USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

16 NİSAN 2017 ? 24 HAZİRAN 2018 VE 31 MART 2019 SEÇİMLERİ

18-03-2019

         Bu yazımızda 16 Nisan 2017 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Halkoylaması, 24 Haziran 2018 ilk kez yeni sistem olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimi ve kısa bir süre sonra yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri süreçlerinde yaşananları ve biri birine olan etkileşimleri ile toplumsal yansımaları üzerinde duracağım.

         Başkanlık sistemine geçiş esasen uzun dönemdir ülkemiz gündeminde olup, Türk toplumumuzun en etkin yönetim modeli olarak hep tartışılıp uygulanması üzerinde durulmuş bir yönetim biçimidir.

         10 Ağustos 2014´de Sayın Cumhurbaşkanı ilk kez halkoyu ile seçilmesiyle ülkemizde Yarı Başkanlık modeline fiilen geçilmiş oldu. Tam Başkanlık sistemine geçilmenin tartışıldığı dönemde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine (Yönetim Biçimi) geçilmesi için 16 Nisan 2017 tarihinde halkoylamasına gidilmesine ilişkin olarak karar alındı. Vatandaşımızın önüne konulan sandıkta 18 maddelik Anayasa değişikliği referanduma sunuldu. yüzde 51,4 oy oranı ile vatandaşlarımız evet diyerek anayasa değişikliğine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine onay verdi.

         Bunun akabinde yaşanılan süreçlerde erken seçim kararı alınarak 24 Haziran 2018 tarihinde hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk Cumhurbaşkanı ve hem de Milletvekilliği genel seçimleri beraberinde yapılmış oldu.

         Tabi son olarak önümüzde oldukça uzun süredir konuşulan ve çok kısa süre kalan, 31 Mart yerel seçimleri yer almaktadır.  Her üç önemli sürecin biri biriyle irtibatı ve devam eden gelen sonuçları kanaatimizce ve toplumumuzda yaptığımız gözlemlerden yola çıkılarak mevcuttur.

         Şöyle ki, oy oranlarına bakıldığında halkoylaması sürecinde yüzde 51,4 lük bir evet oyu yer almakta iken, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise oy oranında artış yaşanarak Cumhurbaşkanı yüzde 52,59 oy oranı ile seçilerek göreve gelmiştir.

         Tabi o dönemlerden bu yana gözlemlerimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modelinin yani Türk Usulü kendisine müşahhas Türk Başkanlık sisteminin uygulamaya konulması konusunda referandum sürecine gidilirken tam manası ile vatandaşlarımıza aktarılamadığı ve sistem değişikliği konusunda endişe yaşadığı görülmüştür.

Yani 16 Nisan 2017 referandumunda her ne kadar yürürlük 3 Kasım 2019 olarak belirlenmiş ise de yeni sistem arada kalan Parlamenter sistemin kaldırılması noktasında daha faydalı olabileceği ve o dönemin şartları itibarı ile seçimler öne çekilerek seçimler Haziran 2018´de gerçekleştirilerek fiilen de yeni sistem hemen uygulamaya konulmuştur.

Tabi gözlemlerimiz 31 Mart 2019 Mahalli İdareler seçimlerine gidilen süreçte bundan önceki 16 Nisan 2017 ve 24 Haziran 2018 tarihli süreçlerden bu yana etkilerin nasıl gerçekleşeceğini de belli oranda ortaya koyacaktır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerel seçimlerden Cumhur ittifakının güçlü ve başarılı neticeler alması ile daha da aktif ve güçlülük işlerliğini artıracaktır. Toplumdaki gözlemlerimiz, kanaatlerimiz bu durumu ortaya koymaktadır.

Belki 31 Mart 2019 tarihli yerel seçimlerin beklenen neticeler ile sonuçlanması ile Yerel Yönetimlerde de daha güçlü olarak gidilebileceği yönlü yeni adımlar da atılacaktır.

Tabi bu üç önemli tarihteki oylama, seçimler bir bütün halinde dikkate alındığında, yönetimsel değişikliklerin faydaları belki daha iyi ve daha etkin şekilde vatandaşımıza anlatılabilir, bu değişimlerin müspet getirileri üzerinde daha farklı şekilde yoğunlaşılarak sivil platformlar kanalı ile halkımız daha da fazla bilinçlendirilebilir idi.

Üzerinde önemle durulması gereken konulardan bir tanesi kanaatimce bu husus olup, vatandaşımız sistem değişikliklerinde daha fazla bilinçlendirilir ve müspet getirilerin anlatımı daha etkin bir şekilde sağlanır ise bu kez daha olumlu seçim neticeleri ile karşılaşılabilineceği kaçınılmazdır.

         31 Mart 2019 tarihli yerel seçim sonuçları da gözlemlediğimiz kadarı ile geçmişteki tarihlerde yapılan seçimler ile doğru orantıda bir etkiyi önümüze koyabilecek gibi hissedilmektedir.

         Her ne kadar yerel seçim gibi görünse de son 2 yıllık döneme tekabül eden birçok etkenin bu seçimde her bir siyasi partiye uygulama noktasında tesir edeceği, genel politikaların da vatandaşımız tarafından yerel seçimler için de değerlendirileceği gibi bir kanaatin yansıyacağı, oylamalarda değerlendirmelerde tasnife tabi tutulabileceğini de hissedebiliriz.

         Yani 16 Nisan 2017, 24 Haziran 2018 seçimleri ile 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde seçmen değerlendirmelerinde bir sirayetin olabileceği de değerlendirilebilir.

          

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?