Ben, 75 yaşında, yüksek okul mezunu, futbolu seven bir vatandaşım. Spor yazarları suya sabuna dokunmaz yazılar yazsalar da ben gidişattan hiç memnun değilim. Sivasspor beni futboldan nefret ettirdi. Dura dura futbol oynar. Rakip kaleye gitmeyen hiç niyetleri yok. Beraberliğe yatmak idealleri. Topu oyun içinde takip etmek, atılan pası koşup almak günah. Top nerde iki kişi orada olmak ise cehennemlik mi?
Kardeşim, maç kazanmazsan, güzel futbol oynamazsan seyirci kalmaz. Futbolcu kardeşim, haftada 90 dakika koşacaksın, çok mu zor? Sonra bol bol dinlenirsin. Bu nasıl futbol? 70 defa yan pas, geri pas… İleri gitmeyi ne zaman düşüneceksin? Hoca ve teknik ekibi yetersiz olabilir, fakat oyuncu çevik ve zeki olacak; hızlı hareket edip, rakip defansı yerleşmeden avlayacak.
Bir takım iyi oynamıyorsa sebepleri: teknik ekip yeterli donanımda değildir; oyuncular parasını alamamıştır; kadro hak etmeyenlerden oluşmuştur; moraller bozuktur; takım ruhu çökmüştür; ekip özel hayatına dikkat etmiyordur; oyuncu faydalı olacağı yerde oynatılmıyordur.
Maçlar kaybedildikçe alt sıralara iner, demoralize olursunuz, boş tribünlere oynarsınız. Spor turizmin can damarıdır, Sivas turizmine bile zararınız olur.
Hoca, iyi oyuncuların yoksa yeni taktikler geliştireceksin. Ezberlenmiş usulle maç alamazsın. Rakip takım, sizin takımla karşılaşmadan önce sizin ekibin oyun tarzına göre tedbirlerini alıyor. Yeni bir metot yoksa, bocalar saha içinde…
Eğer lütfedip bir antrenmana beni davet ederseniz, zayıf takımın nasıl kolay goller atacağını pratik olarak gösteririm. Yok, “Biz aynı yoldayız, sen kimsin? Bu ne cürret? Bizi eleştiriyorsun” diyorsanız, buyurun saha sizin. Dost acı söyler, çözüm yolları bulur. Yalnız bu gidiş amatör kümeye doğru gibi; bir an önce tedbir alın derim. Zaman çare bulma, kafa yorma zamanı. 9 maçta 12 puan, 15 puan kayıp. Süper Lig’den yeni düşmüş, birçok yabancı oyuncusuz olan bir takıma bu tablo yakışmıyor; bence ayıp oluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.