Sevginin Üç Hali

Rağmen sevgisinden, şartlı sevgiye. Şartlı sevgiden, çünkü sevgisine. Bir zamanlar pak olan gönlümüz, şimdi mantık kurallarının istilası altında. Ne vardı sevginin gücüne olan inancımızı diri tutsaydık. Kirletmeseydik, şartlarla-koşullarla. 

 Bir yerde okumuştum. Yazar, sevginin üç halinden bahsediyordu. Bu üç sevgi şöyleydi; çünkü sevgisi, şart sevgisi ve rağmen sevgisi. Devam ediyordu yazar yazısına ve çünkü sevgisini, bir sebepten dolayı doğan sevgi olarak nitelendiriyordu. Örnek verecek olursak ben "O" nu seviyorum çünkü arabası var, çünkü yakışıklı, çünkü güzel, çünkü profesör vs vs. Bu tür sevginin uzun ömürlü olmayacağından bahseder ve sahip olduğu bu özelliği bir gün kaybettiğinde sevgisinin de biteceğini söyler. İkinci sevgi türü olarak şartlı sevgi, "EĞER" kelimesiyle başlayan sevgi türüdür der. Örnek verecek olursam, eğer beni severse onu severim, eğer bana çiçek alırsa onu severim, eğer bir eve sahip olursa onu severim vs vs. Bu sevgi türü her ne kadar "çünkü" türüne göre daha sağlam olduğunu söylese de yine ömrünün kısa olduğunu söyler. Şartlar bir gün gerçekleşmediğinde bu sevgi türünün de biteceğini söyler. Gel gelelim gözümün çiçeği, ruhumun aydınlığı olan "RAĞMEN" sevgisine. Yazar, bu sevgi türünü "RAĞMEN" kelimesiyle başlayan sevgi türü olarak nitelendirir. Örnek verecek olursak, evi olmamasına rağmen onu seviyorum, bir ayağı olmamasına rağmen onu seviyorum, çiçek almamasına rağmen onu seviyorum ve en can alıcı örnek, beni sevmemesine rağmen onu seviyorum. Ne mükemmel sevgi türü değil mi?. Yazar, bu sevgi türünün bitmeyeceğini ve oldukça soylu bir sevgi türü olduğunu söyler. Ancak çok çok az kişinin bu sevgi türüne muhatap olduğunu ve bunun için büyük bir bedel ödemesi gerektiğini söyler. 

 Böylece yazar, dünyada ki bütün sevgilerin bu üç türünden birine ait olduğuna vurgu yaparak okuyucuya kendi sevgisinin muhakemesini yapma fırsatı verir. 

 Kendimden de bir şeyler yazayım. Rağmen sevgisi için verilecek en değerli ve aynı zamanda verilmesi en zor bedel "Benlik" değil midir?. Ben gurura, benlik deyince yanlış algılanıyor. Ama bu "Benlik" kelimesinin bir eş anlamıdır tıpkı "Ego" gibi. Benlik, gurur, ego artık ne dersek diyelim rağmen sevgisine ulaşmamız için en büyük engeldir. Rağmen sevgisi bana kalırsa öyle soylu bir sevgidir ki, şu kısacık ömrümde tecrübe ettiğim kadarıyla, bu sevgiye muhatap olan kimsenin sevgisinin karşılıksız kaldığını görmedim. Bu düşünceye olan inancım çok büyük. Her zaman kendimi bu düşünceyle muhakeme edebilecek kadar çok güveniyorum. Ne zaman birinden bir sevgisizlik görsem, nefret görsem, kin görsem bunun sebebinin, o kişiyi rağmen sevgisiyle sevmediğimden kaynaklandığını düşünürüm. 

 

Bu hafta sevginin türlerine farklı bir bakış acısıyla bakmamız için yazdım. Umarım hoşunuza gitmiştir. Hoşçakalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Berat Yönez Arşivi

ZABITA TEŞKİLATI TARİHİ

29 Haziran 2025 Pazar 11:15

Kahvehanelerin Dönüşümü

13 Eylül 2024 Cuma 09:56

Kalbin İsrail'i "Kıskançlık"

18 Ağustos 2024 Pazar 09:17

Her Hal Geçicidir

11 Ağustos 2024 Pazar 14:12

Acıyı Sevmek Olur Mu

06 Kasım 2023 Pazartesi 10:29

BİR KÜRKÇÜ DÜKKÂNI LAZIM

16 Ağustos 2023 Çarşamba 11:05

HER YİĞİDİN BİR YOĞURT YİYİŞİ VARDIR

07 Ağustos 2023 Pazartesi 09:33

Başarılar!

24 Mayıs 2023 Çarşamba 09:02