VATANDAŞIN UMURUNDA MI? MİLLET İNŞASI

Milletlerin kendilerine özgü karakterleri ve kültürleri vardır. Bu değerler etrafında birleşen insanlar milletleri oluşturur. Milleti oluşturan temel değerler kan bağından ziyade kültürel birlikteliklerdir. Oktay Sinanoğlu; ''KÜLTÜREL BAĞLAR IRK BAĞLARDAN DAHA GÜÇLÜ VE KALICIDIR'' der.
İşin temelinde eğitim vardır. Burada sorulması gereken eğitimimiz ne kadar milli? Küreselleşme tuzağına düşmüş durumdayız. Bizi küreselleşme tuzağına çekenler kendileri millileşmelerini artırmaktadırlar. Bizim bankalarımız, limanlarımız, karlı işletmelerimiz, topraklarımız yabancılara satılırken, ekonomik kriz patlak verince ABD çıkardığı yasayla işletmelerini devletleştirmiştir. Bir limanı Çinliler alacak diye halk sokaklara dökülerek satışı iptal ettirdiler. İngiltere'de bütün topraklar, her türlü yapılar devlete aittir. Elli yıldan fazla bir süreye satılamaz, elli yıldan sonra devletin olur.
Avrupa'da önce devletler kuruldu sonra millet oluşturuldu. İkinci Dünya Savaşında birbirini boğazlayıp, milyonlarca insanı katledenler şimdi birleşip AB adıyla tek dil, tek din, tek para, tek devlet, tek millet olma uğraşında iken bize ''Farklılıklarınızı öne çıkarın'' tavsiyelerinde bulunmaktadır. Milli kültür donanımından uzak yöneticilerimiz bu tuzağa düşerek; ''Farklılıklarımız zenginliğimiz, mozaik gibiyiz'' hastalığına tutuldular. Farklılıklar değil, birlikteliklerimiz zenginliğimiz ve çimentomuzdur. Dinimiz, Türkçemiz, tarihimiz, vatanımız Türk-İslam kültürümüz zenginliğimizdir.
 AYNI YERDE YAŞAYANLAR DEĞİL, AYNI DUYGULARI TAŞIYANLAR MİLLET OLUR. Tasada, sevinçte, inançta, aynı idealler uğrunda bir olabilmek, varlığımızı devam ettirebilmek için milli bir eğitim sistemiyle milletimizi inşa etmek zorundayız. Atamız Bilge Kağan: ''Ey Türk Milleti! Düşmanın tatlı sözüne, ipeğine, altınına kandığın zamanlar öldün, dağlar gibi kemiklerin yığıldı. Kardeşim Kül Tigin'le dağılmış milletimi bir ettik, esir milletimi savaştık özgür ettik, açları doyurduk, milletimin adı unutulmasın, milletimin töresi bozulmasın diye gece gündüz durmadım çalıştık. EY TÜRK MİLLETİ! SEN DÜŞMANINA DÖNÜK YAŞARSAN ÖNCE KÜLTÜRÜN GİDER. ÜRÜNLERİNİ SANA SATARLAR EKONOMİN GİDER, ONLARA BENZERSEN DİLİN GİDER, SONRA DA BAĞIMSIZLIĞIN GİDER. EY TÜRK MİLLETİ! TİTRE VE KENDİNE, ÖZÜNE DÖN'' derken millet inşasından söz etmektedir.
Atatürk, ''Türk Milleti zekidir, doğrudur, çalışkandır, milli-manevi değerlerine bağlıdır'' derken olması gerekenleri söylüyor ve milletimize hedef gösteriyordu. Millet canlı bir süreçtir, sürekli eğitim ve inşa gerekir. Bunu sağlayamayanlar birlikteliğini koruyamaz ve dağılırlar. Türk Milletinin kendine özgü kültürü ve değerleri vardır. Türkistan'ı gezen ünlü seyyah İbn-i Batuta; ''Türkler arasında altı aydan fazla kaldım. Türkler yalan söylemez, sözünde durur, sözünü tutamazsa hayatına son verir, Türkler dürüsttür, çalışkandır, ahlaklıdır, bilene, ak saçlılara çok değer verir, savaşta kurt, barışta kuzu gibidir'' der.
Şimdi bu millete ne oldu? Her gün şehit haberlerine rağmen televizyonlarda, sokaklarda eğlence, kahkaha hiç durmuyor? Yolsuzluk haberlerine aldırılmıyor, topraklarımızın haçlılara, Yahudilere satışını yadırganmıyor, cebine gireni, payına düşeni düşünüyor. Faydacı bireyler olduk. Demek ki insanımızın inşasında bir sıkıntı var. Son yıllarda AB uyum yasalarıyla eğitimimizi onlara benzettikçe Avrupa hayranı, özgüveni olmayan, kendinden başkasını düşünmeyen ben merkezli, insanlar yetiştirdik. Avrupa'da okumuş bir düşünürümüz: ''Avrupalıların her şeylerinin hoşuma gittiğini fark ettim. Fas, Tunus, Cezayir ve Türkiye'den gelenlerin böyle olduğunu gördüm. Japon arkadaşlarımda bu duygu yoktu. Anladım ki bizim eğitim sistemimiz kendi milletine yabancı, aşağılık psikolojisi olan batı hayranı nesiller yetiştiriyor.''
Yetişecek çocuklarımıza Türk-İslam kültürünü kazandırmalıyız. Aksi takdirde bu zor coğrafyada varlığımızı devam ettirmemiz mümkün olmayacaktır. Türk kültür milliyetçiliğini beyinlere ve kalplere işlemek zorundayız. Türk Milleti hiçbir zaman ırkçı olmamıştır. Bin yıldır bağrında Kürt kardeşlerimizi haçlılara karşı korumuştur. Önemli olan MİLLİ KÜLTÜRLE DONANMIŞ NESİLLER YETİŞTİRMEKTİR.
Çare; Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve faziletini yaşamaktır. Mutlaka doktorumuz Türk, ilacımız İslam olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

4 Temmuz tarihli gazetemiz

05 Temmuz 2025 Cumartesi 10:03

Gül Bahçelerinden Derlediklerim

27 Ağustos 2021 Cuma 00:02

AĞLAMA VAKTİ

17 Aralık 2019 Salı 15:10

İSTANBUL SEÇİMLERİ YORUMUMUZ - 2

17 Mayıs 2019 Cuma 07:58

6 PUANLIK MAÇ !

13 Ocak 2017 Cuma 09:46

HAKEMLER CAN YAKMAYA BAŞLADI!

26 Aralık 2016 Pazartesi 17:06

VEFA VE DOSTLUK BULUŞMALARI

27 Temmuz 2016 Çarşamba 09:22