USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ZULMÜN SESSİZ SUÇ ORTAKLARI

05-01-2024

Suç kelimesi ne kadar korkunç değil mi ? Beyazına kara çalınmış insanlığımızın en inatçı lekesi…

 Bu kelimeyi gördüğümüzde aklımızdan bir sürü şey geçiyor. Aklımızdan geçenlerin en ağırı da öldürmek belki de. Evet, ölmek değil öldürmek…

Bu suç kral gibi gündemin ilk sıralarında yer alıyor ve tahtını kimseye kaptırmıyor. Hakkı olmadığı ve  dünyada yer almaması gerektiği   halde öldürmek cesur bir şekilde kimseden korkmadan kendini gerçekleştirmeye devam ediyor! Gücünü vicdansızlıktan ve insanlıktan payına düşeni almamış siyonist zihniyetten alıyor. Geçmişten günümüze kadar ayak bastığı yerlere kanlı ayak izlerini bırakan kişilerden…

Gazze yıllardır bu kanlı izleri bırakan siyonist zihniyetin ayakları altında eziliyor.  Nasıl bir şehir diye sorsanız tüm dünyanın gözü önünde katledilen şehir derim.  Sesi gür çıkan kanlı kesim öldürmeyi zafer olarak kutlarken ne yazık ki geçmişten günümüze kadar Gazze’de birçok çocuk ve kadın katlediliyor. Bu katliamda asıl hedef kadın ya da çocuklar değil islam ve inanç. Yer yüzünden müslümanları silmeye çalışıyorlar. İnsanları öldürdükçe inancın yok olmadığını tersine imanla teslimiyetin arttığını gördükçe de daha çok kinlenerek yaptıkları eziyetleri iki katına çıkarıyorlar. Ve bu uğurda kendini adayan binlerce insan ölüme gülümseyerek gidiyor. Bu teslimiyeti görmek bizleri derinden sarsıyor ve düşündürüyor. İçleri rahat bir şekilde ölüme gidiyor. Peki bizim içimiz rahat olmalı mı ?

 İzlerken elimizden birşey gelmez diyerek bir kesim sessizliğe bürünüyor. Sessizliğin aslında ne kadar gürültü çıkardığını; her saniye düşen bomba seslerinden, evladını kaybeden annelerin çığlıklarından ve ailesini tamamen kaybeden yavrucakların haykırışlarından anlayabiliriz. Ancak bu zülme karşı sesini çıkarmaktan korkanlar yer yerinden oynarken bir kenara çekilerek susmayı tercih ediyor. Bu suskunluğa karşı Filistin’li bir genç Müslüman ülkelere söyleyin gıyabımızda cenaze namazı kılmasınlar. Zira biz diriyiz siz ölüsünüz diyerek sessizliğin en büyük suç olduğunu  hem islam aleminin hem de insanlığın suratına tokat gibi çarpıyor. Bu sitemden insanları öldürenin bombaların değil sessizliğin olduğunu görüyoruz. Yüreği kendinden büyük olan ama adına çocuk dediklerimiz bütün insanlığın cesaretini yüreğinde taşıyarak bombaların altındayken bile korkmuyoruz nidaları atarken sessiz kalanlar bu çocuklar kadar olamadıklarının farkına varamıyorlar. Bir çocuk bir ordu kesiliyor. Öldüğü zaman bir çocuğu değil bir orduyu kaybediyoruz. Ancak umursamaz bir kesim bu ordudan bir çocuk diye bahsederek  basitçe geçiştirebiliyor. Kendi yüreğinin o çocuğun yüreği kadar olamadığının farkında bile değiller. Haberlerde sıklıkla ölümleri, savaşı görmekten bıktıkları için birçok kişi belki de televizyonu bile açmıyor ancak nedense sessiz kalmaktan bıkmıyorlar. İşin en acı tarafı ise bu sessizlikten  eli kanlı katillerin cesaretlendiklerinin fakında olmamaları. Bir köşede hayatlarına rahatlıkla devam ederken diğer köşede nice hayatlar yok oluyor, hayaller yarım kalıyor.

 Günümüzde de görüyoruz ki zulme karşı direnmek yerine sessiz kalanlar öldürenlerin tahtında kalmasını sağlayarak en büyük suçu işleyenlerdir. Mazlumların sesi olmak  yerine sessiz kalarak ölüme davetiye çıkaranlar bu suça ortak olarak elini kana bulayan kişilerdir.

Çünkü önlenebilen her ölüm cinayettir.

Çözüm; kendi rahatımız için bomba seslerine kulak tıkayarak, ölüm haberlerini okumayarak, haykırışların sesini kısarak gerçekleri görmezden gelmek değildir.

İnsanlar değil insanlık ölüyor. İnsanlığımızı öldüren ne bombalar ne de kurşunlar. Öldüren sadece sessizlik...

Aliya İZZETBEGOVİÇ’ in de dediği gibi:

Ve her şey bittiğinde; hatırlayacağımız düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sezsizliği olacaktır….

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?