Değerli okuyucular;
01.09.2020 tarihi itibarı ile bu yıl adli tatilin sona ermesi üzerine yeni adli yıl resmen başlamış bulunmaktadır.
Hukuk alanında yaşanılan sorunlar, hukuka dair beklentiler, yapılması istenilen düzenlemeler en belirgin şekilde Adli Yıl açılış törenlerinde dile getirilir.
Esasen beklentilerimiz hep aynıdır.
Hukuka ilişkin sorunlar son dönemlerde oldukça artarak devam etmiş, adaletin hızlı, etkin ve en adil şekilde yaşatılabilmesi için gerekli olanlar nelerdir diye sorulduğunda aşağıdaki başlıklar ve bu başlıklara dair açıklamalar hepimizin içerisinden geçmiştir.
1-) HUKUK FAKÜLTELERİ / KONTENJANLARIN DARALTILMASI;
Esasen sorunun belki de en temel kaynağı hukuk fakültesine giriş kontenjanlarının oldukça yüksek olmasıdır. Ülkemizde hukuk fakülteleri kontenjanları 190.000 sınırına kadar dayanmış, hızla artan hukuk fakültelerinde sayısal artış, beraberinde ciddi bir verimlilik düşüşünü de gözler önüne sermiştir.
Ülkemizde belki 1990 lı yıllara kadar sayısal olarak her alanda meslek mensubu sayısı oldukça az idi. O dönemlerde gerek Üniversite ve gerekse yine o dönemin şartlarındaki fakülte sayısının yeterli olmayışı fiziki etken olarak değerlendirilebilir. Bir rehberlikçi değilim ancak, mesleğimin icrası gereğince bireysel ve toplumsal sorunların çözümünde aktif olarak yer almamız birçok alanda ciddi ve etkin gözlemler yapmamıza vesile olmuştur.
Üzülerek ifade etmek isterim ki; ülkemizde yaşanılan en ciddi sıkıntı, mesleklerin icrası anlamında bireylerin yetenek ve yeterliliklerinin değerlendirme ve tasnife tabi tutulmaması, sadece meslek popülerliğinin ön plana çıkarılarak birçok hatalı yönlendirmenin yapılmasıdır.
Bu doğrultuda sorunun temel kaynağı olan hukuk fakültelerinin kontenjanları ve fakülte sayılarının yapılacak stratejik bir planlama dahilinde bir an önce daraltılarak öncelikli sorunun temel çıkış noktasında gerekli düzenlemenin yapılması hepimizin en ivedi beklentisi haline dönüşmüştür.
2-) AVUKATLIK MESLEK SINAVININ BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMESİ;
Birçok meslek alanında sınavlar özellikle kalitenin belirleyici olması açısından olmazsa olmazlarımız arasındadır.
Üzülerek ifade etmek isterim ki, bu kalite belirleyiciliğine etken olacak sınav düzenlemesi belki son 10 yıldır gündemimizde olmasına rağmen, defaten dile getirilmesine rağmen henüz yasal düzenleme ile hayata geçirilmemiş bulunmaktadır.
Avukatlık mesleği bu konuda sayısal artışın etkisi ile oldukça tıkanmakta ve birçok sorunu da uhdesinde barındırmaya devam etmektedir.
Bu sebepler ile bir an önce Avukatlık Mesleğine Giriş ve Avukatlık Meslek Bitim sınavının bir an önce yasal düzenlemeye kavuşması ve meslek stajının hakim ve savcı meslektaşlarımızın staj düzenlemeleri gibi etkin ve verimli yapılması ivedilikle sağlanmalıdır.
Sınav bu hususun olmazsa olmazı olmalıdır.
Sınav kaliteyi en az 2 kat artıracaktır. Buna inancımız tamdır.
