USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BU KASIM BAŞKA BİR KASIM GİBİ GÖRÜNÜYOR

13-06-2022

Değerli Hemşerilerim,

Kıymetli Okuyucular,

 

Bu yazımda, son sürecinde oldukça etkin tartışmaları beraberinde getiren ve gittikçe yaklaşmakta olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine ilişkin öngörülerimi sizler ile paylaşacağım.

Öngörmekte olduğum seçim sürecinin yakın olmasını zaten başlıktan anlayabilmek mümkün.

Gerek Millet İttifakı ve gerekse Cumhur İttifakı cephelerinde özelikle son 1 yıldır yaşanılan gelişmeleri ele alacak ve yaptığım değerlendirmeler neticesinde bu Kasım ayının başka bir Kasım ayı gibi görünmesindeki sebep sonuç ilişkisini sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

        Cumhur İttifakı cephesinde yer alan Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Cumhur İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıklamış bulunmaktadır.

           Millet İttifakı Cephesinde ise 6 lı masa kurularak 6 siyasi parti bir araya gelerek Millet İttifakı bloğunun Cumhurbaşkanı adayının kim gösterileceği yönünde halen bir mutabakata varmış görünmemektedir.

           24 Haziran 2018 sürecine gidilir iken esasen Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU sağ tandanslı bir aday ile yola çıkılması yönünde bir kanaate hakim idi.

          Ancak günümüzde gelinen noktada Sayın KILIÇDAROĞLU Haziran 2018 deki gibi aynı kanaate hakim olmayıp, özellikle Cumhuriyet Halk Partisinde Parti Meclisinde kendisine yakın olan kurmaylarının da oldukça istekli tutumları üzere Sayın KILIÇDAROĞLU’nun bu dönem Cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın karşısına aday olarak çıkması beklenmektedir.

           Sayın AKŞENER geçtiğimiz süreçlerde Parlamenter Sisteme geçiş parolası ile bu seçimde yola çıktıkları için Başbakan adayı olduğunu açıklamış idi.

           6 lı masada yer alan muhalefet partileri her ne kadar bir arada toplanmak hususunda gayret sarf etmiş ise de ilk olarak Deva Partisi Lideri Sayın BABACAN bu birliktelikte olmayacağını kamuoyu ile paylaşmış ve partisinin seçimlere kendi logosu ile gireceğini belirtmiş idi.

           Millet İttifakı cephesinde yaşanması muhtemel hususları öncelikle yorumlayıp bu cephenin en güçlü partisi olan Anamuhalefet Partisi - Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi içerisindeki adaylık yarışına da değinelim.

           Millet İttifakı Cephesi henüz Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı hususunda tam bir mutabakata varmış değildir.

        Yapılan açıklamalarda Haziran ayı sonunda ve yaz dönemi içerisinde ilerleyen süreçte yapılacak toplantılar ile adayın karara bağlanmasının muhtemel olduğu açıklamaları gelmektedir.

  Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde bir ekip Sayın İMAMOĞLU’nun ve bire ekip de Sayın YAVAŞ’ın aday olması konularında da ciddi gayret göstermekte olsa da, Genel Başkan Sayın KILIÇDAROĞLU’nun İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri oldukça ciddi kazanımlar olmakla, her iki Belediye Başkanının da görevine devam etmeleri yönündeki tavrı dikkatlerden kaçmamaktadır.

          

 

 

           Aynı zamanda Sayın KILIÇDAROĞLU yaşı ve şartların da getirdiği etkiler itibarı ile ilk kez bu kadar adaylık için yaklaşmış durumdadır.

       Özellikle ekonomik olarak bugün gelinen noktada yaşanılan tüm olumsuzluklar Sayın KILIÇDAROĞLU’nu adaylık ve seçimi kazanma noktasında umutlu kılmakta, tüm yakın çevresi ve kurmayları da bu durumun ele geçmez bir fırsat olduğunu işlemektedir.

           Tabi 6 lı masanın en büyük pay sahibi Sayın KILIÇDAROĞLU bu noktada adaylığa yakın gibi dursa da bu süreçte dışarıya yansıdığı kadarı ile Sayın Abdullatif ŞENER ve Sayın İlhan KESİCİ’nin de isimlerinin geçtiği kamuoyunun malumudur.

          Ancak her ne kadar bu isimlere yer verilse de şu aşamada bugün gelinen noktada oklar Sayın KILIÇDAROĞLU’nu işaret etmekte, beklenti bu yönde eğilim göstermektedir.

           Tabi bu arada sağ tandanslı ittifak ortakları diğer partiler Gelecek, Deva, DP, İyi Parti, Saadet Partisi cephelerine bakıldığında;

          Dikkat çeken gelişmelerin yaşandığını görebilmek mümkündür.

        Örneğin 11 Haziran 2022 tarihli Saadet Partisi toplantısında 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah GÜL konuşma yaptı ve uzun süre sonra ekranlarda göründü. Bu konuşmasında Sayın GÜL birçok defa Sayın ERBAKAN hoca ile olan geçmiş dönemdeki diyalog ve Sayın ERBAKAN hoca tarafından kendisine tevdi edilen görevlere vurgu yaptı. Kanaatim bu şekli ile de Saadet Partisi’nin gönlündeki aday da sinyal vermiş oldu.

           Millet İttifakı cephesinde Sayın KILIÇDAROĞLU’nun kurmayları, yakın çalışma arkadaşları her ne kadar en büyük ortak, bu oluşumun en güçlü oy oranına sahip  partisi olmaları sebebi ile bu masadan kendi istediklerini alarak çıkabilecekleri rahatlığı ve bakış açısı ile hareket etmiş olsalar da, diğer ortak siyasi partilerinde buradan mudmain olarak çıkarabilecekleri bir aday olması zira aday olarak belirlenen ismin kendi tabanlarına da rahatlıkla kabul ettirip anlatabilecekleri bir isim olması yönündeki beklentileri de açıkça görülmektedir.

           Aynı zamanda bu blokta yer alan partilerde bir de HDP rahatsızlığı açıkça yaşanmaktadır.

           HDP kanaatimce kendi adayı ile bu yarışa katılacaktır.

           ( Tabi burada kısa da olsa son süreçte eski Başbakan Sayın ÇİLLER’in açıklamalarına da yer vermek isterim. Merkez sağ çıkışı yapan Sayın ÇİLLER’in bu çıkışının özellikle merkez sağ cephesinde bir kırılma yaratabilmek için görev istediğini görmekteyiz.

     Kanaatim Sayın ÇİLLER’in bu yöndeki çıkışının ülkemiz siyasetine bir katkı sağlamayacağı yönündedir zaten bu görevi Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN yerine getirmiş ve getirmeye de devam etmektedir. )

       Yazımız özüne yönelik bir değerlendirme yaptığımızda Millet İttifakı adayı kanaatimce gecikmiş durumdadır.

           Aynı süreç 2018 yılında yaşandığında da Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Sayın Dr. Devlet BAHÇELİ’nin önermesi ile ülkemiz erken seçime gitmiş, 24 Haziran 2018 seçimlerinde beklenmedik bir şekilde seçim kararı alınmıştır.

      Görünen bu sürecin de benzer şekilde yakın olabileceğidir, işaretler onu göstermektedir.

 

 

 

 

 

           Her ne kadar Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN son hafta çeşitli illerde yapmış olduğu ziyaretlerde hem adaylık açıklaması hem de seçimlerin Haziran 2023 te yapılacağını bir kez daha belirtmiş ise de Millet İttifakı cephesinde adayın açıklanmamış olması, Haziran 2018 seçimlerinde olduğu gibi, erken bir seçim kararı alınmasının Cumhur İttifakı cephesi ve adayına yaradığının açıkça görülmüş olması BU KASIM AYINI BİR BAŞKA KASIM GİBİ işaret etmektedir.

           Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN burada kendi bloğu lehine doğru bir siyasi hamle ile Millet İttifakı cephesini yine hazırlıksız yakalayabilecektir.

          Ancak erken seçim kararını da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden bekleyecek, baraj sorunu olmamak kaydı ile kamuoyu ve anketlerdeki araştırmalara eğilim sağlayarak bu konuda 2018 sürecinde olduğu gibi yine işareti Sayın Dr. Devlet BAHÇELİ’nin yapacağı beklenmektedir.

           Zira, 2709 sayılı Anayasamızın 101. Maddesi ciheti ile her ne kadar Millet İttifakı cephesinden aday olma hususunda bir açıklama yapılmasa da, bu konunun gündemlerinde olmadığı yönünde beyanatlar gelse de gündemde bu konu yerini koruyacaktır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN;

           10 Ağustos 2014 tarihinde ilk kez,

           24 Haziran 2018 tarihinde ikinci kez halkımızın oyları ile Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Cumhurbaşkanlığı Adaylık ve Seçimini düzenleyen  (Madde 101) hükmü aynen;

Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır.

Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.

     Hükmünü içerdiği için ve Anayasa Hukukçuları bu hususta menfi yönde görüş beyan ettikleri ve burada istisnanın Anayasamızın 116. Maddesi;

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi : Madde 116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.)

Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.

Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.

Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder.

Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.

         Hükmü uyarınca istisnanın yer aldığı bu madde hükmünden yararlanılarak tartışmaların hiçbirisine girmemek için de Kasım ayı önemli bir işaret gibi durmaktadır.

           Tabi maddede geçen 600 Milletvekilinin 3 / 5 çoğunluğu 360 milletvekiline tekabül etmekte olup, şu anda Cumhur İttifakı salt çoğunluğa sahip olsa da 360 Milletvekiline sahip değildir.

 

Ancak Millet İttifakı Cephesi de Anayasa 116 madde hükmünün uygulanması ve TBMM nin seçime götürme kararına karşı öyle bir aşamaya gelindiğinde bugüne kadar ki seçime gidilmelidir açıklamalarından dolayı siyaseten kanaatimce hazırlıksız da yakalansa hayır, seçimler Haziran 2023 te yapılsın diyemeyecektir. Bu husustaki kanaatim de budur.

Tabi Anayasa madde 101 hususundaki tartışma her ne kadar Millet İttifakı cephesinde yer alan siyasi partilere sorulmuş ise de bu blokta yer alan siyasi partiler siyaseten haklı olarak bu konunun gündemlerinde olmadığını Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın aday olup olamayacağı konusunda bir tartışmaya girmeyecekleri yönünde eğilim görmekteyiz.

Siyaseten doğru bir yaklaşım olduğu kanaatindeyim. Zira, aksi yönde açıklamalarda bulunulması tümü ile Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN lehine yansıyacak olup, Millet İttifakının bu yönlü tutumu kendi siyasetleri açısından doğrudur. Tabi ilerleyen süreçte bu konuya mahsus hukuken başvuru yapılıp yapılmayacağı ya da girişim olup olmayacağını da zaman gösterecek olup, Anayasa madde 101 hükmünü şimdilik kendi lehlerine bu yönde muhafaza etmiş olabilecekleri de bir yorum olarak değerlendirilebilir.

Millet İttifakı cephesi iç durumu, Anayasa hükümleri, hukuken yaşanması muhtemel tartışmalar ve seçimlerin öne alınması konularına ilişkin bir kısım açıklamalar yapmış bulunmaktayım.

Tabi Cumhur İttifakı cephesindeki durumu da ele alıp değerlendirmek faydalı olacaktır.

Şöyle ki; Uzun süredir özellikle 3 dönemi de aşan şekilde görev yapan ve çok kez üst üste illerde aday gösterilen Adalet Kalkınma Partisi Milletvekilleri açısından menfi bir bakış açısı yaygınlaşmakta, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ile milletvekilliği genel seçimleri yönünden aradaki oy puanı her geçen dönemde daha da artarak devam etmektedir.

İnsanlarımızın zihninde Cumhurbaşkanı adayı ayrı, parlamento üyelikleri için de milletvekili adaylarına verecekleri oylar ayrı değerlendirmeye tabi tutulmakta, gerek parti teşkilatlanmaları gerekse milletvekili adaylıklarında artık ciddi değişimlerin yapılmasının fayda sağlayacağı ayak seslerini iyiden iyiye hissettirmektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Büyük Birlik Partisi teşkilatları genel manada parti politikalarına uygun teşkilatlanmalar ile yoluna yürümekte ise de aynı durum Adalet ve Kalkınma Partisi için söylenemeyecek durumda olup, Adalet ve Kalkınma Partisi bu manada gerekli değişimin başlangıcını bir an önce yaparak 14 Ağustos 2001 ve 3 Kasım 2002 ruhuna uygun parti yapılanmaları ve vekil adaylıkları ile bu seçimlere hazır olarak girmelidir. Aksi durum Parlamentoda çoğunluk kaybına yol açacak ve Meclis çalışmalarını zora sokacaktır.

Tabi bu sürece girilir iken ekonominin de günümüz şartlarına göre iyileştirilmesi, insanımızın yaşadığı olumsuzlukları en aza indirgeyecek önlemler alınması bu seçimin olmazsa olmazı durumundadır.

Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanımız katıldığı toplantı ve açılışlarda seçimlerin Haziran da yapılacağını vurgulasa da siyasi manevra olarak açıklaması doğru olup, Millet İttifakı cephesini Haziran 2018 e giden süreçte hazırlıksız yakaladığı anda ve Milliyetçi Hareket Partisini yapılan değişikliğe uygun % 7 oy oranın aştığı garantilendiğinde kanaatimce Sayın Dr. Devlet BAHÇELİ tarafından işaret edilip TBMM Anayasa madde 116 uyarınca karar aldığında BU KASIM BAŞKA BİR KASIM olarak karşımıza çıkabilecektir.

Katkı sağlaması temennilerim ile, sağlıcakla kalın…

         

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?