakanlığı kendi mevzuatları ile çelişir şekilde kamuoyunun yoğun talebini de görmezden gelerek herhangi bir uygulamaya gitmemektedir. Kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma, insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşama, sosyal güvenlik ve sağlıklı yaşam hakkı ile yukarıda yer verilen uluslararası mevzuat ve anayasanın 90. maddesi uyarınca kanun hükmüne olan milletlerarası anlaşma hükümleriyle devlete yüklenen yükümlülük karşısında ölümcül ve amansız bir hastalıkla mücadele içinde olan vatandaşlara uygun tedaviye erişiminin engellenmesine müsaade edilmemesi gerekir. Süreç, belirli başvuruların yapılmasını ve bunlardan netice alınamaması halinde dava açılmasını kapsamaktadır. Mahkemedeki dosya takibinin bir avukat ile gerçekleştirilmesi sayesinde teknik hataların önüne geçilecektir. Hem insan yaşamı hem de yüksek bedelli ilaçları konu eden bu süreçte yapılan hataların telafisi mümkün olmayacaktır.28.09.2023

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?