USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SEÇİM, İTTİFAK ve KÜSUR PARTİLER

28-04-2018

Türkiye siyaseti, on altı senedir Adalet ve Kalkınma Partisinin gemisiyle seyrediyor. Bu seyahatin devamına veya nihayetine iki ay sonraki seçimde halk karar verecek. Ne olacağını öngörmek zor. Ancak eldeki verilerle değerlendirmeler yapılabilir.

2002´den itibaren AK Parti, % 34,5´la başlayan iktidarını her seçimde daha güçlenerek % 50´nin üzerine kadar çıkarmış. Üç genel seçimden, üç yerel seçimden, bir cumhurbaşkanlığı seçiminden, iki referandumdan mutlak üstünlükle ayrılmış.

Aynı süreçte CHP, % 19,5´la başlayan müzmin muhalefet mevzisinde sabitlenmiş, bu arada % 26´yı görmüş, ancak ne genel seçimlerde ne yerel seçimlerde ne de referandumlarda Ege, Trakya sahil şeridi dışında başarılı olamamış. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kurdukları çatı, Erdoğan rüzgârıyla çökmüş.

MHP, 2002´de % 8,5´la meclise girememiş, ancak ondan sonra toparlanarak % 13-14 skalasına yerleşmiş. 2002 seçimlerinde % 5-9 arasında tercih edilen ANAP, DYP, GP daha sonraki seçimlerde siyasi kabristana defnedilmiş. Yine aynı süreçte Saadet Partisi ve BBP, müptela oylarla % 1-2´lik dilimde tıkanmış.

On altı senelik genel seyir bu.

AK Parti´yle MHP´nin aylardır sürdürdükleri yakınlaşmanın iki ay sonra sandıkta ne doğuracağını bekleyip göreceğiz. Şimdi yeni seçim arifesinde başka ittifak arayışları var. Bunların bir kısmı spekülatif, bir kısmı ciddi? AKP-MHP ittifakı, Sayın Erdoğan´ın cumhurbaşkanlığı üzerinden şekillenmişken, muhalefetin ittifak arayışının Erdoğan´ı yeniden cumhurbaşkanı yapmamaktan başka bir dayanağı yok.

İdeolojik geleneği olan partiler dâhil, her seçimde ittifak arayışıyla kulisler kurulması, kapı kapı dolaşılması Türkiye´nin ikiden fazla partiye ihtiyacının olmadığını gösteriyor. Türk siyasetinin her seçim öncesinde ve sonrasında ortaya çıkan genel manzarasından çıkan sonuç bence budur. Bölgesel temalı etnik partinin özel durumunu bahse değer bulmuyorum.

Oy yelpazesinde % 1-2´lik dilimlerle tıkanan siyasi parti liderleri, her seçimde aynı sonuca rağmen siyaset yapmakta ısrar ediyorlar. Zira her seçim, kendilerini Türkiye´nin en önemli siyasi figürü hissetmelerine imkân veriyor. Onlar da bunun sefasını sürüyorlar.

Vallahi ne âlâ memleket?

Siyasetimiz de, demokrasimiz de bize has.

Dünyada başka örneği var mı?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?