TOKSİK ÇOCUKLUK

Fatma ZEHRA

4 yıl önce

Sue Palmer tarafından yazılan son basım yılı 2019 olan oldukça keyifli bir anlatımı olan ve istifade edilmesi gereken eserinin ismi ?Zehirlenen Çocukluk´´. İngilizce hali ile ?Toxic Child´´ olarak karşımıza çıkıyor. Modern dünyanın çocuklar üzerindeki zararlı etkilerini ele almak gerekiyor. Bu nedenle bu eserden yola çıkmak istedim.Çocuklar geleceğimizdir. Onların yüksek yararını düşünen çalışmalara yönelmemiz ve bu doğrultuda politikalara ağırlık vermemiz gerekmektedir. Din, din, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın adaletli bir dünya inşa edebilmek adına çocuklarımıza öğreteceklerimiz önemlidir.Gelişmiş dünya ülkelerine baktığımızda çocuklarda ve gençlerde adeta salgın niteliğinde görülebilecek davranış bozukluklarına denk geleceğiz. Amerikan Psikoloji Birliğinin bir araştırmasına göre, günümüzde her beş çocuktan birinin, ruh sağlığı sorunları yaşadığı tahmininde bulunduğu söyleniyor. Dünya Sağlık Örgütü, 2020´de çocuklardaki nöropsikiyatrik sorunların diğer sağlık sorunlarına oranla %50 artacağını ve bunların sakatlık ve ölüm sebepleri sıralamasında ilk beşin içinde yer alacağını öngörüyor. Bu durumun az gelişmiş ve gelişmiş ülkelerde daha yüksek oranda olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Sanayi devriminden sonra çocuk haklarında iyileşme oldu ancak çocuklar günümüzde toksik etkilerle daha çok karşı karşıya kalmıştır. Bu etkiler günümüzde ise giderek artmaktadır. Her nasılsa neyle beslenirsek ondan ibaretsek nasıl düşünürsek ondan ibaret; çocuğa davranırsak ondan oluşmaktayız. Çocuğun fiziksel, davranışsal ve duygusal probleminden de sorumluyuz. Doğal gözlem yaptığımızda çocuklarda obezitenin, dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin oldukça yaygınlaştığını görmekteyiz. Tıbbi sebebini araştırmak Doktorların, diyet yazmak ise Diyetisyenlerin görevidir. Ancak bu sağlık sorunlarının ebeveynlerin ve o çocuğu birinci elden yetiştiren kişilerin davranışlarının sonucu olduğunu söylemek biz sosyal bilimcilerin görevidir. Çocuklar, biz yetişkinlerin aynasıdır. Küçük bir fotokopi makinesi gibi bizi gözlemlemekte ve rol model almaktadır. Bu doğrultuda, sağlık, eğitim ve siyasi kurumların çocukların davranışlarının inceleyen çalışmalar yapmalı, bu çalışmaları desteklemelidir. Böylelikle, bu problemlerin altında yatan nedenler ortaya çıkarak çözüm noktasında ebeveynler desteklenebilecektir. Zira dikkat eksikliği-hiperaktivite, obezite gibi problemleri yaşayan çocukların sayısı artacak, ?´toksik çocukluk´´ sendromu denen vakalar artacak, toplumsal bütünlüğü tehdit eden unsurlar olarak karşımıza çıkmaya devam edecektir. Hepsinden en önemlisi aydın ve modern bir toplum yolunda ilerleyebilmek, çocuğun yüksek yararı ve hakları noktasındaki çalışmalarla büyük oranda paraleldir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI