
Ali İZGİ
TEK ÇARE
Son yıllarda yaşanan salgınlar, savaşlar ve dünya nüfusunun hızla artması tarımsal üretimi sanayi üretimin öne koysa da, tarım stratejik hale gelse de, Sivas gibi şehirlerin tarımsal üretimle kalkınması ve gelişmesi mümkün gözükmemektedir. Sivas yüz ölçümü itibari ile ülkemizin ikinci büyük toprak parçası. Bu durum ilk bakışta Sivas’ı tarımsal üretimde öne geçirecek bir veri gibi gözükse de saha gerçekliği öyle değil. Sivas, içinde bulunduğu karasal iklim nedeni ile oldukça uzun kış geçirmekte olup bu da topraktan yılda sadece bir kere verim almayı beraberinde getirmektedir. Sulanabilir arazinin azlığı verimi düşüren diğer etkendir. Bolca mera olsa da hayvancılık açısından da tercih edilecek bir şehir değildir. Zira altı ay kış mevsiminde hayvanları içeride besleme zorunluluğu ile karşı karşıya kalınır. Tüm bu koşullara rağmen her karış toprağı ekelim amma bu bizi kurtarmaz.
Hizmet ve turizm potansiyelini barındıran bir şehir olsak da bizi şimdilik o sektörler de ayağa kaldırmaz. Bizim tek çaremiz son yıllarda yakaladığımız avantajları kullanarak sanayimizi ayağa kaldırmaktan geçer. Birinci Organize Sanayi Bölgesinde fedakâr işadamlarımız canla başla üretim yapmaya devam etse de şu ana kadar istihdama katkıları yedi bin seviyesinin üstüne çıkamadı.
Her alanda bizi ayağa kaldıracak olan ikinci Organize Sanayi Bölgesi gibi gözüküyor. Nuri Demirağ Organize Sanayi Bölgesi uzun yıllardır Sivas’ın hayaliydi. Artık hayatımızda bir gerçek. Verilen mücadeleler, yapılan yatırımlar sonucunda ikinci OSB yatırımcı kabul etmeye başladı. Devleti yönetenler, siyaset kurumu bu anlamda Sivas adına üzerine düşeni yaptı. Nuri Demirağ OSB’nin alt yapısını büyük oranda tamamladı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile orası aynı zamanda cazibe bölgesi ilan edildi. Bu büyük bir avantaj. Biz geçtiğimiz aylarda bu avantajın sadece ikinciye uygulanmasını ve birincinin kapsama dâhil edilmemesini tartıştık. Tartışmakta haklıydık lakin oraya takılıp kalmamak gerekir.
İkinci için yakaladığımız büyük fırsatı yatırıma dönüştürme zamanı. İkinci OSB için şu ana kadar 45 firmaya yatırım için arsa tahsisi yapıldı. Bu tahsislerden birisi fabrikayı kurarak üretime başladı üçü de fabrikalarının temelini attı. Başlangıç sevindirici ama hızla yol almalıyız. Nuri Demirağ OSB’deki 225 parselin tamamını hızla doldurmalıyız.
Devletimizin büyükleri ve giden Valimiz İkinci OSB’nin hayata geçirilmesini ve cazibe merkezi olmasını başardı. Şimdi sıra yerel yöneticilerimizde. Başta Ticaret Sanayi Odası Başkanı, Belediye Başkanı ve yeni Valimizin kolları sıvayıp orayı doldurmanın mücadelesini vermesi lazım. Yatırımcı için arsa tahsisinden fabrika yapımına, üretim desteğinden vergi muafiyetine, enerji desteğinden istihdam desteğine kadar her alanda büyük avantaj sağlayan bir organize sanayi bölgesine sahibiz. Bizi yönetenlerin feraseti bu fırsatı ranta çevirip çeviremeyeceğimizi belirleyecek.
Yukarıda saydığım yöneticilerimiz diğer STK’ları da yanına alarak dünyanın her yerinden yatırımcıların kapısını çalmalı ve orayı doldurmalı, Yereldeki rutin işler onlar olmadan da yürür, ancak ikinci Organize Sanayi Bölgesi onların çabası ve desteği olmadan dolmaz. İkinci Organize Sanayi Bölgesi birinci kör topal faaliyet gösteren iş adamlarının teşviklerden yararlanmak için ikincide şube açması ile de olmaz. Mutlaka şehir dışından ve ülke dışından yeni yatırımcıları Sivas’a getirmemiz gerekli. İkinci Organize Sanayi Bölgesinin sağladığı fırsatları iyi anlatmalı ve yatırımcıyı ikna etmeliler. Fırsat bu fırsat değerlendirmek olmazsa olmazımız. Sivas’ın ayağa kalkması için tek çaremiz de bu gibi gözüküyor. Ya değerlendirip kabuğumuzu kıracağız ya da biraz daha büzüşüp, biraz daha küçüleceğiz. Vebal bugünün büyüklerinin boynunda...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.