Acı Biber Neden Acı?

Seni özlüyorum. Özlemek kötü bir şey değil. Acı verici de olsa, özlemek bana insan gibi hissettiriyor. Özlerken hem geçmişi hem de geleceği düşünüyorum. Geçmişte anılarımı anımsıyorum. Gelecekte özlemimi giderebilecek miyim bunun yanıtını arıyorum. Ama ne var ki hissettiğim şey şu anda gerçekleşiyor. Gelecek umutsuz dolu. Geçmiş ise özlem duyulacak bir sürü anı. Şu anda ise bu ikisinin yükünü taşıyorum. İnsan olmak, insan olabilmek böyle bir şey galiba. Sadece şu an varken, şu anımız neden geçmiş ve geleceğin etkisi altında?. Peki ya geçmiş hatırlanması güzel anılarla dolu olsaydı ve gelecek umutla dolsaydı. Şu anımızda nasıl bir değişiklik olurdu? Bana kalırsa pek bir değişiklik olmazdı geçmişteki mutluluklarımız şu anda elde olmadığı için ıstırap duyabilirdik, geleceğe umut duymakta sabırsızlanmamıza yol açabilirdi. Ama geçmişe, şu ana ve geleceğe bakınca uzaktan, bana bir ilizyonmu? gibi geliyor. Böyle şeylerin bir matematik kesinliğiyle bir yargıda bulunup hayatımıza şekil vermek içimden gelmiyor. Şu an özlem duyuyorsam, sebebi ne olursa olsun bunu içimden gelerek hissetmeliyim ve yaşamalıyım. Bana zarar verir düşüncesiyle akıl yürüterek bulduğum tedaviler, akla yatkın da olsa gerçek tedavi değilmiş gibi geliyor. Belki de özlem duygusu veya bize acı veren herhangi bir duygu tedavi gerektirmiyordur. Evet evet, tedavisi bu hastalığın, kendiliğinden geçene kadar yaşamak. Bir kere daha geldiğinde bir kere daha yaşamak. Belki duygularımızı birazda olsa böyle tanıyabiliriz. Belki bakarsın bir gün acı biberler, tatlı biberlere dönüverir.
Acı biber demişken acı biberin, tatlı biberden ayıran madde "kapsaisin" isimli bir organik birleşikmiş. Biraz daha araştırdıktan sonra biberin bu maddeyi, mantarlardan ve kendisine zarar verecek bakterilerden korumak için ürettiğini buldum. İyi güzelde bunun konumuzla ne alakası var diyebilirsiniz. Öyle ki, insanoğlunun beyni de tıpkı acı biberin yaptığı gibi kendisine acı çektiren, kendisine zarar veren bir şey olduğunda yine kendisini korumak için düşünceler üretir. Bunu genellikle akıl yürüterek yapar. İnsan yaşlandıkça duygusuzlaşmasının sebebi: başarılı bir şekilde kendini koruyabileceği bilgiyi, akıl yürütmek için toplamış olmasıdır. İlk başta bahsettiğim geçmiş, gelecek ve şu an da yaptığım tespitte bu akıl yürütme olayına bir örnektir. Sonuç olarak tecrübe kazandıkça bize zarar verdiğini düşündüğümüz duygulara karşı bir savunma üretiyoruz. Çoğu zaman yeterli tecrübesi olan kişide bu savunmada başarılı olabiliyor. Fakat bu kazancında bir kaybı var her kazançta olduğu gibi... Belki eskisi kadar acı çekmiyoruz dur ama kim bilir belki de acı biber gibi tadımız acılaşıyordur. Ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Berat Yönez Arşivi

ZABITA TEŞKİLATI TARİHİ

29 Haziran 2025 Pazar 11:15

Kahvehanelerin Dönüşümü

13 Eylül 2024 Cuma 09:56

Kalbin İsrail'i "Kıskançlık"

18 Ağustos 2024 Pazar 09:17

Her Hal Geçicidir

11 Ağustos 2024 Pazar 14:12

Acıyı Sevmek Olur Mu

06 Kasım 2023 Pazartesi 10:29

BİR KÜRKÇÜ DÜKKÂNI LAZIM

16 Ağustos 2023 Çarşamba 11:05

HER YİĞİDİN BİR YOĞURT YİYİŞİ VARDIR

07 Ağustos 2023 Pazartesi 09:33

Başarılar!

24 Mayıs 2023 Çarşamba 09:02