USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

TUĞÇE CENNETTEKİ AĞACIN DALLARIDIR

26-04-2022

Merhaba sevgili okurlarım bu sefer karşınıza yepyeni ve uzun süre yazmadığım günlerin dönüşü sonucunda sizlere yaşadığım mana arayışının mükemmelliğiyle karşınıza gelmiş bulunmaktayım.

Sizlerde bilirsiniz, hayatta hiç kimse amaçsız yaratılmamıştır. O halde soruyorum dünyaya geliş amacımız nedir?  

Bunu çoğu kez düşünürdüm fakat bazı anlar vardır ki daha ince hesaplar yaptıran, hayata karşı daha teferruatlı bir bakış açısıyla detayları görmemizi sağlamaktadır.

Amacımız nedir diye düşünürken genellikle klişe sayılabilecek bir tanımlama ile belli belirsiz bir sonuca varırdım. Mesela insan yaşamındaki en önemli konunun, kendisini ve canlı-cansız her şeyi yaratan, kendisine sahip olduğu sayısız nimetleri veren Yüce Allah’ı tanımak, O’na yakın olmak ve O’na kulluk edebilmek için gayret etmektir, diyerek kafamdaki soru işaretlere bir cevap bulmaya çalışırdım.

Evet kesinlikle Allah'a yakın olmanın hissiyatıyla amacımızın bu önermeden olabileceğinin kanısına kendimi de inandırırdım. Fakat her defasında kendimi bulmaya çalıştığım cevaplarda yetersiz ve eksik hissetmem kaçınılmazdı.

Zaman geçtikçe karşılaştığım her yeni güzelliler karşısında yarım kalmış cevaplarımı tamamlamam zor olsa da finali güzelleşiyordu elbette. İşte şuanda bu güzellikle hasredilmiş bulunmaktayım.

Misal dostluk gibi...

Kan bağı olmamasına rağmen kardeşten farklı olarak görmediğiniz ilişkinin neticesinde; dostluk, arkadaşlık bizlere bir nimet iken dostumuza olan sevgimizi yansıtmak için ona küçük hediyeler vermekle de Allah'a ulaştıracak olan bir basamaktır. İşte senin Allah'a ulaşmanı sağlayan halis bir dost ve halis bir eşten geleceğine yürekten inandığım şu günlerde Tuğçe adındaki güzel bir dostdan bahsetmek istiyorum.

Dilimin dönebildiği, aklımın dumuruna uğradığı bu yakınlıkta ki dost...

Sanırım bu dostluğu Tuğçe'min dolu dolu bakışında, güzel tavrıyla bütünleşmiş duygusunda;  ince, naif, kırılgan ve edebindeki suskunluğunda bulmuştum.

Sizlerde bilirsiniz bazı anlar vardır kelimelere dahi sığdıramadığınız. Ben galiba o bazı anlardan birini yaşıyorum. Acaba başka bir lisan bu kelimeleri bulmama fayda sağlar mıydı bilmiyorum lakin lisanımdaki yetersizliğinin farkındayım ve bunu bilmekteyim.

Hani belki de hissetmekle alakalı bir durumdur. Bu hissettiğim şeyin ise Tuğçe'nin beni Allah'a yakınlaştırdığını diyebilirim. Ben buna ibadettin yanı sıra kulunda insanı Allah'a yakınlaştırdığı bir hal ve tavır nazariyesi diyorum. Derken aklıma bir anda Hint senaristin  "sende Rabbimi gördüm" film müziğinin muhtevasına erişmiş oldum.

Dolayısıyla Allah'ın insanı yaratmasının merkezinde yaradılanı yaradandan ötürü severiz düsturunun verdiği bir ayetin nişannamesi diyeceğimiz, kulların birbirini Allah'a yakınlaştırdıkça yaşama heveslerinde ve ahiret mutluluğunun asıl yaradılış gayesine uygun olabileceğinin kanısında olduğumu anladım. Hamd olsun!

Ve buradan beni Rabbime yakınlaştıran nur cemalli canım kardeşim, Tugce'm bana yaradılış amacımda ve Allah'a yakınlığım noktasında varolduğun için sana binlerce kez teşekkür ederim. Çünkü sen benim cennetteki ağacıma ulaşmak istediğim bir kolumsun. Ve sen iyiki varsın, iyiki doğdun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?